Lütfen bekleyin..

Baki Gül

PKK’nin 40 yılı: An değil tarih, birey değil toplum

29 Kasım 2017, 17:59

Abdullah Öcalan’ın liderliğinde çoğunluğu yoksul ve üniversite gençliğinden oluşan Kürdistan ve Türkiyeli bir grup devrimci genç, 27 Kasım 1978’de PKK resmi kuruluşunu ilan ederken, yaptıklarının ve yapacaklarının bir devrim olduğunu biliyorlardı.

Kürdistan’ı sömürgesi haline getiren Türkiye’nin başkenti Ankara’da üniversitelerde ’68 kuşağının devrimci gençlik hareketi içinde yer alan ve kendi ülke, toplum ve sınıf gerçekliğinin bilincine sahip bu gençler; Öcalan’ın önderliğinde yönlerini Kürdistan’a döndüklerinde ne yapacaklarını gayet iyi biliyorlardı. Hiç kimsenin adını anmadığı, anamadığı ve varlığının inkar edildiği Kürdistan ülkesi ve toplumunda devrimci bir hareket başlatmak ve bunu bir parti sistemi öncülüğünde mücadeleye dönüştürmek hiç de kolay değildi. 

Ki zaten PKK’nin kurucusu ve lideri Abdullah Öcalan, PKK’nin 3. Kongresi’nde PKK’nin mücadele gerçeğini, “Burada çözümlenen bir an değil, tarih birey değil toplumdur” cümlesi ile özetliyordu. Yani, PKK kurucu ve öncü kadrolarının sahip olduğu özellikleri ifade ediyor ve PKK’nin, Kürt tarihini ve toplumunu çözerek, çözümleyerek, ölçü ve özelliklerini geliştirerek ortaya çıktığını ifade ediyordu. 

PKK’nin kuruluş öncesi, kuruluş süreci ve sonrasındaki mücadele gerçeğine baktığınızda bunu gayet açık bir şekilde görebilir ve tanımlayabilirsiniz. PKK’nin tarihi, düz çizgisel ve klasik bir sınıf partisinin özelliklerine göre çözümlenebilecek bir parti değil. Kuşkusuz, PKK; dönemin Devrimci hareketleri, Sosyalist sistem, ulusal kurtuluş mücadelelerinden etkilendi. Ancak tarihsel gelişim süreci içinde tıkanma ve çözülme yaşayan bu akımların izinden gitmedi. Öcalan’ın teorik ve politik strateji ve taktikleri ile kendisini yenilemeyi, büyütmeyi bildi. Bütün bunları yaparken de devletçi-iktidarcı sisteme karşı en radikal mücadeleyi verir bir noktaya geldi. 

Çağın özelliklerine, toplumsal değişime ve kendi mücadelesinin sonuçlarına göre kendisin her dönem yeniden yapılandırırken paradigmasal değişimlerle Devrimci hareketlere esin kaynağı olmayı başaran bir hareket düzeyine ulaştı.

Devrimci aydın gençlik grubunun 27 Kasım 1978’de kurduğu PKK bugün dünyanın en büyük sayılı örgütlerinden biri. Kürdistani olduğu kadar, Ortadoğu ve küresel özellik taşıyor.   

PKK artık sadece Bakur’da değil, Rojava’da Şengal’de Kerkük’te cephe savaşı yürütür. Rojava’da PKK’nin öncülük ettiği süreçte YPG-YPJ ve Demokratik Suriye Güçleri Kobanê, Minbic, Til Ebyad, Hesekê, Tabka, Cezaa alanlarında ve en önemlisi de 2017 yılında DAİŞ’in başkenti Reqa’da tarihi zaferler kazanır. Şengal’i DAİŞ’ten kurtarır. Ve askeri hamleler ile PKK küresel güç dengelerini değiştirecek bir noktaya varır. 

TC ise her alanda saldırılarını yoğunlaştırır. Şırnak, Gever, Nusaybin, Amed-Sur, Varto, Silvan ve daha değişik yerlerde Özyönetim Direnişleri gelişir. TC, Kürdistan şehirlerini, ilçelerini tanklar ve uçaklarla bombalar. Kürt siyasetçileri kitlesel olarak tutuklanır. Ama devlet de bu direniş karşısında başarısız kalır, darbe mekaniği bu kez devletin içinde iktidar çatışması olarak kendisini gösterir. 

15 Temmuz 2016 darbesi gelişir. AKP ve Erdoğan, MHP ve Bahçeli ekibini yanına çeker, diktatörlüğünü kurumsallaştırmak ister. Ama PKK, diz çökmez. Direnir. Her alandaki direniş karşısında AKP ve DAİŞ faşizmi büyük darbeler yer. Ve PKK’nin 22 kişi ile 26-27 Kasıl 1978’de kuruluşunu gerçekleştirdiği kongresinden tam 39 yıl sonra Portekiz’den, Kanada’ya, İspanya’dan ABD’ye, İngiltereye kadar kendisini büyütecek savaşçıları önderlik ettiği Rojava devrimine katar. 

Türkiye devrimci hareketleri ile Halkların Birleşik Devrim Hareketinin kurulmasına öncülük eder. Türk sömürgeciliği ise dünyadaki önemli desteklerini yitirir. Yani Lice’nin Fis Köyü’nde Öcalan’ın önderliğinde bir araya gelen yoksul aydın devrimci gençlerin başlattığı PKK yürüyüşü Reqa Zaferi ile 21. Yüzyılın gidişatını değiştirecek bir harekete önderlik ettiğini bütün insanlığa kanıtlamış olurlar.

Bu haber 969 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
2573 gün önce