Lütfen bekleyin..

Baki Gül

Kürt ve Alevi soykırımının mühendisi Yalçın Akdoğan

11 Nisan 2016, 17:20

"Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın görevleri arasına, "Legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla mücadelenin koordinasyonu" ve "Suriyeli sığınmacılarla ilgili koordinasyon" eklendi." bu haber gözden kaçırılmaması gereken bir haber. Çünkü Yalçın Akdoğan, Tayyip Erdoğan’ın "Kürt kentlerin ortadan kaldırılması, ya baş eğecekler ya baş verecekler!"açıklamasından sonraya ya da aynı zamana denk geliyor. Ve aynı zamanda Kürt Alevilerin yaşadığı kentlere AFAD eliyle DAİŞ ve El Nusra çetelerini kamp yapılmasına başladığı sürece denk geliyor. Yani Türk devleti, AKP Hükümeti ve Tayyip Erdoğan; Kürtlerin özyönetim direnişleri karşısında yenilince; şimdi aynı Nazi Almanyası’ndaki Hitler gibi; her yeri yakıp yıkmayı, kitle kıyımlarını planlamaya aldığını gösteriyor. 

Ve bütün bu kritik politikaların görev alanı ise Yalçın Akdoğan’ın yetki sahasına giriyor. Yalçın Akdoğan; AFAD’dan sorumlu, Yurt dışı Türklerinden sorumluydı. Şimdi ise "Legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla mücadelenin koordinasyonu" ve "Suriyeli sığınmacılarla ilgili koordinasyon" görevleri var. Yani DAİŞ çetelerinin nerede nasıl ve hangi hedefe yöneleceğini de Yalçın Akdoğan belirleyecek. Kimin tutuklanacağı; hangi Kürt ve Alevi kentlerinin göç ettirileceğini de yine o belirleyecek. Bu nedenle herkesin Yalçın Akdoğan’ın Kürt ve Alevi soykırımının mühendisliği görevi yürüttüğünü bilmesi gerekiyor. Bütün yıkımlarda, ölümlerde, tutuklamalarda, göç ettirmelerde, yargısız infazlarda Yalçın Akdoğan ismini daha fazla duyacağız…

Yalçın Akdoğan’ın babası muhtar olduğundan mı bilinmiyor ama Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri. Pendik Belediyesi Eğitimve Kültür Müdürlüğü, Devlet Bakanı Basın Müşavirliği görevleri yaptı. Tayyip Erdoğan’a danışmanlık yaptı, yurt içi ve yurtdışında Tayyip Erdoğan ile birlikte bütün görüşmelere katıldı. 2013’teki İmralı’da devlet heyeti ile Öcalan, HDP heyeti arasındaki görüşmeler sürecinde de öne çıkan isimdi.

Kendisini "Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli danışmanı" olarak nitelendiriyor. Belki de bu yüzden Akdoğan aynı zamanda; siyasi ilkelerinde en gevşek, seviyesiz ve saray soytarısı özelliği taşıyan isimlerinden biri. İmralı görüşmeleri sırasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan "aferin!" beklentisi içindeydi. O süreçte siyasi iklim biraz farklı özellikte olduğu için, kendisini "şirin" göstermek istiyordu. Sözüm ona süreci örgütleyen ve çözüme kavuşturmak için çaba gösteren biri olduğunu İmralı’ya giden heyete her seferinde ifade ediyor; hatta bir görüşmede "Sayın Öcalan, hep başkalarına selam gönderiyor. Bana de selam gönderse ne iyi olur!" demiş; bu durum İmralı’daki bir görüşmede sözkonusu bile olmuştu. 

Yalçın Akdoğan; özel savaş konusundaki politikaları ile AKP içinde hep farklı bir yerdeydi. Tayyip Erdoğan’ın en sadık adamlarından biri. Kürt meselesi üzerindeki "oyalamacı, tasfiye politikaları" konusunda akıl üretmekle zamanını geçiriyordu. İmralı görüşmeleri sürecindeki AKP’nin algı operasyonlarının da akıl hocasıydı. Akdoğan, kafa olarak Ergenekoncu ve MHP’lilere yakın olan; Kürt soykırımı konusunda ise Tayyip Erdoğan’dan daha radikal olduğunu söyleyerek de övünen birisi. 28 Şubat 2015’teki Dolmabahçe Mutabakatı’nda devlet adına koltukta otururken de her şeyi Tayyip Erdoğan ile birlikte ayarlayan isim. 

Yalçın Akdoğan; AKP’nin MHP’lileşmesi, MHP’nin AKP’lileşmesi konusunda hep mesai harcamış; AKP’nin özel savaş politikaları, medya, aydınlar, liberaller üzerinden özel savaş geliştirilmesi için kullanılan bir isimdi.

 

 Gazete yazıları, Tayyip Erdoğan’ın bir dönem konuşma metinlerini hazırlayan, AKP’nin "muhafazakar demokrat" kimliği ile imajını parlatmak isteyen o isim; sonra milletvekili oldu. Kabineye girde başbakan yardımcılığı görevlerini aldı. Önce Kürt meselesi üzerindeki politikalardan sorumlu oldu. Sonra, medyadan sorumlu oldu. 1 Kasım’dan sonra ise Başbakan yardımcısı olarak "Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı" görevlerine bakıyordu. Şimdiki görevi ise "Legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla mücadelenin koordinasyonu" ve "Suriyeli sığınmacılarla ilgili koordinasyon". Yani; DAİŞ çetelerinin nereye yerleştirileceği, nerede eylem yapılacağını, hangi kentlerin bombalanmasını, kimin tutuklanacağı, kimin infaz edileceğini beliryecek bir merkez olacak Yalçın Akdoğan… Görevinin özü Kürt, Alevi soykırımı ve muhalifler üzerinde baskı politikaları…  


 

Bu haber 1085 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
2577 gün önce