HABER MERKEZİ - Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu ile Suriye halklarına çözüm yolunu gösteren Kürtlerin yüzyıllık işgalcileri olan İran, Türkiye ve Suriye aynı masa etrafında toplandı. Söz konusu Kürtler olunca düşmanlığın unutulduğu masada, Halep, Baas rejimine bırakılırken, Şehba ve Efrîn çevresi Türkiye destekli çetelere peşkeş çekildi. Dicle Haber Ajansı Halep Muhabiri Erdoğan Altan'ın, Şehba Bölgesi Yürütme Meclisi Diplomasi Komitesi üyesi Mihemed Xidiro'nun, "Rusya, ABD ve Türkiye'nin bölge üzerine yaptığı pazarlıklardan uzlaşı çıktı ve bölgeye saldırı ortak karar" dediğini bildirdi.
100 yıllık Anti-Kürt ittifak...
Geçtiğimiz aylarda Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu'nun açıklanmasının ardından, hiçbir konuda anlaşamayan, ancak söz konusu Kürtler oldu mu düşmanlıklarını unutan Türkiye, İran ve Suriye devletleri, 100 yıllık işgalci zihniyetleriyle Rojava'nın kazanımlarına karşı yeni ittifak arayışına girdi. Bu kapsamda Halep Baas rejimine, Şehba ve Efrîn çevresi ise Türkiye destekli çetelere bırakıldı. Cezayir toplantısı ile ilk adımı atan işgalciler, Antep toplantısı ile de savaşı derinleştirme gayretine girdiler. Ancak yüzyıllık tarihini analiz edip yeniden örgütlenen Kürtlerin, kaybetme olasılığı yok denecek kadar az.
Görüşmeler ve anlaşmalar
Geçtiğimiz ay Başbakan Ahmet Davutoğlu, İran'a giderek Ruhani lider ve diğer İran yetkilileriyle bir dizi görüşmede bulundu. Bu görüşmelerde, Türk devleti ve İran rejiminin Kürt düşmanlığı üzerinde ortaklaştığı ve birlikte hareket etme kararı aldığı belirtildi. Nitekim buna benzer bir görüşme ve anlaşmanın da gizli bir şekilde Türk devleti ve Suriye rejimi arasında da gerçekleştiği güvenilir kaynaklarca dillendirildi. Cezayir'de yapılan bu görüşmede, Türkiye ve Suriye rejiminin Kürtlerin statüsüz bırakılması konusunda anlaştıkları dillendirilirken, geçtiğimiz haftalarda rejim güçlerine bağlı ve İran tarafından kurulan "Difa El Wetani" (Ulusal Savunma Güçleri) adlı paramiliter çetelerin Qamişlo'da halka ve asayiş güçlerine saldırması, bu plan ve anlaşmayla bağlantılı olduğu değerlendirildi. Bugün Suriye, İran ve Türkiye devleti birbirleri ile direk olmasa da çok yönlü vekalet ve asimetrik savaş halindeyse de, konu Kürtler ve hakları olduğunda ortak hareket edildiği belirtildi.
Türkiye'nin amacı rejimi Kürtlere saldırtmak ve…
AKP-Saray iktidarı, DAİŞ ve Suriye Ulusal Konseyi'ne (SUK) bağlı çete grupları ile yıkamadığı Suriye rejimini Kürtlere saldırtmak istiyor. Türk devleti, bu yolla Suriye rejimini zayıf düşürmeyi, hatta yıkmayı, Kürtleri de rejim güçleriyle uğraştırıp zayıflatarak, Barzani ve KDP bağlantılı ENKS çetelerine alan açmak istediği belirtildi.
Barzani ve KDP'si tarafından beslenen, parayla örgütlendirilen ve kendilerine "Rojava Peşmergeleri" adı veren çeteler, Qamişlo'daki çatışmaları gerekçe gösterip, YPG/YPJ'nin tek başına saldırıları püskürtemeyeceği ve halkı koruyamayacağını iddia etmişti. "Rojava Peşmergeleri" adlı çeteler, Qamişlo'daki çatışmalar sürerken, Rojava'ya geçmek istediklerini dile getirmişti.
MİT çeteleri 'acil' kodu ile Antep'te topladı
Geçtiğimiz günlerde Dîlok'ta (Antep) MİT, Genelkurmay, SUK ve ENKS'li yetkililer, bir toplantı gerçekleştirip Kürtlere saldırıyı konuştukları iddia edildi. AKP-Saray iktidarının SUK ve ENKS çetelerini "acil" kodu ile toplantıya çağırdığı, MİT'in bu toplantı ile SUK ve ENKS çetelerinden Halep hattını boşaltmasını istediği bilgisi verildi. Türk yetkilileri bu toplantıda, SUK ve ENKS çetelerinin bölgeyi boşaltmalarını isterken aynı zamanda Halep çevresinde rejim güçlerine katılmalarını istediği, Türk yetkililerinin Halep'in rejime bırakılması karşılığında Rusya ve İran ile anlaştığı da aktarıldı.
Efrîn ve Kobanê'yi birbirinden koparmak
Halep'in rejim güçlerine bırakılması karşılığında Türk devletinin Ezaz-Cerablus ve Şehba bölgesini SUK ve ENKS çetelerinden oluşturulacak Ceyş El Sunnah (Sünni Ordu) adı ile kontrol edeceği ve bu şekilde Efrîn'i de işgal edebileceği, Efrîn-Kobanê'nin olası bütünleşmesini önleyeceği belirtildi. SUK ve ENKS'nin Til Rıfat, Minix, Bilelon, Eyn Deqne, Birad ve Şex İsa alanlarında konumlanmasının istendiği vurgulanırken, Ceyş El Suwar ve YPG/YPJ güçlerinin bölgeden çıkarılması için de yeni saldırılar düzenlemesinin istediği kaydedildi. SUK ve ENKS çetelerinin toplantıda Türk devletinden İdlip ve Hama'dan çete takviyesi, silah, cephane ve lojistik desteği istediği bilgisi de aktarıldı.
Bu gruplar eğit-donat projesiyle bölgeye sokuldu
Bu grupların ABD'nin eğit-donat projesi kapsamında eğitildiği, donatıldığı ve bölgeye sokulduğu biliniyor. Hatta ABD geçtiğimiz haftalarda bu gruplara kısmen hava desteği sağlayarak, El Rai (Çobanbey) kasabasını almasını sağlamış, ancak bu gruplar El Rai kasabasını elinde yalnızca 30 saat tutabilmişti. Halep, Şehba ve Efrîn çevresindeki Kürtlerle ortak yaşam ve birlik için bir araya gelen halklara saldıran bu gruplar, bu sefer farklı isimlerle ortaya çıkmaya devam ediyor.
Anlaştılar ve Eyn Deqnê köyüne çeteler saldırdı
Şehba Bölgesi Yürütme Meclisi Diplomasi Komitesi üyesi Mihemed Xidiro, Şehba'ya yönelik saldırıların uluslararası alanda sağlanan anlaşma sonucu gerçekleştiğini belirtti. Xidiro, Rusya, ABD ve Türkiye'nin bölge üzerine yaptığı pazarlıklardan uzlaşı çıktığını ve bölgeye saldırının ortak karar olduğunu dile getirdi. Xidiro, "Herkes böylesi bir süreçte Eyn Deqnê'ye dönük vahşice gerçekleşen saldırıları merak ediyor. Rusya, ABD ve Türkiye Şehba bölgesini Türkiye'ye, Halep vilayetini ise Baas rejim güçlerine teslim etmek üzerinden anlaşmaya vardılar. Bu anlaşma gereği Eyn Deqnê köyüne çeteler saldırdı" dedi. Suriye devriminin başından itibaren Türk devletinin Rojava ve Şehba bölgesini işgal etmek istediğine dikkat çeken Xidiro, son süreçte Türk devletinin kirli planları için kullandığı çeteler aracılığıyla bölgeye yönelik saldırılarını arttırdığına dikkat çekti.
'Şehba'yı ikinci İskenderun yapmak istiyorlar'
Ezaz'da hareketlilik yaşandığını, bölgeye yönelik saldırıların bu temelde gerçekleştiğini ve Türk devletinin Şehba'yı 2'nci İskenderun yapmak istediğini söyleyen Xidiro, Eyn Deqnê'nin stratejik öneminden kaynaklı defalarca işgal edilmek istendiğini, köyün Ezaz ve Til Rifat'ı birbirinden ayırdığını ifade etti. Çetelerin Til Rifat'ı işgal edebilmek için, öncelikle Eyn Deqnê'yi almaları gerektiğini belirten Xidiro, Eyn Deqnê'nin işgal edilmesi halinde Til Rifat'ın iki koldan kuşatmaya alınacağını da ifade etti. Yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren çetelerin büyük çoğunluğunun Humus ve Hamalı olduğunu söyleyen Xidiro, Til Rifat, Eyn Deqne, Minix, Birad alanlarında QSD güçlerine saldıran çetelerin Ceyş El Sunneh üyesi çeteler olduğunu söyledi. Xidiro, bu çetelerin bir süre önce rejim güçlerinin kontrolündeki bölgelerden geçişlerine izin verilerek Şehba bölgesine geçtiklerini kaydetti.
Şehba'nın önemi
Şehba, Efrîn, Ezaz, Cerablus, Minbiç, El Bab ve Halep'in kuzeyini kapsayan bölgedir. Yerel kaynaklara göre, Şehba bölgesinde 250 ile 300 arasında köy bulunuyor. Bu köylerin büyük çoğunluğu Kürt köyleri iken, Baas rejimin Arap kemeri politikası ile Kürtler azaltıldı. Şehba bölgesi, DAİŞ ve Suriye Ulusal Konseyine (SUK) bağlı çete gruplarının işgali altında bulunuyor. Şehba'nın tamamındaki hakimiyet Halep ve Efrîn'i de büyük oranda etkisiz kılacaktır.
(Erdoğan ALTAN-HALEP-DİHA)