Suriye’den Türkiye’ye gelen göçmenler için Maraş’ın Merkez Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Sivricehöyük (Terolar) Mahallesi’nde Alevi köylerinin tam ortasına 25 bin kişilik konteyner kent kurulmak isteniyor. Sözde amaç, 25 bin Suriyeli vatandaşı o köylere yerleştirmek. Tabii yerseniz...
O köyde yaşayan Aleviler amacın hiç de masumane olmadığını anladıktan sonra kamp çalışmalarının başlamasının hemen ardından eyleme geçtiler. Ellerinde topları tüfekleri yok, sadece sivil protestolarını gerçekleştiriyorlar ve köylerine böyle bir kampın kurulmasını istemiyorlar. Baştan beri muhatap alınmayan, danışılmayan bu insanlara devletin jandarmaları günlerdir saldırıyor, gaz bombalarına maruz kalıyorlar.
Bu kamp için neden özellikle Alevilerin yaşadığı köyler seçildi?
Maraş ve etrafında bir sürü boş alan varken, neden özellikle Alevi köylerinin ortasına bu kamp kurulmak isteniyor? 20 köyün toplam nüfusu varsa yoksa 3 bin kişi. Maraş Alevileri 78 sonrası gerek ekonomik gerekse siyasi nedenlerden ötürü büyük şehirlere ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerine göç etmek zorunda kaldılar. Bugün de niyetleri anlaşılan odur ki; kalan 3 bin Alevinin malına mülküne el koyarak göçe zorlamak.
Maraşlı Aleviler mülteciliğin ne olduğunu çok iyi bilen bir halk. Onların karşı oldukları mülteciler değil, ya da o köye yerleşecek olan 25 bin Suriyeli de değil. Onların karşı olduğu şey, yanlış alanın seçilmiş olması.
Gelecek olan göçmenlerin hepsi savaştan çıkmış, ciddi travmaları olanlardan oluşuyor. İçlerinde Alevilere karşı önyargısı olanlar da var. Hatta içlerinde IŞİD’çi olmadığının garantisini kim verebilir? Ya da amacın tamamen IŞİD’cileri oraya yerleştirmek olmadığını kim söyleyebilir?
Elbette Suriye’den gelen mültecilere insani yardım yapılacak, elbette hakları korunacak. Burada en küçük bir sorun yok. Ancak bu ihtiyaçlar korunurken, siyasi amaçlı başka bir çalışmaya da dönüştürmemek gerek.
Maraş gibi geçmişte acılar yaşamış ve hala Maraş Katliamı’nın ağıtı dahi yakılmamışken, bugün yapılan bu girişimi masumane görmek ahmaklık olur. Belli ki bu da AKP’nin Alevi açılımlarının bir parçası. Hükümetin yanında yer alan Aleviler de çanak tutuyor.
Toprak doğar ve yaşlanır. Doğal olarak toprağın bir geçmişi vardır. Yıllardır orada toprakla birlikle kökleşmiş Alevi yurttaşları tehlikeye sokmak hangi masumane projedir?
Yıllardır birçok hukuksuzluğa, haksızlığa, katliamlara maruz kalan Aleviler yeni bir konseptin içine çekilmek isteniyor. Köylünün toprağını her türlü hile ile zorla almaya çalışıyorlar. Hoş, bu durum genel anlamda Alevilere yabancı değil. Ceberut devlet yüzyıllardır Alevilere sadece zulmü reva gördü.
38 yıl önce yaşanan Maraş Katliamının izleri hala taptaze duruyor. O dönemin tanıklarını dinleyince hala kanımız durur. "Din elden gidiyor" denilerek halkı galeyana getirip, arkasından "Bir Alevi öldüren beş kez hacca gitmiş olur" safsatasıyla yaptıkları korkunç katliamları unutmadık.
Tanıdık geldi mi bu sözler?
Direnmek, itiraz etmek gerekiyor.
Terolar köyünün tek başına direnmesi yetmiyor. Ya da Avrupa’nın çeşitli kentlerinde yaşayan Maraşlıların protestoları da yetmiyor. Bu hepimizin sorunu. Yarın bir gün Alevilerin yaşadığı başka köy ve ilçelere de "mülteci" adı altında IŞİD’cileri yerleştirmeyeceklerinin garantisini kim verebilir?