Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / ''Halk hesabını soracak...''

''Halk hesabını soracak...''

31 Mayıs 2016, 19:02

79 gün süren saldırıların ardından HDP, DTK, DBP, HDK heyeti Gever'de inceleme yaptı.

Burada konuşan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, ilçedeki evlerin yüzde 90'ının operasyonlar bittikten sonra yakılıp, yıkıldığını ve yağmalandığını belirterek, dayanışma çağrısında bulundu. 'Sözün bittiği yerdeyiz diyen' DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle de halkın bu vahşet karşısında hesap soracağını ifade etti

HABER MERKEZİ - 79 gün süren saldırıların ardından ilan edilen 'sokağa çıkma yasağı'nın yarı zamanlı olarak kaldırıldığı Colemêrg'in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesine gelen HDP ve DBP heyeti, kentte inceleme ve temaslarda bulundu. Aralarında HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Leyla Güven, DBP Eşbaşkanı Sabahat Tuncel, HDK Eşsözcüsü Gülistan Koçyiğit, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya, HDP Wan milletvekilleri Lezgin Botan ve Adem Geveri'nin bulunduğu heyet, belediye binasını ziyaret ettikten sonra devlet güçleri tarafından harabeye çevrilen Orman, Eski Kışa, Cumhuriyet ve Güngör mahallesini ziyaret etti. Mahallelerde yaşanılan vahşeti yerinde gören heyet, devlet güçleri tarafından talan edilen evlerde tek tek incelemelerde bulundu. Evleri harabeye çevrilen halkla da görüşen heyet üyelerine ilgi yoğundu.

Dicle: Filistin vahşeti Gever'de uygulandı

Mahallelerde yapılan incelemelerin ardından ise yine devlet güçleri tarafından yakılan bir binanın önünde basın açıklaması yapıldı. Burada ilk olarak konuşan Hatip Dicle, kentin devlet güçleri tarafından harabeye çevrildiğini söyleyerek, "Sözün bittiği yerdeyiz" dedi. Dicle, "Bugüne kadar İsrail'in Filistin halkına nasıl saldırdığını ve evlerini nasıl yaktığını hep televizyonlardan gördük. Bugünse canlı canlı aynı yaklaşıma Gever'de de tanıklık ettik. Biz bir kez daha Türk devletinin ve İsrail'in aynı zihniyete sahip olduğu gördük. Filistin vahşeti bugün ayni şekilde Gever'de de uygulanmış, Gever halkına zulüm uygulamıştır" diye konuştu. Halkın kendilerine yaşatılan bu vahşet karşısında hesap soracağını belirten Dicle, "Bir devlet, halkın can ve malını koruması gerekirken ama ne yazık ki Türk devleti halktan intikam alırcasına Gever halkının can ve mallarına kast etmiş, ev ve işyerlerini tahrip etmiştir. Bunun karşısında halk çok öfkeli, halk bunun hesabını elbet soracaktır. Acaba halka cevabınız ne olacak?"

Yüksekdağ: Halktan intikam almaya çalıştılar

Karşılaştıkları manzarayı "vahşet" olarak tanımlayan Figen Yüksekdağ ise, iktidarın halktan intikam almaya çalıştığını ifade etti. Kürt kentlerindeki yıkımın sebebinin hendek ve barikatlar olmadığını belirten Yüksekdağ, "Bunun nedeni Yüksekovalıların Kürt hareketine verdiği destektir. Ablukanın uygulandığı kentlerde yüksek oy aldığımız yerlerdir. Burası ise hep rekorun olduğu kentlerin başında gelir" ifadelerini kullandı.

Evler operasyonlar bittikten sonra yıkılmış

TSK'nin kuşatmanın 38'inci gününde yaptığı 'operasyonlar bitti' açıklamasını hatırlatan Yüksekdağ, bu açıklamadan 40 gün sonra kentin devlet güçlerince yakıldığını vurguladı. Yüksekdağ, "Kalan 40 günlük süre içinde devlet güçleri tarafından neler yapıldığını herkes görüyor. Gördüğünüz yıkılmış evlerin yüzde 90'nı operasyonlar bittikten sonra yakılıp, yıkılmış. Herhangi bir çatışma yokken yıkılmış ve yakılmış bir kent şu anda. Saray merkezli bir siyasi operasyonun yürütüldüğü bir kenttir Gever" diye konuştu.

Evler yağmalandı

Evlerin devlet güçleri tarafından yağmalandığını belirten Yüksekdağ, "Bir devlet bunu yapabilir mi? Eğer bunu devlet yapmışsa meşruluğu kalmamış, bir eşkıya devleti haline gelmiştir. Bu yağmayı kim yaptı? Devlet güçleri buna yanıt versin. Evlerde televizyonlara kadar her şey yağmalanmış, paralar çalınmış. Eşyalar onların karargahlarına taşınmış. 78 gün boyunca burada devlet vardı. Öyleyse bunu da devlet yapmıştır. Yapmadıysa bizlere bunu yapmadığını kanıtlasın" dedi.

DAİŞ'çiler nerede?

Yüksekdağ, konuşmasında kente DAİŞ çetecilerinin getirildiği yönündeki iddiaları ve bu yönde ortaya çıkan kimi görüntüler üzerinde de durdu. Yüksekdağ, "Bunların devletin güdümünde buraya getirildiği bilgileri var. Ama bunların hiçbirine cevap vermiyor Saray Hükümeti. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, Fransa'daki polis şiddetini kınıyor. Peki abluka altındaki kenti kim bu hale getirdi. Bunun için Fransa polisini mi kınayacaksınız?" diye sordu.

Gever için dayanışma çağrısı

Özyönetim ilan edilen kentlerdeki dayanışma örneğinin Gever için de gösterilmesi gerektiği konusunda çağrıda da bulunan Yüksekdağ, "Onlar yıkmayı ve öldürmeyi bilirler. Bizler ise yeniden inşa etmeyi, yaşatmayı. Yüksekova halkıyla tam anlamıyla dayanışma içinde olacağız. Özgürlüğün ve direnişin kentine dönüştüreceğiz. Bütün Türkiye halkını nasıl diğer kentlerle dayanışma içinde olduysalar Yüksekova için de dayanışma ve sahiplenmeye davet ediyoruz. Burayı da dayanışma ve kardeşliğin parladığı bir kent haline getireceğiz" diye konuştu.

Tuncel: Bu halkın öfkesinden korksunlar

Son olarak söz alan DBP Sabahat Tuncel de, Gever halkıyla dayanışma içinde olacakları mesajı verip, "Bu ülkeyi yönetenler bu halkın öfkesinden korksun. Gelecek umudumuzu almaya çalışanlar korksun. Bu öfke bu hükümeti de beraberinde götürecektir" dedi. AKP'nin Gever'de Kürtlere neler yaptığını gördüklerini söyleyen Tuncel, "Bu sadece Geverliler için değil, Tüm Kürt halkına yapılmıştır. Kürtler vardır, var olmaya da devam edecektir. Mücadelesini yer yerde devam ettirecektir kadınıyla genciyle" sözleriyle konuşmasını noktaladı.

(Gündem)

Bu haber 583 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Prof. Dr. Bedriye Poyraz, Dersim’deki tarikat örgütlenmesinde Munzur Üniver..