Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Aleviler metropollerde ayağa kalkmalıdır

Aleviler metropollerde ayağa kalkmalıdır

10 Mayıs 2016, 17:35

Madem faşist AKP iktidarı analara kadar elini uzatıyorsa, o zaman Aleviler de metropollerdeki güçlerini harekete geçirerek AKP iktidarını bu saldırıları yaptığına pişman ettirmelidirler.

AKP iktidarı Türkiye'nin en dinamik demokrasi gücü olan Kürtlerin ve Alevilerin iradesini kırmakta ısrar etmektedir. Çünkü hedefledikleri Türk-İslam sentezine dayalı ulus-devlet faşizmini ancak bu toplulukların iradesini kırarak gerçekleştirebilir. Kürtlerin ve Alevilerin iradesini kırmadan ulus-devlet faşizmini Türkiye'de hakim kılmak mümkün değildir. Tayyip Erdoğan Türkiye'de yeni bir rejim kurmayı önüne koymuştur. Bu nedenle tüm Kürt ve Alevi düşmanlarıyla ittifak kurmuştur. Alevi Kürtlere ise hem Alevi hem de Kürt oldukları için düşmanlık yapmaktadır. Alevi Kürtleri hem ulus-devlet, hem de kurmak istediği mezhepçi Türkiye için tehlike görmektedir. Bu açıdan Maraş, Malatya, Sivas, Adıyaman, Antep’teki Alevileri topraklarından koparıp tamamen soykırıma uğratmak istemektedir. Bu nedenle IŞİD zihniyetini Antep, Adıyaman, Maraş, Malatya ve Sivas’ta aktif hale getirmiştir. IŞİD, Amed’de Kürt halkına, Suruç’ta sosyalist güçlere, Ankara’da ise tüm demokrasi güçlerine saldırtılmıştır. Maraş’ta da Aleviler üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılacaktır. Böylece 1978 Maraş Katliamıyla başlatılan soykırım 1978 katliamını yapan zihniyetin bir benzeri ile tamamlanmak amaçlanmaktadır. Maraş’ın Terolar köyüne mülteci kampı kurulması bu nedenledir. Bilinçli, planlı bir soykırım saldırısı yapılmaktadır. 

Türkiye'nin tekçi sistemine en başta da Kürtler ve Aleviler itiraz etmektedir. Kürtler ve Aleviler farklı kimliklerin, kültürlerin ve inançların özgürce yaşadığı bir Türkiye istemektedirler. Bu da ancak demokratikleşmeyle gerçekleşebilir. Böyle bir Türkiye yaratılmadan Kürtler ve Aleviler varlıklarını güvenceye alamazlar. Bu açıdan Kürtler ve Alevilerin varlık-yokluk mücadelesiyle farklı kimliklerin özgürlüğü ile varlığı ortadan kalkacak ulus-devletin var olma yok olma mücadelesi karşı karşıya gelmiş bulunmaktadır. Mücadelenin sert geçmesi bu nedenledir.

 

Aleviler saldırılar altında

Erdoğan’ın Alevilere düşmanlığının bir nedeni de Gezi’de aktif yer almalarıdır. Katledilen gençlerin tümüne yakınının Alevi gençler olması, Tayyip Erdoğan’ın neden Alevilere düşman olmasının bir nedeninin neden Gezi Direnişi olduğunu açıklar. AKP sözcüleri ve Erdoğan çok sık “Aleviler kullanılıyorlar” diyerek Alevilere saldırının zeminini hazırlamaya çalışmışlardır. Aleviler kullanılıyor diye diye böyle algı yaratmış, şimdi bu algı üzerinden Alevilere yeni bir saldırı başlatılmıştır. Bu saldırıyla Alevilerde bir irade kırma gerçekleştirilecek, bunun üzerinden de inanç soykırımı tamamlanacaktır. Çünkü Fırat’ın batısında yoğun yaşayan Aleviler soykırıma uğratılırsa Türkiye'nin diğer yerlerindeki Alevileri asimile etmek ve bitirmek zor olmayacaktır. Sadece Hanefi İslam’ın var olduğu bir inanç coğrafyası yaratmak istemektedirler. Özcesi Alevilerin varlığına yönelik bir saldırı yürütülmektedir. 

7 Mayıs’ta Aleviler ve demokrasi güçleri Terolar’da demokratik haklarını kullanıp miting yapacaklardı. Ancak Terolar’a gidenler engellenmiş, Terolar’da protestoda bulunan halka da saldırılmıştır. Mülteci kampının yapılmasını istemeyen Terolar direnişinin aktif yürütücüsü kadınlara saldırılmıştır. Yaşlı kadınlara saldırarak irade kırma amaçlarını açıkça ortaya koymuşlardır. Erdoğan’ın Kürtler için söylediği “kadın da olsa, çocuk da olsa ezeriz” sözünü Terolar’da Alevi Kürtler üzerinde de pratikleştirmiştir. 7 Mayıs’ta yaşlı kadınlara saldırılması, mitinge katılmak için gelen Alevilerin ve demokrasi güçlerinin Terolar’a alınmaması, AKP iktidarının Alevi halkının soykırımı engelleme amaçlı demokratik direnişine izin verilmeyeceğini göstermiştir. 

Bu durum Alevilerin ve demokrasi güçlerinin direnişi yeni bir aşamaya taşımalarını zorunlu kılmaktadır. Şimdiye kadar Aleviler belki sesimiz duyulur diye en masum direniş yöntemlerini kullanmışlardır. Neredeyse devlet yüzlerinin bir tarafına tokat vurmuşsa Aleviler diğer tarafı çevirmişlerdir. Öyle ki, Türk devlet gerçeğinden ve onun bugünkü AKP iktidarından bihaber olan bazı Aleviler “biz devletimize taş atmayız” demişlerdir. Devlet copuyla, panzeriyle, tankıyla saldırıyorsa, taşla savunma yapmak kadar masum ve meşru bir direniş olamaz. Herhalde “biz devletimize taş atmıyoruz” diyenler bu devletlerinin nasıl bir devlet olduğunu bir daha anlamışlardır. 1978 yılındaki devlet ne ise bugünkü devlet de odur. Hatta bugünkü devlet daha fazla Alevi düşmanıdır. Bu nedenle bu hükümete karşı daha etkili ve daha yoğun mücadele ihtiyacı ortaya çıkmıştır. 

 

Metropollerdeki Aleviler ayağa kalkmalı

Alevilerin ve demokrasi güçlerinin Terolar’daki soykırım amaçlı kamplara karşı daha ektili mücadele verme imkanları vardır. Alevilerin Terolar’daki irade kırma temelinde Alevilerin yaşadıkları topraklardan koparılarak soykırıma uğratılma politikalarına direnme güçleri bulunmaktadır. Aleviler Türkiye siyasetinde her bakımdan etkili olan İstanbul, Ankara, İzmir ve Çukurova’da yoğun olarak yaşamaktadırlar. Aleviler dün özel savaş politikalarıyla yaşadıkları topraklarından koparılmışlardır. Şimdi bu özel savaşın kendileri için mezar olarak gördüğü metropollerde bu soykırım politikalarına karşı ayağa kalkabilirler. Eğer Aleviler Terolar’daki irade kırma saldırısına karşı metropollerde ayağa kalkarlarsa, bu irade kırma ve soykırım saldırısını kırabilirler. Aleviler metropollerdeki bu güçlerini kullanırlarsa Terolar’daki direnişe büyük destek verirler. Terolar’daki direniş artık metropoller başta olmak üzere her yerdeki direnişle başarıya ulaştırılabilir. Metropollerdeki Aleviler bu tarihi rollerini oynamalıdırlar. 

Aleviler var oldukları coğrafyada var olmazlarsa metropollerde de, Avrupa’da da biterler. İstanbul, Ankara, İzmir, Çukurova’daki, Avrupa’daki Aleviler bu gerçeği bilmelidirler. Bu açıdan demokrasi güçleriyle birlikte başta İstanbul ve Ankara olmak üzere İzmir ve Çukurova’da direnişe geçebilirler. Aleviler üzerinde uygulanan soykırım politikalarını ancak başta Kürtler olmak üzere demokrasi güçleriyle birlikte önleyebilirler. Bu açıdan hiç gecikmeden Türkiye'nin büyük şehirlerindeki Aleviler derhal ayağa kalkmalıdır. Terolar’daki mülteci kampın yapımı durdurulana kadar direnişi sürdürmelidirler. Eğer Terolar’daki irade kırma saldırısını durdurmazlarsa Alevi soykırımı önlenemez. 

Mevcut AKP iktidarı Türk-İslam sentezine dayalı olarak Türk ve Hanefi Müslüman olmayan tüm toplulukları asimile etmek istemektedir. Bu nedenle şu anda Kürtler ve Alevilere yönelik bir irade kırma saldırısı yürütmektedirler. Aleviler AKP iktidarının bu politikasının yaratacağı sonuçları görmezlerse tarihi bir gaflete düşmüş olurlar. Bu açıdan Terolar’daki saldırıda somutlaşan bu soykırım saldırısını iyi anlamalıdırlar. Eğer Terolar’daki saldırı önlenemezse, bu saldırı Alevilerin bulunduğu her yerde sürdürülecektir. Erdoğan beraber yola çıktığı arkadaşlarının bile bir bir iradesini kırıp bir tarafa atmaktadır. Dini soykırım politikalarının aracı haline getiren faşist Tayyip’ten her şey beklenmelidir. 

 

Sosyalist güçler Terolar direnişine istenen desteği vermedi

Bu süreçte sosyalist güçler dahil tüm demokrasi güçleri de Terolar direnişine beklenen desteği vermemişlerdir. Kuşkusuz Terolar direnişinin yanında yer almışlardır; bazı destek eylemleri ve tutumları olmuştur. Ancak istenilen düzeyde olmamıştır. Bu açıdan tüm sosyalist hareketler ve demokrasi güçleri Terolar direnişine sahip çıkmalıdırlar. Aleviler Gezi direnişinde nasıl ki demokrasi güçlerinin yanında yer aldılarsa, demokrasi güçleri de Alevilerin bu direnişinin yanında yer almalıdırlar. 

Kuşkusuz Kürtler de her yerde Alevilerin direnişinin yanında yer almalıdırlar. Özellikle metropollerdeki Kürtler Alevilerle omuz omuza AKP faşizmine karşı direnişe geçmelidirler. Kürt ve Alevi düşmanı, demokrasi düşmanı AKP karşısında başta Kürtler ve Aleviler olmak üzere tüm demokrasi güçlerini bulmalıdır. Şu açıktır, böyle bir blok AKP iktidarını sallar ve düşürür. Bu açıdan, Aleviler, Kürtler ve demokrasi güçleri hemen örgütlenip harekete geçmeli, başta Kürtler ve Aleviler olmak üzere demokrasi güçlerinin düşmanı olan AKP ve Tayyip Erdoğan’ın burnunu sürtmelidirler. AKP iktidarının irade kırma ve soykırım politikalarına karşı Aleviler ve Kürtler metropollerde ortak hareket ederlerse Türkiye'nin demokratikleşmesinde de tarihi rollerini oynayabilirler. Terolar’da analarımıza saldırarak irade kırmak isteyenlerin faşist ellerini kırabilirler. 

Terolar’daki direniş 7 Mayıs’la birlikte yeni bir aşamaya kavuşturulmalıdır. Madem faşist AKP iktidarı analara kadar elini uzatıyorsa, o zaman Aleviler de metropollerdeki güçlerini harekete geçirerek AKP iktidarını bu saldırıları yaptığına pişman ettirmelidirler. Alevilerin bu gücü vardır; yeter ki güçlerinin farkına varsınlar, kendilerine güvensinler ve harekete geçsinler. 


M-DELILA

Bu haber 681 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), 4. Olağan Genel Merkez Kongresi’ni Dersi..