Türkiye'de Sivas Katliamı'nı yapan zihniyet, şimdi he yerde kol gezmektedir.
Zaten AKP iktidarı Gezi Direnişi'ne Alevi gençlerin yoğun katılması nedeniyle şimdi Alevilerin toplu yaşadığı mahalle ve şehirleri her fırsatta hedef olarak göstermektedir.
Öyle ki Cizre, Sur, Silopi, Şırnak, Nusaybin, Gever, Hezex ve diğer Kürt şehir ve kasabalarında yaptığı yıkımı şimdi de Okmeydanı, Gazi, 1 Mayıs Mahallesi, Gülsuyu, Tuzluçayır gibi Alevilerin yoğun yaşadığı mahallelere taşırmak istemektedir.
20. yüzyıl tarih sahnesine Ermeni Halkını Soykırımdan geçirerek çıkan İttihat ve Terakki zihniyeti Kemalizm ile Koçgiri'de, Dersim'de bu soykırımlarını Kürt Aleviler üzerinden sürdüregeldi.
Pir Sultan Abdal şenlikleri kapsamında 2 Temmuz 1993 yılında Sivasa giden ve tamamına yakını ozan, sanatçı, aydın, edebiyatçı vb konumda olan 33 insan, 33 canın vahşi bir şekilde yakılarak katledilişinin 23.Yılında başta Sivas olmak üzere bir çok merkezde anmalar, protesto vb etkinlikler yapılıyor.
Üzerinden23 yıl geçen bu katliamla ilgili bir çok şey söylendi, yazıldı, çizildi, ağıtlar yakıldı, oyunlar, tiyatrolar vb yapıldı ve yapılmaya, yazılıp çizilmeyede devam edilecek.
Ancak gerek Madımak katliamında ve gerekse daha önceki Maraş, Çorum, Dersim ve Koçgiri katliamlarında olsun devlet, katliamları yapanları kolladı, sakladı ve hatta adeta ödüllendirerek milletin(in) vekili, bakan vs yaptı.
Katliamlar ve sonuçları, sözde yargılama süreçleri iyi irdelendiğinde görülecektirki devlet kendi yarattığı katilini besledi, ona şan ve şeref madalyaları verdi.
Aleviler ve Alevi kurumlarının büyük çoğunluğu ise her katliam (özelliklede Maraş, Madımak, Gazi vb) sonrası, ‘Mollalar İrana, Türkiye laiktir laik kalacaktır’ sloganı etrafında kenetlen(diril)ip bir kez daha trajedik biçimde yanliş yönlendiriliyorlardı.
Şimdi Madımak katliamının 23.yılında hem kendimize ve hemde devlete bazı sorular soralım.
Dersim soykırımını kendisi planlayıp hayata geçiren devlet ile yine Maras, Çorum katliamlarını gerçeklestirenleri koruyan ve katliamcıları adeta ödüllendiren devlet ile Madımak katliamında ve sonrasında rol alan devlet aynı devlet değilmidir ?
Yakın tarihimize ‘Madımak katliamı’ olarak geçen bu vahşeti yapanların arkasındaki güç 23 yıl öncesinde günümüzde yeterince görülmüşmüdür ?
Örneğin Dersim soykırımında devletin, Atatürkün yada CHP’nin rolü görülüp cezalandırılmışmıdır?
Yine devletin yada devlet kurumlarının, onun siyasi partilerinin ve kontrgerillanin bizzat içinde yer aldığı Maraş katliamının sorumluları açığa çıkartılıp cezalandırılmışmıdır ?
Devlet, maraş katliamı başta olmak üzere, Çorum, Elbistan, Malatya, Madımak ve İstanbul-Gazi olayları nedeniyle Alevilerden ‘Özür’ dilemişmidir ?
Daha önce rol aldığı Alevi katliamlarında devlet ve onun temsilcisi hükümetler, Alevi kurumlarını ve toplumunu tatmin edebilecek, yaşanan vahşetleri vicdanende olsa mahkum eden hassasiyeti yada benzeri girişimleri olmuşmudur, olduysa nasıl olmuş ve hangi sonuçlar alınmıştır ?
Siyasal islamı tehlike ve tehdit olarak görüp, Aleviler üzerinde ‘korku siyaseti’ yapan CHP, cumhuriyet döneminin Alevi katliamlarını örtbas etmenin adı değilmidir ?
Erek dün Alevileri yakarak katleden zihniyet ile bugünün AKP- İşid ile Alevileri hedef alanlar aynı değilmidirler?
Bir başka soru ise ‘her şeyden önemlisi ise Madimak katliamı öncesinde Türkiye ve Kürdistanda neler yaşanıyor ve neler oluyordu‘ sorusuna verilecek cevaptadır..
1993’te, Katliam öncesi devletin genel olarak verdiği mesajlar Aleviler tarafindan nasıl algılandı ve Aleviler Sivas-Madmak’a giderken kimlere ve neden güvenip gittiler ?
‘Türkiye müslümandir müslüman kalacaktır” diyerek insanları diri diri yakanlarla aynı gelenekten gelen AKP’nin günümüzdeki yok etme, inkar, imha ve asimilasyon politikaları Türkiyeyi nereye götürüyor ve Aleviler bu sürece nasıl bakıyorlar ?
Madımak katliamının 23.yılında Alevi kurum ve temsilcileri, Kürt halkının haklı talepleri ile Alevilerin hak arayışlarını, ötekileştirilen diğer güçlerle aynı kulvarda buluşturup ‘Mazlumların birliği’ esprisi temelinde bir birliktelik yapmanın çabası ve emeği içindemidirler ?
Geçmişinin karanlık ve kara sahifelerinin hesabını veremeyenlerin, geleceğinin olmadığı biliniyor iken, Kürdistanda askeri operasyonlarda, savaşta ve siyasi soykırımda ısrar eden sistemin, Erdoğanın ve AKP hükümetinin azgın gidişi karşısında Aleviler nasıl bir duruş sergiliyor ?
Maraş Terolara yerleştirilmek istenen mülteciler, devletin stratejik politikası olan etnik ve dinsel arındırmadır.
Aynı strateji, Dersim ve Sivas gibi Alevi coğrafyalararı için planlanmaktadır..
Türkiyenin gerçek bir demokrasiye kavuşması, barışın gelmesi, akan kanın durudrulması için Alevilerin rolü ve görevleri nedir ?
Durmadan PKK’ye ateşkes çağrısı yapan ama kendisine siyasi liberal, demokrat, özgürlükçü, demokrasi ve barıştan yanayım diyen yazar-çizer aydınlar olmak üzere bir bütün olarak bu savaştan zarar gören herkes, Aleviler dahil, devlete ve onun kurumlarına neden çağrılar yap(a)mıyorlar yada ürkek davranıyorlar ?
Madımak katliamının 23.yılında bir kez daha son ve önemli bir soru ?
Madimak katliamı öncesinde Türkiye ve Kürdistanda neler yaşanıyor ve neler oluyordu ?
Şimdi, Sivasa nasıl gelindi sorusunu soracak olur isek..
İşte bu sorunun cevabı ise 1993 Türkiyesi ve Kürdistanda olup-bitenlerin fotoğrafını çekerek günümüz Erdoğan-AKP politikalarıyla karşılaştırdığımızda Madımak katliamının ve Sivasa nasıl gelindiğinin cevabı görülecektir.
Yeni Çorumların, Sivasların Maraşların, yaşanmaması, Alevilerin, kendilerini oyalayan, beklentiye sokan ve bölen devlet oyunlarını boşa çıkarmasına, devletten uzak durmalarına, örgütlülüklerini büyütüp birliklerini daim kılmalarına bağlıdır..
Aynı barbar zihniyetin halihazırda Sur, Cizre, Nusaybin, Lice ve Kürdistan genelinde soykırımcı saldırılara devam etmektedir.
En son İstanbul Atatürk havaalanındaki katliam saldırısı bir kez daha göstermiştirki AKP sistemi ve İşid başından bu yana irbirlerine ‚göbekten‘ bağlıdırlar. Aynı kesimler Alevilerin de düşmanıdırlar ve bunu açıkça ifade etmektedirler..
Dolayısı ile Kürt ve Alevi düşmanı bir zihniyeti temsil eden Erdoğan-AKP sisteminin yanı sıra CHP vb düzen partilerinin politikalarında Alevilerin yok hükmünde olduğunun görülmesi ise elzemdir..
Sivas hala yanıyor ve gelin bu Sivas’ın ateşini faşizmi yakacak şekilde değerlendirip zalimlere karşı mazlumların cephesinde dahada güçlü olarak yerimizi alalım..
Sivas-Madımak demokrasi şehidlerimizin şahsında tüm özgürlük şehidlerimizi bir kez daha saygı ile anıyor, bu vahşeti yapanları lanetliyorum..