DEUTSCHE WIRTSCHAFTNACHRICHTEN
Almanya’da yayınlanan DEUTSCHE WIRTSCHAFTSNACHRICHREN “Erdoğan Kendini Kaybetti: ABD’ye Cehpeden Saldırı” başlıklı haberinde: Ameirkalıların Suriye’de Ruslarla işbirliğinin Türk cumhurbaşkanı Erdoğan’ı büyük bir çaresizliğe soktuğunu, iki büyük gücün Kürtlerle ittifakının ise, Erdoğan’ı şimdi ABD hükümetine karşı cepheden bir saldırıya yönelttiğini, Suriye’deki bütün çabalarının boşa gittiğini fark ederek dün Ankara’da “ABD’nin PYD’nin gerçek yüzünü anlayamaması, bölgeyi bir kan denizine çevirdi. Siz bizimle mi berabersiniz yoksa terörist YPD ve PKK ile mi berabersiniz?” dediğini, Erdoğan’ın probleminin, Rusya ve ABD’nin belliki Kürtleri Suriye’de çözümün bir parçası olarak görme konusunda anlaşması olduğunu yazıyor.
DER SPIEGEL
Almanya’da yayınlanan DER SPIEGEL “Fransa Ulusal Meclisi, Tartışmalı Anayasa Değişikliğini Kabul Etti” başlıklı haberinde: Fransa Ulusal Meclisinin “milletin korunması” başlıklı anayasal değişiklikten sonra, mahkum edilen teröristlerin Fransız vatandaşlığından çıkartılabileceklerini, kriz zamanlarında ilan edilen olağanüstü halin anayasaya bir kurum haline getirildiğini, bu değişikliğin şimdi Senatoda görüşüleceğini yazıyor.
DIE WELT
Almanya’da yayınlanan DIE WELT “Batı Putin’in Hamlesi Karşısında Teslim Oldu” başlıklı haberinde: Putin’in istediğini yapabileceğini, çünkü Batının çatışmalardan korktuğu için buna müsade ettiğini, bu nedenle şimdi Moskova-Tahran-Şam savaş ekseninin yeni sığınmacı akınları ürettiğini, bunun da sevilmeyen komşu devletleri ve en başta da Türkiye’yi istikrarsızlaştırdığını, Moskova’nın Türk hava sahasında provokasyonlar yaptığını ama Türkiye’nin eli-kolunun bağlandığını, çünkü Batı ittifakının ne olursa olsun çatışmadan kaçınmak için Türkiye’yi hareketsiz kalmaya zorladığını yazıyor.
FAZ
Almanya’da yayınlanan FRANKFURTER ALLGEMEINE ZEITUNG “Sığınmacı Kampına Saldırıda En Az 35 İnsan Öldü” başlıklı haberinde: islamcı terörist örgüt Boko Haram’dan korunmak için Nijerya’daki bir sığınmacı kampında yaşayan pekçok insanın, kampa yapılan iki canlı bomba saldırısında öldüğünü, dün ordudan yapılan açıklamada ilk belirlemelere göre ölü sayısının en az 35 olduğunu, şu anda Almanya cumhurbaşkanı Koachim Gauck’un da resmi bir ziyaret için Nijerya bulunduğunu yazıyor.
JUNGE WELT
Almanya’da yayınlanan JUNGE WELT “Çatışma Politikası” başlıklı haberinde: dün yapılan NATO savunma bakanları toplantısında ittifakın Rusya’ya karşı gerginliği sürdürerek, Doğu Avrupaya çok uluslu birlikler yerleştirme kararı aldığını, ayrıca NATO’nun Akdenizdeki varlığını genişletmek istediğini, bunun da Türkiye’nin desteklenmesi adı altında yapılmak istendiğini, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Suriye’ye girmesi durumunda Boğazların kontrolünün NATO tarafından sağlanmasının sözkonusu olduğunu yazıyor.
FT
Britanya’da yayınlanan FINANCIAL TIMES “Deportasyon Planı Ankara Anlaşmasını Tehdit Ediyor” başlıklı haberde: AB Komisyonunun üye devletlere göndeerdiği bir yazıda, sığınma sisteminin işlevi bakımından birliğin çevresindeki güvenli üçüncü devletleri belirlemelerini istediğini, böylece o ülkelerden gelecek sığınmacıların kolayca geri gönderileceğini, bu durumun Ankara’da hayal kırıklığıyla karşılandığını, yolu Türkiye’den geçen bir sığınmacının yeniden Türkiye’ye geri gönderilebileceği kaygısını taşıdıklarını, bir Türk yetkilinin “Eğer böyle olursa, Türkiye-AB eylem planı çıkmaza girer” dediğini yazıyor.
THE TELEGRAPH
Britanya’da yayınlanan THE TELEGRAPH “Suriye Kürtleri, Moskova’da Diplomatik Misyon Açtı” başlıklı haberinde: dün Moskova’da açılan Rojawa Kürtlerinin ilk deniz aşırı misyonunun özerklik için destek sağlamak olduğunu, Rojawa Özerk Demokratik Yönetiminin Avrupa temsilcisi Sinam Mohamed’in “Bu Kürt halkı için politik ve diplomatik açıdan tarihi bir andır” dediğini, önümüzdeki aylarda Berlin ve Paris’te de büro açacaklarını belirttiğini yazıyor.
THE GUARDIAN
Britanya’da yayınlanan THE GUARDIAN “Türkiye, AB’nin Deniz Yoluyla Gelenler Sığınmacıları Geri Gönderme Planını Kabul Etmiyor” başlıklı haberinde: Avrupanın eğer Ege Denizi yolunu kapatmayı becerirse, Türkiye’den yılda 250.000 sığınmacıyı yasal yoldan almayı planladığını, ancak Türkiye’nin AB Elçisi SelimYenel’in “Bu kabul edilemez. Ve uygulanabilir değil” dediğini yazıyor.
WSJ
ABD’de yayınlanan WALL STREET JOURNAL “Terörist Tanımlaması Suriye Görüşmelerini Bozuyor” başlıklı haberinde: Suriye’de ateşkesin sağlanması için bugün Münih’te diplomatik görüşmeler yapılacağını, Beşar Esad’a karşı savaşan gruplardan hangisinin terörist olarak niteleneceğinin sorun yarattığını, çünkü bunun barış görüşmeleri masasında kimlerin yer alacağını belirleyeceğini, bu anlaşmazlığın şu andaki insani krizinin temeli olduğunu, Münih toplantısında içerisinde ABD, Rusya, Türkiye ve Suudi Arabsitan’ın bulunduğu Uluslararası Suriye Destek Grubunun bir araya geleceğini ve Cenevre’de ara verilen görüşmelerin canlandırılması için uzlaşma aranacağını yazıyor.
NYTIMES
ABD’de yayınlanan NEW YORK TIMES “Suriye Dağılırken, Müttefikler Amerikan Politikasını Eleştiriyor” başlıklı haberinde: Fransa’nın görevden ayrılan dışişleri bakanı Obama yönetiminin Suriye politikasını dün “muğlak” diye eleştirirken, Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bizimle mi berabersiniz yoksa terör örgütü PYD ve PKK ile mi berabersiniz?” diye sorduğunu, Türkiye ile ABD ve NATO müttefkleri arasındaki gerilimin Kürtlere ilişkin farklı tavırlar nedeniyle tırmandığını, “Ey Amerika! Bunların terörist örgüt olarak tanımadığınız için bölge bir kan deryasına döndü” diye bağırdığını, buna karşı sert sözlerin ise “Suriye’de Daişe karşı en başarılı olanlar, Kürt savaşçılarıdır” diyen ABD Dişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby’den geldiğini yazıyor.
RT
Rusya’da yayınlanan RUSSIA TODAY “IŞİD Liderleri Ankara ile Yakın İlişki İçinde” başlıklı haberinde: Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un diplomatlar günü dolayısıyla verdiği geniş mülakatta: IŞİD liderlerinin Türk hükümeti ile sürekli ilişki içinde olduklarını, Suriye’deki savaşta yeni bir yaklaşım geliştirmek için birlikte çalıştıklarını, IŞİD komutanlığının Türk liderleriyle kapı arkasında görüştüklerine ilişkin istihbarat bilgilerine sahip olduklarını anlattığını yazıyor.