İpekyolu Belediyesi ve HDP Van İl Örgütü tarafından Musa Anter Barış Parkı arkasında organize edilen iftar yemeğine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, HDP-DBP Van İl Eş Başkanları, HDP Van milletvekilleri, Van Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları ve binlerce yurttaş katıldı.
Burada ilk olarak konuşan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Ramazan ayının barışa vesile olmasını dileyerek şunları söyledi:
"Çekilen acılar elbet sona erecek. Bu kadar büyük bedeller ödeniyorsa özgürlük dolu günlere kavuşacağız demektir. Her birimiz yanımızdakinin elini tutalım. Değerli arkadaşlar biz sizlerle gurur duyuyoruz. Ortada bir iş varsa o işi siz yapıyorsunuz. Herkesin sadece kendini düşündüğü dünyada siz halkları düşünüyorsunuz. Bu yüzden biz sizlerle gurur duyuyoruz. Biliyorsunuz her akşam halkımızla bir şehirde iftarda bir araya geliyoruz. Geride lan 6-8 ay boyunca Cizre, Silopi, Nusaybin, Gever, Şırnak'ta yıkım ve katliam politikalarıyla ilgili halkımız şunu bilsin ki, işler bu noktaya varmasın diye elimizden geleni yaptık. Ama gözleri mühürlenmiş, gözü kararmış, eline tarihi bir fırsat geçmiş gibi Kürt kentlerini yakıp yıktılar. Elinde silah olmayan insanların yaşadığı şehirler, sağlam tek bir yer kalmasın diye her şeyi yaptılar. İşte bu yüzden siz devlet olamazsınız. Buna da terörle mücadele diyerek insanların değerlerine hakaret ediyorlar. Siz böyle halka karşı zafer mi kazanacaksınız. Bu gidişle sadece kendini rezil edersin. İnanın burada durmayacaklar. O yüzden yan yana duracağız. Yüksekova'yı, Sur'u, Cizre'yi kaderiyle baş başa bırakmayacağız. Van Belediyesi bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Yapılabilecek kampanyalarla birbirimizle dayanışacağız. O kentlerimiz mutlaka eski haline dönecek ve bu rezillere el açtırmayacak şekilde bu dönemi atlatacağız. Herkes bu konuda elinden geleni yapmalıdır."
'Cizre'yi yakmakla Antalya'yı da yaktılar'
"Ben Cizre'yi yaktığınızda Bodrum ve Antalya'yı da yakarsınız demiştim. Bu bir tehdit olarak algılandı, oysa benim demek istediğim şu, Bodrum'da, Antalya'da oteller bile bomboş. Hükümet Cizre'yi yakmakla Antalya'yı, Bodrum'u yaktı. Biz bunu durdurmaya çalıştık. Sen sadece Cizre'deki Kürdü yakmak istiyorsun ama her yeri yakıyorsun. Rusya uçağını düşürerek kabadayılık yaptılar, siyasetsizlik yaptılar. Biz onlara yanlış yapıyorsunuz dedik, bizi hain ilan ettiler. Bakın şimdi Rusya'ya mektuplar yazıyorlar, Suriye ile barış istiyorlar. Oysa Suriye'yi en çok onlar karıştırdı. Zannediyorlar bütün dünyanın en uzmanı onlar. Onların etrafındaki herkes cahil. Sen seçim kazanabilirsin, ama kazanarak kaybediyorsun. Ne Mısır, ne Kürt, ne Alevi politikasında başarılı oldunuz, sorunlar daha da büyüyor. Şimdi gidin Başbakana sorun tüm bunların sorumlusu HDP diyecek. Elindeki medya unsurlarıyla yalan üfürmeye devam ediyorlar."
'Seçimle alamadıklarını gasp ederek almayı hesaplıyorlar'
"Müffettişler Amed, Van, Ağrı'da 13 aydır teftiş yapıyor. Hırsızlık yok, yolsuzluk yok ama yok bu defa da 'teröre yardım' bahanesine sığınıyorlar. 400 trilyon sarayın iki yıllık elektrik, su parası. O kadar abarttılar ki. Seçimle alamadıklarını bu şekilde alacaklarını hesaplıyorlar. Buna izin vermememiz lazım. Van STK'lar, muhtarlar çıkıp açıklama yapmalılar. Kardeşim bunları halk seçti, sen kayyum atarsan biz onu tanımayız desinler. Her yerde en güçlü şekilde sahipleneceğiz. Korku Saray'da tavan yaptı tavan, siz evinizde rahat uyuyorsunuz ama o öyle değil. Denemediği zulüm kalmadı. Her gün yalan, iftira, işkence, zulüm hepsini yaptı. Ama işte halkı yenemedi, bu yüzden karamsarlığa girmiş. Ben bu halkı nasıl yenebilirim diye yüzlerce planı var. Para var, saray var ama huzur yok. Biz zulmünün önünde boyun eğmeyeceğiz ama insanoğlu ağaçta yetişmiyor, Türkün, Kürdün evladı da ölmesin istiyoruz. Bütün acılara sahip çıkıyoruz. Barış karşılıklı bir iş. Bir taraf barışı ister de diğer taraf sessiz kalırsa barış olmaz. AKP devletin tüm imkanlarını kullanıp savaş dayatıyor."
'Dolmabahçe'de kaldığımız yerden devam edelim'
"Buyurun Dolmabahçe'de kaldığımız yerden devam edelim, bir cümleye bakar ve silahlar susar. Ama bu adam barış yapmayacak, bundan emin olun. Bütün derdi devleti tamamen ele geçirmek. Bir gecede 3326 hakim, savcı, 50 valinin yeri değişti. Bir okulun müdürü kim olacak ona Saray karar veriyor. Elinden gelse ilkokuldaki sınıf başkanını o seçecek. Her şey kendisinin elin altında olmasını istiyor. Hasta ruhlu bu korkuyla ülkeyi ateşe veriyor. Bu korkuyla baskıyı arttırıyor. Madem arkanda bu kadar halk desteği var, neden bu kadar korkuyorsun. Güç kaybetmemesi lazım bu yüzden baskıyı zulmü unutturarak suçlarını örtüyor. İşte bu savaşın nedeni budur. Vicdanını yitirmiş, aklını yitirmiş elinde benzin vidonu ile sürekli yakarım ha diye tehdit eden bir tipe dönüşmüş. İşte buna izin vermememiz lazım."
'Gever bizim için onurdur'
"Sert adımlarla kalenin üzerine yürüyeceğiz. Başka bi şekilde düzelmez bu. Artık halkımız kendi geleceğini belirleme noktasındadır. Bu ülke özgürlüğüne kavuşacak. Bütün mücadelemiz bunun içindir. Sizlerle birlikte olmaktan dolayı çok mutlu olduk. Yarın da Gever halkıyla iftarımızı açacağız. Gever bizim için her zaman onurdur. Ramazan ayının ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz."