Yandaş medyanın kadın düşmanı söylemlerde bulunmadığı bir gün yok. Geçen haftaki yazımda Yeni Akit gazetesinin kadın düşmanı söylemlerini yazmıştım. Bu hafta da bu söylemlerinden geri durmadılar. Gazetenin bir yazarı “şiddete karşı koymaya kalkışmayın!” başlıklı bir yazı kaleme alarak “şiddete karşı koymakla, şiddete başvurup diretmekle şiddeti önleyemezsiniz. Fizik kuralıdır. Bir nesneyi ne kadar iterseniz o oranda tepki ile karşılaşırsınız” diye yazdı. Kadınlara “şiddete uğrarsanız kesinlikle karşı koymayın, direnmeyin, direndikçe daha da dayak yersiniz“ demeye getirdi. Devamla „…diğer taraftan erkeğin de bütün yetkilerini elinden aldılar. Altı ay evinden sürgün ediyorlar, bu altı ay süreyle evine beş yüz metre yaklaşmasını yasak ediyorlar. Evet, böyle hüküm veriyorlar. Güya şiddeti önleyeceklermiş. Ve güya kocayı şiddetten caydıracak ve kadını onun şiddetinden caydıracaklarmış!” diyerek 6284 sayılı yasaya da saldırıda bulundu. “Fenalık ve geçimsizliklerinden korkulan kadınlar” için de erkeklere nasihatten dövmeye kadar bir dizi “tavsiye”lerde bulundu.
Geçen hafta Arjantin’de kadın düşmanı söylemlerde bulunmakla suçlanan bir radyo programı sunucusuna verilen ceza medyanın gündemindeydi. Bianet’in haberine göre Radyo 10 kanalında çalışan bir sunucu, programında feministler için “feminaziler” ifadesini kullandığı ve feministlerin iğrenç insanlar olduğunu söylediği için kadınlara karşı saygısızlık yapmak, hakarette bulunmak ve ayırımcılık yapmakla suçlandı. Angel Etchecopar adlı bu sunucu sorguda söylediklerinden dolayı pişmanlık duyduğunu ifade etse de, savcılar Etchecopar’ın beş ay boyunca her hafta yayına bir feminist konuk çağırmasını, konuğunun on dakika boyunca sözünü kesmemesi ve konuğun sözü bitmeden herhangi bir eleştiride bulunmaması kararını verdi. Buna göre de savcılar kadın düşmanı sunucuya kendi alanlarında uzman kişilerin isimlerinden oluşan bir konuk listesi verecek ve Arjantin’in cinsiyete dayalı şiddet konularında uzman olan savcısı Veronica Guagnino da programda tartışılacak konu başlıklarını belirleyecek.
Cinsiyetçi sunucu Etchecopar’ın ayrıca bir yıl boyunca ayrımcı söylemlerden kaçınması ve Katolik bir yardım vakfına küçük bir miktarda olsa da bağışta bulunması da verilen cezalar arasında. Etchecopar anlaşma şartlarını yerine getirmez ya da ihlal ederse anlaşmaya göre hakkında yeniden dava açılacak. Ve bütün bunlar “Ni una menos – Bir kadın daha eksilmeyeceğiz” hareketi sayesinde oldu. Arjantin’de erkek şiddetine karşı kadınların korunması için başlatılan bu hareketin destekçilerinden olan Micahela Garcia’nın 2017 yılında vahşi bir şekilde katledilmesinden sonra geçtiğimiz ay Arjantin Parlamentosu tüm yetkililerin cinsiyet eşitliği eğitimi almasını öngören yasayı onaylamış ve bu yasaya Garcia’nın adı verilmişti.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre 149 ülke arasında 130’uncu sırada bulunan ve son 12 yılda 25 sıra gerileyen Türkiye’de ise cinsiyetçilik yapan erkeğin cezalandırılması şöyle dursun, bu kişiler ödüllendiriliyor. Çünkü iktidarın kendisi zaten kadın düşmanı ve cinsiyetçi söylemler üzerinden siyaset yapıyor. Örnek mi? O kadar çok ki… İktidar milletvekilleri ve temsilcilerinin HDP Milletvekili kadınlardan, gazeteci, akademisyen, kadın aktivisti veya mağdur bir çok kadına karşı kullandıkları cinsiyetçi ifadeleri yazmaya kalkışsak gazetenin bütün sayfaları yetmeyecek.
“Şiddete karşı koymaya kalkışmayın!” konusuna gelirsek, şiddet karşısındaki sessizlik sadece şiddeti körükler ve daha da büyütür. Bu nedenle kadınlar nerede ve kime karşı olursa olsun şiddete karşı sessiz ve duyarsız kalmamalı; insana, hayvana ve doğaya karşı uygulanan her türlü şiddetin karşısında durmalı ve bunu önlemek için güçlü bir şekilde örgütlenerek mücadele etmelidir. Unutmayalım ki, kadına karşı şiddeti ancak kararlı ve örgütlü kadın mücadelesi durdurabilir.