Lütfen bekleyin..

Av. Aysel Öztürk

Erdoğan her zorlandığında Zerdüşt'e sallıyor ama…

26 Haziran 2016, 00:41

'Bazen de, köşeye sıkıştıklarında da bize "Zerdüştler" der.Böyle hitap ederken de Kürtlerin Zerdüştlükte geldiğinden onur duyduğundan bi haber.'

 

Erdoğan’ın tekçi ve ötekileştirici siyaseti, 14 yıldır devam ediyor. Biz de onun tüm manevralarını ezberlemiş olduk. Dahası artık tekrara giriyor. Genelde seçim arifelerinde Kürtlerin oyuna ihtiyaç duyulduğunda Türk-Kürt kardeşliği, Müslüman kardeşliği, seçim bittiğinde ise 'bölücü', 'terörist', 'vatan haini' söylemleri tekrar başlar.  

Bazen de, köşeye sıkıştıklarında da bize "Zerdüştler" der.

Böyle hitap ederken de Kürtlerin Zerdüştlükte geldiğinden onur duyduğundan bi haber.

Kuran-ı Kerim’in kabul ettiği 124.000 peygamber arasında Hz. Zerdüşt’ün de vardır. Bu da Zerdüştlüğün medeni bir din olduğuna işaret eder. Bu nedenle İslamiyet tarafından da kabul görülmüştür.

Hatırlarsanız Erdoğan 2011 yılında BDP’nin 'Sivil Cuma' namazlarının Diyarbakır meydanında kılınmasına kontrolsüzce tepki verip “Onların dini İslam değil, Zerdüştlüktür” demişti. Erdoğan’ın bu tutumu herkes tarafından hatta kendi partisi tarafından bile eleştirmesine neden olmuştu. Erdoğan’ın İslamiyet’i kendi tekeline almış bir zihniyet ile siyaset belirlemesine ilk kez 'Sivil Cuma' ile tanıklık edilmişti. 'Sivil Cuma' namazlarında imamlar din, kimlik farkı gözetmeksizin barış için dua etmeye çağrı yapmışlardı. O dualarda farklı dini inançtan olan Êzîdî ve Alevi olanlarda yer almıştı. Gerçek bir İslamiyet ruhunun yaşatılması ve büyük bir samimiyet sergilemeleri Erdoğan’ı çileden çıkarmıştı. İlk kez siyasi anlamda bu kadar köşeye sıkıştırılmıştı. 

En son dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla da HDP’lileri tehdit edecek başka bir numarası kalmadı. HDP milletvekillerinin karara rağmen diz çökmeyişi Erdoğan'ı yine delirtti. Bu sefer Kürtlerin kalesi Amed’de 'Bunlar zaten Zerdüşttürler' dedi. 

Halbuki Ermeni Soykırımı, Almanya Federal Meclisi tarafından daha yeni tanınmışken, kara tarihi ile yüzleşmek daha mantıklı olabilirdi. Ne yazık ki tarihten dersini almayan bu zihniyet sonuna kadar inkarcı siyaset ile insanları ötekileştirmek ve yeni bir soykırımın yaşatılması için zemin hazırlamakta. Bunun için mitinglerinde azmettirici sözler sarfedip ırkçılığı tetikleme çabasında.

 

Enver, Cemal ve Talat kafası

Enver, Cemal ve Talat Paşaların dalgalandırdığı milliyetçiliği rehber edinen kara faşist zihniyet, bu sefer başarılı olamayacak. Bu sefer istediği kılıfı uydurması çok zor. 

Sivil Cumaların yapıldığı dönemde Kürtlere 'Bunlar Zerdüştür' deyip katilleri, Madımak, Maraş, Çorum'da olduğu gibi 'Tekbir' sesleriyle Kürtlerin üzerine süremedi. Tezgahı aynı olsa da halk farklıydı. Çünkü sahipsiz değildi. 

Kürtleri, Zerdüşt diyerek güya küçümsediğini zanneden Erdoğan, Almanya'daki Türkiye kökenli milletvekillerine ise

"Bazıları bir Türk diyor. Ne Türk’ü. Kanı laboratuvar testinden geçmeli" gibi ırkçı söylemde bulunabiliyor. Bu sözleri oldukça tepki toplamıştı. 

En son Muhammed Ali’nin cenazesinde konuşma yapmaya layık görülmedi. Alman Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert ise kendisine 'Tehditlerle bir milletvekili üzerinde baskı kurmaya çalışan herkes, tüm Parlamento'ya saldırdığını bilmelidir" karşılığını veriyordu. 

Bütün bunları bir kenara bıraktık da bir de "Kürtler Zerdüşt’tür" demeden önce, Kuran-ı Kerim-î ve Ehl-î Sünneti inceleme zahmetinde bulunsaydı, Hz. Zerdüşt'ün Kuran-ı Kerim'in tanıdığı 124.000 peygamberden biri olduğunu bilirdi.

Gerçi onların işi belli olmaz. İslamiyeti Kuran-ı Kerim’den ve hak Peygamberimiz Hz. Muhammed(as)'dan daha iyi bildiklerini iddia ederlerse şahsen şaşırmam. Şimdiye kadar yapılan maskaralıklara bakıldığında bunlardan farklı bir şey beklenmez.

AKP Kayseri Milletvekili Prof.Dr.Pelin Gündeş Bakır: "Eğer peygamber efendimiz gelip bu sahneyi görseydi hepimizle gurur duyardı diye düşünüyorum" demişti.

Erdoğan: "Peygamber efendimizi bile desteklemeyenler oldu. Bizi de yüzde 52 destekledi"

Sağlık Bakan Yardımcısı Agâh Kafkas: "Bu Tayyip Erdoğan sünnetidir." Bu ve buna bağlı soytarılıklarla birçok gündem oluşturdular.

Hz. Zerdüşt demişken, bir de İslamiyet’in Zerdüştlüğe bakış açısını da tartışmakta yarar görüyorum. 

Zerdüştlük, Kürtlerin de tarihte mensup olduğu bir dindir. Zerdüştlük üç peygamber tarafından yaratılıp geliştirilmiştir. 

İlk Peygamber Mahabat (MÖ. 3000) ile tek tanrılı bir din başlar. MÖ 2000 yıllarında Haşeng Peygamber (Hz İbrahim) tarafından tek tanrılı din geliştirilir. (Bazı kaynaklarda Uşeng ismi kullanılır). Hz İbrahim, tek tanrılık inancını kurmak ile radikal bir girişim yapar, lakin mitolojik etkenlerden tam da Monoteizmi hayata geçiremez. Son olarak Hz. Zerdüşt (MÖ 660) ile bu din Zerdüştlük ismini alır ve Zerdüşt tarafından sistemleştirip yaygınlaştırılır.

İncelemeler sonucu şöyle bir tespiti arz etmek isterim.

Kuran-ı Kerim Zerdüştleri 'Mecûsîler' ya da 'Ateşe tapanlar' olarak tanımlar. 

Hac Suresi’nin 17. Ayet’inin Türkçe mealinde:"Mümin olanlar, Yahudi olanlar, Sâbiîler, Hristiyanlar, Mecûsîler (yani Zerdüştler) ve 'müşrik olanlara' gelince, muhakkak ki Allah, bunlar arasında kıyamet gününde (ayrı ayrı) hükmünü verir. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir" der.

(İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiîne ven nasârâ vel mecûse vellezîne eşrekû innallâhe yafsılu beynehum yevmel kıyâmeh, innallâhe alâ kulli şey’in şehîd.")

İbrahim Suresi’nin 4. Ayet’inin Türkçe mealinde: Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah’ın emirlerini) iyice açıklasın...

(Mumsema Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum,...)

Hz. Muhammed (as), Zerdüşt peygamber ve Zerdüştlükle ilgili bir hadisinde: "Onlara da Ehl-i Kitap gibi davranın" demiştir.

Hz.Ali, cizye konusunda (Cizye = Müslüman olmayanlardan alınan vergi türüdür): "Şüphesiz Mecûsîler bir ümmet idiler. Okudukları bir kitapları vardı" diyor. 

Hz.Ali: "Mecûsîlerin ne üzere olduklarını iyi biliyorum. Onların da uyguladıkları bir şeriat ve inandıkları bir kitap var. Bu yüzden onlara da 'Ehl-î Kitap' gibi davranacağım" demişti.

Ehl-i Sünnet’in en büyük alimi olarak kabul edilen Firdevsî (d. 940 - ö. 1020 ): "Onlar ateşe taparlardı demeyin. Aksine tek ve Kahhâr olan Allah'a taparlardı." 

Ayrıca Hz. Muhammed Aleyhiselam’ın en kadim dostlarından biri Salman-î Pak da, Zerdüşti bir aileye mensuptur ve halk olarak da Kürt’tür. Salman-î Pak Arabistan'a gidip Hz. Muhammed(as)'ı ziyaret etmek için yola koyulunca Medine’de haydutlar tarafından yakalanıp esir pazarında satılır. Hz. Muhammed'in (as) hicreti gerçekleştirmesi ile Salman-î Pak’ı azad ettirir.

Peygamber Efendimiz, Salman-î Pak’ı İslam Devleti'nin danışmanı olarak tayin ettirir ve ölümüne kadar yanından hiç ayırmaz. Ayrıca Hz. Ali’nin de en yakın dostudur. Salman-î Pak, Hendek savaşında önemli bir rol oyanmıştır. Bununla da İslam alemine büyük bir zafer kazandırmıştır.

Peygamber Efendimiz "Cennet üç kişiye aşıktır. Ali, Ammar ve Selman'a" diye buyurmuştur.

Ehl-i Sünnet ve Kuran-ı Kerim, Zerdüştlüğü ve Hz. Zerdüşt'ü tanımlarken, Erdoğan ve ayak takımı, Kürtlere bu dinden dolayı saldırıyor. Saldıranlara İslamiyet ne der peki?

Zerdüstlüğe saldıran zihniyet, yukarıda arz edilen ayetleri ve Peygamber Efendimizin hadislerini inkar etmiştir. Kuran-ı Kerim’in ayetlerini inkar eden Allah’a şirk koşmuştur ve Kuran’da bu yönlü ayetlerin içinden üç tanesi şunu der:

BAKARA suresi 99. ayet: "Andolsun, biz sana apaçık ayetler indirdik. Bunları ancak fasıklar inkar eder." 

MÂİDE suresi 10. ayet: "İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar var ya; işte onlar cehennemliklerdir."

NİSA suresi 140. ayet: "Allah’ın ayetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi halde siz de onlar gibi olursunuz." 

Niyetim ayetleri arz edip siyaset belirlemek değil. Bunun dışında Kürtlerin İslamiyeti Türklerden önce kabul etmeleri (Arap halkından sonraki ikinci halk), büyük din alimlerine (Selahaddin-ê Eyyubî, Melayê Bateyî, Mellayê El Cizîrî, Saîdê Kurdî, Şêx Said) sahip olduğunun tartışmasına da girmek değildir amacım. Lakin sonuç çok açık. Bu ayetlere bakıldığında AKP yandaşlığı yapmak ve bu partiye oy vermek, Peygamber Efendimizi dedikleri gibi gururlandırır mıydı ya da Peygamber Efendimiz bu sistemi yer ile bir mi ederdi? Karar sizin… 

 

Bu haber 973 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.