Türk devletinin Kürtlere düşmanlığının sınırı yoktur. Kürt inkarına ve soykırımına dayalı olan Türk devletinin rejimi, bugünlerde Efrîn’de kendi kanlı yüzünü tekrar göstermektedir. YPG ve YPJ’li savaşçılar ile Efrîn halkının 47 gündür süren direnişi karşısında askeri olarak başarısız olan Türk devlet rejimi sivil katliam yaparak üstünlük sağlamaya çalışıyor.
Efrîn’in kırsal bölgeleri, köyler, ilçeler savaş uçakları tarafından bombalanıyor. Kundaktaki bebekler, sokaktaki çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve insana, doğaya dair ne varsa Kürt düşmanı Türk devlet rejiminin hedefi haline getirilmiştir. Onlarca çocuğun, yüzü aşkın sivil ölümünü, yüzlercesinin yaralanmasının sorumluları Tayyip Erdoğan ve MHP’li Devlet Bahçeli ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve bunların ortağı olan Türk medyasıdır. Türkiye’de Efrîn İşgali’ne destek veren Türk medyası, siyasi partiler, kendini aydın-demokrat göstermeye çalışanlar, askerler, polisler, korucular, milliyetçi histeri ile işgalci katil asker ve çetelere destek veren kim varsa Efrîn’deki katliamdan bizzat sorumludurlar.
Bugünler tarihi günlerdir. Efrîn’deki direniş kendi toprağı, anayurdu, ahlaki ve siyasi değerlerini kısacası kendi varlığına sahip çıkan bir halk ile bu halkın varlığından rahatsızlık duyan ırkçı Türk devleti arasındaki savaştır. Hiçkimse lafı eğip bükmesin. Hiçkimse Türk devletinin katil sürüsü olan asker ve özel timlerinin, çetelerinin Efrîn’de yaptıklarını unutmasın ve buna karşı sessiz kalmasın. Nasıl ki Vietnam’da Vietnam halkı ölümüne direnip kazandıysa; nasıl ki Cezayir halkı sömürgeciliğe karşı boyun eğmeyip direnip kazandıysa Efrîn ve Kürdistan halkı da direnip kazanacaktır. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Ama katil sürüleri ile bu katil sürülerini destekleyenlerin suçlarını artık hiçbir güç gizli tutamayacaktır.
Bugün elinde topu, tankı, savaş uçağı vb teknik üstünlüğü kullanarak Kürtleri katletme hakkını kendinde görenlerin; yarın Kürtlerin bu katliama karşı direniş biçimlerini sorgulama hakkını bulamayacakları bir zaman dilimine girdiklerini görmeleri gerekmektedir. Türk devletinin Efrîn’deki katliamlarını görmezden gelen ve sessiz kalan bölgesel ve küresel güçler de bu katliamdaki sorumluluklarını iyi görmek durumundadır.
Bütün insanlığın başına bela olmuş Brüksel’de, Berlin’de, Paris’te, ABD’de katliamlar yapan DAİŞ ve El Nusra çetelerini Rojavalı, Efrînli savaşçılar yenilgiye uğrattı. Bugün yine DAİŞ çetelerine karşı en ön mevzilerde direnenler de yine Rojavalı ve Efrînli bu gençlerdir. Ve bu genç direnişçiler nasıl ki Suriye’de yenilgiye uğrattıysa, katliamcı Türk devlet rejimini de yenilgiye uğratacaklar. Ancak, bugün Türk devletinin Efrîn’de DAİŞ çetelerinin tarzını da aşan katliamlarına ses çıkarmayan bu güçler; yarın yine DAİŞ tehlikesi hortlarsa büyük bir çaresizlikle karşı karşıya kalacaklardır.
Efrîn’deki katliamı gerçekleştirenleri iyi tanıyalım. Efrîn’de Kürtleri, Arapları, Alevileri, Êzîdîleri, Müslümanları, Hıristiyanları katleden rejim, Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin liderliğindeki Türk devletidir. Yani AKP ve MHP’dir. Bu iki ırkçı partiye destek veren CHP’dir. Savaşı, sömürgeci politikaları normalleştiren Türk medyasıdır. Bu savaşa, katliama ses çıkarmayan ve ırkçı histeri ile evlerine Türk bayrağı asan faşist güruhtur. Bugünleri iyi not edin. Bugünlerde Efrîn ile ilgili kimin ne yaptığını, nerede durduğunu unutmayın. Ve bugünlerde Efrîn’de katledilen çocukların yaşlarını, annelerin isimlerini asla ve asla unutmayın. Efrîn’de bu ağır bedeli ödeyen direnişçilerin, direnişini bütün insanlık adına olduğunu da iyi bilin. Bilin ki vicdanınızı, ahlakınızı yitirmeyiniz...