Haydar Işık
70 li yılların sonuna bir Alman gazetesinde gördüğüm karikatür Kürtlerin ahvalini o günden bugüne kadar anlatıyor. Kol ve bacakları Kürdistan'ı bölen devletler tarafından çekilen yere yatırılmış şal şepik ulusal giysiler içindeki Kürdün dramı bugün de sürmektedir. Türkiye, Kürdistan'ın büyük parçasını almakla kalmamış aynı zamanda nerede yaşarsa yaşasın eli Kürdün boğazında duruyor. Uçan kuş Kürtçe konuşsa, tek tek indirecek kadar Kürde düşman bir politika içindeler.
Bu durumu merhum Dersimli Ressam KURDAY farketmiş olmalı ki, büyük bir yağlıboya tablosunda Kürt halkına soykırım uygulayanları; Homeyni, Hafız Esad, Saddam Hüseyin ve Kemal Atatürk'ü el ele tutuşurup göstermişti. Bir asır bitti yenisi başladı, bu asır Kürt asrı olacak dedik, ama görüyoruz ki, bazı Kürtler efendi sofrasında oturmayı büyük şan ve şeref görürken, SUR, CİZİR, SİLOPİ ve daha pek çok yerde şehirlerimiz bombalanıyor. Cizre'de bodrumdaki yaralılar kan kaybından gidiyor.
Parti kurdu Kürtler, ardından Türkiyelileşsin istendi. Kürtlere kontenjan verildi, ama Türkler oy vermedi. Kürt şehirleri bombalanırken, Esedullah Timleri öldürürken, kimse yardıma gelmedi. Faşistlere karşı savaşta komutanı öne süren milislerin, arkadan gelmemeleri gibi bir olay. Kürtler cephede ama ardından Türk gelmiyor. Türk halkında kemik iliğine kadar işlenmiş bir Kürt düşmanlığı var. Kemalistleri, "kart-kurt" deyip soyumuzu kırdılar. Ordusuyla geldiler Koçgiri, Piran, Zilan'da halkımıza soykırım yaptılar. Sonra tesadüfen sağ bıraktıklarını askere, çocuklarını Köy Enstitülerine, yatılı kız ve erkek okullarına doldurdular, gece gündüz Türklük yemini yaptırdılar. Ben bugüne kadar daha bir Türkün ortaya çıkıp devletini sorguladığını, sen hangi hakla Kürtlerin anadilini yasaklarsın dediğini görmedim dersem, ne dersiniz? Nazım Hikmet mi söyledi, TİP mi, TİSİP mi, TKP mi söyledi? Türkler deniz aşırı dünyanın acı çeken insanıyla dayanışma içinde oldular, ama kapı komşusu Kürde karşı devletin resmi duruşunu gösterdiler.
Mihri Belli, Zaman gazetesine gidip siz İslamcılar biz komunistler günyede Kürtlerin devlet kurmasını engelleyelim, tarzında konuştuğu basına yansıdı. Demir Küçükaydın, bu sıralar HDP'ye ayar veren şahıstır, 2004 yılında bir TV panelinde; "Eğer Saddam güçleri yüz bin ABD askerini esir alsalar, dünya proleteryası kazanır." demişti. Şaşkınlıkla izlediğim bu sözlerine; "Peki o zaman Saddam Kürtlere ne yapar?" deyince, bu şahıs, Öcalan'a mektup yazıp, sırt sırta verip kuyudan çıkarız diyen zat çok rahat tarzda "Önemli olan bütündür. Parça bütüne harcanır." demişti. Yani Saddam Kürdü tamamen ortadan kaldırabilir, önemli olan proleteryanın kazanmasıdır. HDP'ye şöyle yanlış yapıyor, böyle eksik kalıyor diyen bu zat Türkiye proleteryası için Kürtleri gözden çıkarmış olmalıdır. Hani bahsettiği proleterya bir yerlerde olsa insan gam yemez. Murat Çakır da hep İşçi sınıfını pelesenk yapıyor. Nerede bahsedilen işçi sınıfı, gören var mı, somut bir eylemi oldu mu?
Nerede bu Türk komşular? Kürdistan ileçeleri bombalanırken nasıl rahat ediyorlar? Hangi vicdan bu rahatlığı veriyor? Demir Küçükaydın liste oluşturup HDP ye ayar verirken, sanırım milletvekilliğini düşünüyor olmalıdır. 59 HDP'li vekilin kaçı yanan yakılan bombalanan şehirlerde dayanışma turuna gitti? Yanlış anlaşılmasın. Proje iyi düşünülmüş olabilir. Türkiyelileşmek de kötü değil. Ama Türkler neden Kürdistanileşemiyor. Kaç Türk Kürtçe öğrendi, Kürt haklarını savundu? Kürt komşu iyi dedi, ezilmesin istedi? Ölü Kürt iyi Kürt anlayışı sürdü. Komşu Kürt üzerine konuşurken, "İyidir, ama Kürttür." dediler.
Buradan İslamcılara gelelim. İslamcılar da, Allahu Ekber deyip Kürt öldürüyorlar. Türk devleti ister İslamcı, ister Kemalistler tarfından yönetilsin, ortak düşman Kürtlerdir. İslamcı barbarların Kürt halkına yaptığını unutmak, insanlığını unutmaktır. Hakaretin bu kadarı görülmüş bir şey değil. Kürdün etrafına kırmızı çizgiler çekiliyor. Güneşin altına çıkma, Fırat'ın batısına geçme, Türkün gücü kafanın üzerinde sallanan Demokles kılıcı gibi duruyor. Sakın kıpırdama, kendini inkar et güzel Türk ol. Camilerde Kürdü öldüren Mehmetçik'e sağlık dilenirken, Yarrab ona karşı olanları kahret derken, Kürt Müslümanlar amin dediler ve hala diyorlar. Kürt kendisi olmayınca, sömürgeci efendinin tasmasını taşır. Efendiye korucu olur, onun Kürde karşı olan Müslümanlığını veya Aleviliğini yürütür. Velhasıl çok yazdığımı bir daha tekrar edeyim. Ulusal bilince ermeyen Kürtle bir yere varılmaz. Bugün verilen mücadele ne kadar kahramanlık örneği veriyorsa, özveri bunca büyükse, halkımız belli bir yere gelmiş diyebiliriz. Fakat Komutan sen git biz ardından geliriz diyen kitle arkasını getirmiyor. Yalnız bırakıyor. Demek daha çok çalışmak gerekiyor.
Geçen hafta başında Yunan Cumhurbaşkanı Berlin'e gelmişti. Alman gazetesine verdiği demeçte, Türk makamları Suriyeli sığınmacıları Ege'ye sürüyorlar dedi. İki gün sonra Türk ve Alman polis şefleri aynı konuda bir basın toplantısı yaptılar. Türk polis şefi: Sığınmacıları gönderen çeteler DEAŞ ve PKK teröristleridir, demez mi? Kürde düşmanlık işte budur. Suçunu Kürt hareketine at olur biter. Peki Alman buna inanır mı? Alman politikası şu sıralar çok kirli, Kürtlerin sırtından politika yapıyorlar. Diğer yandan Cenevre Konferansına PYD'nin çağrılmaması için Türkiye'nin çabası Kürt düşmanlığını açıkça gösteriyor. Yani Kürtler kaderini tayin etmeyi artık düşünmelidirler.
Şimdi bütün bu gerçekliklere bakınca, "Devletsiz Demokrasi" isteyen Kürtler, çevresinde bunca Kürt düşmanı, demokrasi düşmanı halk ve devletler varken, nasıl devletsiz demokrasi kuracaklar? Kürtlere bırakılsa bütün Ortadoğu demokrat olur. Türkiye, İran, Suriye ve bunlara Sunni İslam'ın selefistleri Suudi gericiliği ve Katar gibi ülkeler de katılınca, bu asırda da Kürtlere soykırım yapılacağı anlaşılıyor. Ama Kürdün uyanan insanlık bilinci, demokrasi ve inançlı ulusal duruşu, her türlü soykırıma uğrayabilir, kırılır ama kolay kolay kırılmaz ve asla teslim olmaz.
www.haydar-isik.com
https://www.facebook.com/haydar.isik2
https://twitter.com/#!/yazarhaydarisik
Haydar Işık