Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Fatma Bacı`dan Sakine Cansız`a kadar Alevi kadını

Fatma Bacı`dan Sakine Cansız`a kadar Alevi kadını

08 Mayıs 2016, 13:14

Bacıyan-ı Rum örgütünden günümüze kadar alevi kadının gücü(Fatma Bacı`dan Sakine Cansız`a kadar alevi kadını) 1.Bölüm..Aysel Öztürk yazdı..

Ne kadarda erkek eğemen sistemi sadece erkek kahramanlarımızı dillendirsede tarihde kadın efsanelerinin birçok örneği vardır. Erkek sistemi kadın kahramanlarımızı tümden red etmiyor, fakat tarihde var olduklarını kabul etse bile onları rivayet dilinde anlatmakdanda öteye gitmiyor.

1000li yılların sonlarında, (özellikle 1071 Malazgirt savaşından sonra) Türkler Anadolu`ya göçmüşlerdi. Türk halkının sa hepsi alevi değildir. Büyük Selçuklu Devlet tarftari olan emeviler yönetici Türklerdir ve bu baskıcı rejme karşı duran kesim ise ayaklanmalarla tepki veren, halkçı kesimide yönetilen Türklerdir. Bu halk kesimi alevi Türkmenleridir. 

Türkler tamamen Anadolu`ya geciş yaptı ve baskıcı emevi devlet rejmi ordada devam etti. 

Kayseri ve Konya`ya yerleşen Türkmen alevileri Anadolu`da yerleşik hayata geçmek isterler, lakin orda halk tarafından her alanda hem kabul edilmiyor hemde horlanılıyorlardı. Ermeni ve Rum (Bizans`lı) esnaflari ticaret alanıne ele geçirmişdi ve yerel halkın huzursuzluğu üst düzeye tırmanmışdı. Bu nedenle ekonomik alanda güçlenebilmeleri, kendi dinini yaşatabilmeleri ve herşeyden önce Anadolu`da bir toplum olmaları gerekirdi. Bu da yalnızca yeni alternatif bir yaşamı inşa etmek ile mümkündü.

O dönemlerde Hacı Bektaşi Veli Konya`ya yerleşirken, 1205 yılında Ahi Evren Şeyh Nasreddin Mahmut ve eşi Fatma Hatun`da Kayseri`ye yerleştiler. Ahi Evren Şeyh Nasrettin Mahmut fıkra ve espirileriyle ünlü Nasreddin Hoca`dan başkası değildir. Fıkralarında zaman zaman adı geçen karısı Fatma Hatun`da ünlü Mutasavvif Şeyh Evhadüddin-i Kirma`nin kızı Fatma Bacıdır.

Böylelikle Ahi Evren Hacı Bektasi Veli`nin tavsiyesi ile Ahi örgütünü kurar. “Ahi” arabcada kardeş demektir. Eşi Fatma Hatun`da bu örgütünün kadın kolunu oluşturur. O dönemlerde Anadolu`ya “diyari rum” derlerdi ve örgüt içinde kadınlar birbirine “bacı” diye hitap ettiklerinden dolayı örgüte “Bacıyan-ı Rum” (Anadolu Bacıları) ismi verilir. Bacıyan-ı Rum örgütü dünyada kurulan ilk kadın sivil toplumu örgütüdür.

Kadınlara örgütde birçok alanda eğitim verildi. Bunlardan bazıları edebiyat, sanat, ekonomi ve kültür gibi alanlardır.

Ayreten meslek öğretilip, üretime dahil edilirlerdi. Kadınlar yamak olarak mesleğe başlar, sonra kalfa ve ustaya kadar terfi edilirdi. En yaygın meslekler çadırcılık keçecilik, nakışcilik, örgücülük, kilim ve halı dokumacılık, ipek ve pamuk ipliği üretimi idi.

Kayseri`de üretim için çalişma yerleride (atölye) vardı.

Ürettikleri eşyaları pazarda, çarşıda satıp, rum ve ermeni tacirleri ile rekabet ederlerdi.

Bacıyan-ı Rum örgütünde kadınlara ayreten kendisini savunmayıda ögretirlerdi. Kadınlara ata binme, kılıç kullanma ve atıcılık eğitmi veriliyordu. Kadınlarımızın ana ilkesi “eşine, işine ve aşina sahip ol” idi. İşine sahip ol; yani bilge ve becerikli ol ki, evinin düzenini koruyabilesin. Tasarruf et, fazla savurgan olma ki, ocağın devamlı tütsün. Eşine sahip ol ki, evine bağlı kalsın.

Anadolu Baciları yetim, kimsesiz genç kızları himayesine alıp, onların eğitimlerinde, ev bark sahibi olmalarından, sorumlu olmuşlardır. Kimsesiz kalan ihtiyar kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi sosyal hizmetlerde bulunmuşlardi. Yani ordaki insanlara elini uzatıp yardim etmişlerdi.

Alevilerin yaşam ilkelerine dayalı olan bu yaşam ile Anadolu`da yeni, çağdaş bir süreç başlatılmışdı. Göçmen olarak sığındıkları Anadolu`da köklerini salmış, eşitce ve sozial dayanışma içinde yeni bir toplum yeşermiştir. Alevilerin yaşam ilkelerini Cem törenlerinde söylenen bu sözlerlede ifade edebiliriz:

Eline, beline, diline sahip ol. Dünya malına tapma, doğruluktan sapma, gördüğüne bin katma, görmediğine kulp takma. Yokuşta yorgunu yorma, düzlükte canları darda koyma. Yetmiş iki millete bir gözle bak, herkesi kardeş, bacı bil. Güçlünün yanında yer alıp yoksulu ezenlerden olma. Bilime uyan, karanlığı kovan, ışığa koşan olanlardan ol".

Öğretisinde insanı kutsal varlık olarak kabul eden Alevi örgütlenmesi inanç ve düşünce özgürlüğünün savunucusudur. Bahs edilen eşitlik ilkesi kadin, erkek eşitliğini içerdiği gibi, tüm dinleri, kimlikleri ve sınıflarıda kapsar.

Barış ve Demokrasi ilkesi ile insan hakları ve savaşa, şiddete ve nefrete karşı, sevgiyi, dayanışmayı dostluğu eğemen kılmış ve bunun için her alanda mücadele etmek ile kendilerini görevli bilirler.

Böylelikle Türkmen Alevileri yaşam ilkelerine dayalı olan sosyalleşmenin temel taşlarını dizmişdir Anadolu`ya ve cağdaş, humanist bir yaşam yaratabilmişlerdir. 

1243 yılında Moğollar Anadolu`yu işgal edip ve Kayseri`de kuşatılar. İşgale karşı alevi kadınları, erkekleri ile birlikde savaşıp Moğollar`a karşi güçlü bir direniş sergilediler ve bu direniş sonucu Kayseri haftalarca ele gecirilemdi, fakat ne yazık ki, Ahi`lerin ve Bacı`ların uzun zaman süren direnişi bir ihanet ile sonlandırıldı ve Kayseri`yi Moğollar hile ile ele geçirebildiler.

Bugün Anadolu`ya bakdığımızda oradaki halk yerleşik hayata geçmiş ve yaşamını sürdürmektedir. Anadolu Bacı`ları örgütü sayesinde ordaki yaşayan göçmenlere hizmet götürmenin, yanı sıra oradaki halkın kökleşmesinide sağlayabilmişlerdir.

Bir toplumun kökleşebilmesi için erkek ve kadının uyumlu çalışması ve sosyal ekonomik ve kültürel alanada gelişebilmesini sağlamakdan geçer. Aksi takirde kökleşebilmesi mümkün değildir. Bu tespitin sonucunda ortaya çıkan gerçeklikde bir halkı yerinden edebilmek için önce o toplumun kadınını sömürmek gerekir. Erkek eğemen sistemide tamda bunu yapmakda.

Bunun için kadına karşı baskı ve şiddet sadece kadınlarımızın değil erkeklerinde sorunudur. Zayıf kadını olan bir toplum her daim zayıf ve güçsüz kalmaya mahkumdur.

devam edecek..

 

Bu haber 1009 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Boksör İsmail Özen, Almanya’da spor, medya ve iş dünyasında tanınan bir isi..