Şurası bir gerçek;
Gelinen aşamada, TC sınırları içindeki halklar ve inançları neredeyse devlet çarklarını tamamen ele geçirmiş, paylaşmış, AKP-MHP öncülüğünde İslamcı-Milliyetçi-Militarist üçlü koalisyonun ahtapot kolları arasında kıvranmaktadır..
Ancak burada özellikle Aleviler başta olmak üzere bu yürüyüşün çok önemli ‘iki’ dikkat edilmesi gereken ‘iki’ önemli noktası vardır..
Burada kalkıpta CHP ve Kılıçdaroğlu’nun, başta Kürtler olmak üzere Alevilere, azınlıklara ve ötekileştirilenlere karşı ‘olumsuz’ tutumlarını sıralasak en az on kez ‘Ankara-İstanbul’ arası yol eder..
Amacımız, yüyüşü ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu küçümsemek değildir..
Hani derler ya, ‘Aslını inkar eden her şeye benzer’ diye..
Yada ‘Herkes gider Mersin’e Kılıçdaroğlu gider tersine’ misali şu Kılıçdaroğlu ilginç bir adam..
İlginç olduğu kadar da ‘derin’ birine benzediğini, CHP’nin başınna getirilişinin, Deniz Baykal’a karşı yapılan salt bir kaset operasyonundan ibaret olmadığını bir çoğu gibi bende vurguladım.
Örneğin hatırlanırsa, Baykal döneminde Aleviler, CHP’den hızla bir kopuş sürecine girmişlerdi.. Kılıçdaroğlu ile birlikte Aleviler’de zaten var olan ‘hoşgörü’ yeniden kendisini göstermiş ve tekrardan Kılıçdaroğlu şahsında CHP etrafında ‘yeniden’ kenetlenmeye başlamışlardı.
Hatta bu konuda yazmış olduğum makalelerimi ‘Alevilerin sorunları, CHP ve Dersim üzerine’ adlı kitaplaştırdım.
CHP ve Kılıçdaroğlu ile ekibi AKP faşizmine karşı ciddi bir duruş sergilemedi?
Bırakın ciddi bir duruşu ‘tıpış-tıpış’ gittiği Yenikapı ruhu’ ile hızını alamayıp 6 Milyon seçmenin iradesi oan HDP’nin ‘tutsak’ edilmesine hem seyirci kaldı ve hemde buna ‘evet’ dedi..
Adalet yürüyüşü kapsamında yola çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu’da bayram namazı kıldı..
Aleviler bayram namazı yada herhangi bir namaz kılarmı diye soracak olursanız, hiç tartışmasız; ‘Alevilikte böyle bir adet, gelenek-görenek yoktur’ diyerek ‘Alevi’ Kemal Kılıçdaroğlu’na bakalım.
‘Bayram Namazı’ kıldığı günün paralelinde iseK.Kılıçdaroğlu’nun partisi CHP’li milletvekilleri, Belediye başkanı ve yöneticileri ise Amasya-Merzifon’da bir ‘Cami-Cemevi’ açıyorlardı.
CHP’liler yaptıkları konuşmalarda, “Cami de bizimdir, cemevi de bizimdir. Cami de bizim kıblemizdir, cemevi de bizim kıblemizdir. Namaz da bizimdir” diyerek genel başkanlarını doğruluyorlardı...
Hatırlanırsa 7 Haziran seçimleri öncesi de Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Diyaneti kuran parti CHP’dir, neden kaldıralım ki?’ diyerek bir kez daha acı gerçeğe parmak basmış idi..
Alevilerin hak ve özgürlükleri, haklı olarak; gasp edilmiş haklarını elde etmek için verdikleri hak mücadeleleri konusunda hiç bir güç vermeyen ve bu güne değin Alevileri ‘oyalayan’ bir pozisyonda bulunan CHP ve onun lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘bayram Namazı’ çıkışı hem Aleviler için bir tehlikedir ve hemde Tayyip Erdoğan’a verilmiş ‘ince’ bir mesajdır.
Zaten AKP-Erdoğan vede devlet, Alevilerin CHP etrafında durmalarından hiç bir zaman rahatsız olmamıştır. Tam tersine bundan hoşlanmış ve memnun kalmıştır. Çünkü Aleviler bir başka akıma, devrimci-demokrat-sosyalist yada Kürt hareketine yaklaşır ise bu aynı zamanda bu baskıcı, ırkçı ve gerici sistemin sonu olacaktır. Bu açıdan ‘Aleviler varsın CHP etrafında dolanıp dursunlar’ demektedir.
Bu anlamıyla dahi Kemal Kılıçdaroğlu’na bir ‘misyon’ biçilmiştir.. Yani, ‘Alevileri sen idare et, eğer edemiyor isen, Aleviler senden uzaklaşıyor ise tekrardan senin etrafında buluşturma noktasında sana yardımcı dahi oluruz’ denilmektedir.
Bu gidişat ile zaten hedef haline getirilmeye çalışılan CH ve genel başkanı, ‘utanıp-sıkılarak’ dile getirdiği ‘Tunceli ve Alevi’ olduğunu iifade etmesi, Erdoğan-AKP tarafından hedef haline getirilecek ve Aleviler deyim yerinde ise ‘yedirtmeyiz’ noktasınna getirilerek tekrardan ‘dizayen’ edileceklerdir..
CHP ve MHP'nin çatı adayı: Ekmeleddin İhsanoğlu
Yine Kılıçdaroğlu, araçlardan kendisine yapılan bozkurt işaretine aynı şekilde ‘bozkurt’ işareti ile yanıt vermiştir.
Hatırlayalım; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’da bozkurt işareti yaparak seçmenlerini selamlaması üzerine MHP Keşan İlçe Teşkilatı, üzerinde Kılıçdaroğlu’nun bozkurt işareti yaptığı afişi bastırdı.
İlçedeki billboardlara asılan afiş, büyük dikkat çekti. ’Parola vatan, işaret MHP’, ’Gel, Ne Olursan Ol Gel’ yazılarının bulunduğu afiş ile Kılıçdaroğlu adeta MHP’ye davet edildi.
Dolayısı ile ‘Hem milliyetçi ve hemde sosyal demokratım’ diyerek toplumu adeta aptal yerine koymaya çalışan yada öyle gören CHP genel başkanının bu davranışıda yeni değildir.
Hatırlanırsa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimi adayı olarak MHP'ye, İslam Konferansı Örgütü eski genel sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu önermiş idi. MHP lideri Devlet Bahçeli ise önerilen isimden ‘memnun’ olduklarını belirtmiş idi..
En son Kılıçdaroğlu, "Ülkücü kardeşime söylüyorum. Eğer milliyetçilik çok değerli ise hiç kimse endişe etmesin bu kardeşiniz de milliyetçidir, vatanseverdir. Ben de milliyetçiyim, 80 milyon da milliyetçidir" diyordu..
Bu noktada ise 80 milyonun tamamı değilde, Türk milletinin %80’ninin milliyetçi-devletçi olduğunu söylemek abartı olmasa gerek.. Bunda ise CHP’nin ‘geleneksel’ polikaları önemli bir rol oynamıştır..
Yazının başında da belirttim;
Burada kalkıpta CHP ve Kılıçdaroğlu’nun, başta Kürtler olmak üzere Alevilere, azınlıklara ve ötekileştirilenlere karşı ‘olumsuz’ tutumlarını sıralasak en az on kez ‘Ankara-İstanbul’ arası yol eder.. Musta Kemal Atatürk’ten bu yana, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu bu partinin (CHP) hem kurucuları ve hemde genel başkanlarıdırlar.
Henüz, ‘Qoçgiri’ ve ‘Dersim Soykırımı’ dahil, CHP’nin ‘iktidar’ olduğu dönemlerdeki Alevi katliamlarını yazmadık burada..
‘Kürtçe dil devleti böler, altında kalırız’ dahil benzer bir çok şeyi dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu’nu yazmadık..
6 Milyonun iradesi HDP için; ‘Cezaevine değilde meclisten atalım’ diyen ‘Adalet’ yürüyüşçüsü'nü de yazmadık..
Bu yazının konusu sadece ‘Bozkurt Kemal’e de Namaz yakışır..’ oldu..
CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘amasız-fakatsız’ destek isteyenler öncelikle şapkalarını bir çıkartıp önlerine koysunlar ve yakın tarihleri ile bir yüzleşsinler..
Alevice diyecek olur isek; ‘Dar’a dursunlar..
Yok eğer, ‘zamanı değil, şimdi birlik beraberlik olmalı’ diyorlar ise o halde başta yürüyüşün hem güzergahı ve hemde kapsamı-içeri ile ilgili ’acilen’ düzenlemeleri yaparak kamuoyu ile paylaşsınlar..
Bazı Alevi kurumları ve demokratik kitle örgütleri desteklerini açıklamışlardır..
Ancak bir bütün olarak halklarımızın ve Alevilerin gözü kulağı yapılacak ‘somut’ açıklamalarda ve çağrılardadır.
Burada kendilerine, CHP’nin ‘sol’ kanadı diyenlere ise yine CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘hiç kimse endişe etmesin bu kardeşiniz milliyetçidir’ belirlemesi ile aş-başa bırakmak gerektiğine inanıyorum.
Bu açıklama ile Kılıçdaroğlu bir gerçeğe bir kez daha parmak basmıştır..
Zaten CHP’nin ‘sol’u hiç olmamıştır..
Kimse kimseyi kandırmasın, Alevileri ise asla..
Kılıçdaroğlu’na ‘cesaret’ sanki bulaşmış gibidir ve tamda şimdi ‘risk’ alma zamanıdır..
TC her şeye gebedir..
Demokrasi cephesine, 'gezi' ve direniş sürecine, her şeye..
Bu doğumu ya gerçekleştirir yada ‘kürtaj’ yaparak sonlandırısınız..
Bu ülkenin halklarının ve inançlarının özgürleşmesi, demokratikleşmesi vede halkların kardeşliği için hali-hazirda mücadele verenler hazır ve nazırdırlar..
Karar sizin..
Ancak bu doğum, ‘ne bozkurt işareti ve nede namaz kılınarak’ başarıya ulaşamaz..
26.06.2017