Kürtler için ortak hayal etmek ve bu hayali yaşamak dahi yasak. Bu yasakçı zihniyet sadece bölgesel sömürgeci güçlerle, yada Ortadoğu’yu egemenlik sahaları olarak kulanan uluslararası güçlerle sınırlı olsa, anlamak kolay.
Anlaşılması zor olan Kürtlerin kendi dünyası. Referandum günü Güneyde yaşanan çoşku ve heyecanın aynı duygularla Kürdistanın diğer parçalarında yaşanmamışlığını neye yorumlamak gerekir?
Bölgesel sömürgeci güçlerin rahatsızlığı, bir Kürt devletinin oluşması halinde kendilerini bekleyen sonuçlarla alakalıdır.
Bağımsız Kürdistan sömürgeci güçler için sadece bir egemeliğin sonu değil, bu, bu güçlerin eğemenlikleri boyunca Kürt halkına karşı işlemiş oldukları katliam, soykırım ve imha siyaset ve uygulamalarının da sorgulanması demektir.
Kürdistanın bağımsızlığı, Kürdistanı sömürgeleştiren bütün güçlere büyük kayıp ettirir. Hem bölgesel, hem de uluslararası güçlere.
Kürtlerin bir devlet gücü olarak ortaya çıkması demek, birinci planda Kürdistan da işlenmiş olan insanlık suçları noktasında, bölgesel ve küresel güçlerin dünya insanlığına hesap verme mecburiyetiyle karşı karşıya kalmaları demektir.
Referanduma karşı oluşan bölgesel ve küresel karşı çıkış, yukarda dar kapsamlı sıralanan sebeplerden ötürüdür.
Referanduma götüren sebepler ne olursa olsun, Barzani, KDP veya her hangi bir partinin hesabı ne olursa olsun, kürtlerin bağımsızlık talepleri meşrudur.
Kürtlerin bağımsızlık taleplerinin sahayı destailize edeceğini söyleyen küresel ve bölgesel güçler, kürdler soykırım, katliam ve imhalara maruz kaldıklarında neden sesleri çıkmıyordu.
Kürtlerin mağduriyeti sahaya stabilitet, hak talepleri ise zarar mı veriyor? Bu kara propagandanın hedefi, bölgesel güçler eliyle Kürt esareti üzerinde yürütülen küresel kirli çıkar ilişkilerinin devamını sağlamaktır.
Kürt çephesinden referanduma yönelik eleştirel yaklaşım, referandumdan çok, Referandumun KDP, Barzani tasarufu olmasına yönelik olmuştu. Fakat bu doğru eleştiri, yavaş yavaş yerini, ‘’ Kürdistan üzerinde faşist soykırımcı siyaset yürüten güçleri birbiriyle çelişir ve çatışır hale getirmiştik. Şimdi bu referandum onları birleştirdi. Yeniden Kürtlere karşı uzlaşır bir noktaya getirdi. Peki, iyi mi oldu? Buradan daha ileri gider, tehlikeli bir çatışmaya girilirse öyle daha mı iyi olur? Böyle olmaması gerekiyordu.’’ Tarzındaki eleştiriye bırakıyor. İşte bu haksız ve gerçeklerden uzak bir değerlendirme.
Burda el insaf demekten başka laf bulamıyor insan. Sanki sömürgecilerin çelişki ve ve yakınlaşmaları tarihte ilk defa gerçekleşiyor.
Sanki Kürdistan da acımasız bir savaş yürümüyor! Sanki QSD güçlerini Rusya referandum yüzünden bambalıyor!
Sanki İran Kürdleri referandum sebebiyle idam ve katl ediyor! Sanki Türk devletinin Rojava’ya çetelerle saldırısı referandumdan dolayı! Sanki Cizre, Sur, Şırnak katliam ve soykırımları referandumdan dolayı!
Türk İstastiklerine göre Türkiye de 16 milyon insan yoksulluk sınırında yaşıyor. Bunların yüzde doksanı Kürtler.
Kürtlerin yoksulluğu, katl edilmesi, soykırıma tabi tutulması ve imha edilmesinin sebebi kürtlerin ‘ayrılıkçı’ isteklerinden kaynaklanmamıştır. Tam aksine, Kürtler her ne kadar birlikte ve beraber yaşama taraftarı olmuşlarsa da, Türk ve Arap olmayı kabul etmedikleri için sistematik katliam ve soykırıma maruz kalmışlardır.
PKK’nin son 27 yıllı ‘’Kardeşlik,’’ ‘’Aynı sınırlar içinde birlikte yaşamak,’’ ‘’Aynı devlet çatısı altında yaşamak,’’ Kürt ‘Legal’ siyasi hareketinin ‘’Türkiye Partisi olma, Türkiye’lileşme’’ tarzı söylemleri, devletin Kürt düşmanlığında zerre bir yumuşamaya neden olamamıştır. Aksie devletin kürtleri imha politikasını daha da dizginsiz hale getirmiştir.
Ortadoğu’da ölüm kalım savaşını veren kürtlerdir. Türk, Arap, Pers halkının bir demokrasi, insan hakları sorunu var, fakat kürtlerin ise var olma, yada ebediyen yok olma sorunları var.
Türk, Irak, İran, Suriye devletlerinin ortak hedefi ve ortak noktaları, bütün tarih boyunca, Kürt vatanının bölüşümü ve kürtlerin katliamı olmuştur!
IŞİD denen Terör örgütü de Kürt katliam ve soykırımı için peydahlatılmıştır. Daha sonra dünyanın başına bela olan bu terör örgütünün yaratıcıları, Küresel güçlerin gözetiminde, Türk ve Arap devletleri olduüu artik bir sır değil!
Kürtlerin karşı karşıya olduğu tehlikeler referandumla ortaya çıkmış değil! Türk, Arap, Pers çelişkileri tarihseldir. Yakınlaşmalarına sebep ise kürtlerdir. Buda yeni bir durum değil.
Kürtler ortaya çıkan tarihsel şartları iyi değerlendirmeli. Referandumun yarattığı ulusal bilinç dalgası bütün parçalara yaydırılmalı.
Bir parçaya yönelecek savaş tehtidine karşı bütün kürtleri seferber ederek Kürt katliamları önlenebilir. Referandum ulusal birliğin çatı yapılanması olan Kongrenin toplanmasına vesile olarak kulanılmalıdır.
Güney referandumu bütün Kürdistanlıların bağımsızlığına ve kurtuluşuna vesile olması dileğiyle, referandum kürdistanın Güneyinde referanduma katılan Kürt halkına ve bütün kürdistani halklara kutlu olsun.