27 Mayıs 1980 günü MHP’li bakanlardan Gün Sazak’ın öldürülmesinin arkasından Çorum’da ırkçılar tarafından karışıklıklar çıkartıldı. Ancak, Maraş olaylarının etkisiyle halkın sokaklara barikatlar kurarak kendilerini savunmaları sonucunda o gün saldırganlar istedikleri sonucu alamadı.
MARAŞ’IN DEVAMI BİR KATLİAM
1 Temmuz 1980 Çorum’da ırkçıların yeniden saldırılara başlaması sonucunda yer yer çatışmalar oldu. Alevi ve sol görüşlü yurttaşların evlerine girişilen saldırılar sonucunda 4 kişi hayatını kaybetti. Saldırıların genişlemesinden sonra, 2 Temmuz sabah saat 06.00’da başlamak üzere Çorum’da yeniden sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
IRKÇILAR KOLLANIYOR
2-3 Temmuz günleri sokağa çıkma yasağına rağmen, saldırganlar bombalı ve silahlı saldırılarını sürdürdüler. Olaylarda 3 kişi daha öldü ve 5 kişi yaralandı. Bu 3 kişinin 2’si İskilip yolu üzerinde ölü olarak bulunmuştu. Irkçılar çok sayıda işyerini ateşe verdiler. Her yerde arama yapılmasına rağmen, faşistlerin saldırı üssü olarak kullanıldığı mahallelerde güvenlik kuvvetleri hiçbir arama yapmadılar.
KÖYLÜLERDEN PROTESTO EYLEMİ
Bu arada 2-3 Temmuz günlerinde Çorum’un Alaca ilçesinde de bin kişilik bir grup saldırıya geçerek 50 işyerini tahrip etti ve 8 kişiyi yaraladı. Mecitözü’ndeki olaylarda da Hisarkavak köyünden bir kişi tabancayla vurularak öldürüldü, 3 kişi yaralandı. Hisarkavaklılar ilçeye gelerek protesto gösterilerinde bulundular.
4 Temmuz Cuma günü saldırgan güruh, Çorum’da sokağa çıkma yasağı kaldırıldıktan sonra uzun menzilli silahlar ve bombalarla topyekün bir saldırıya geçtiler; ikinci bir Maraş katliamı yaratmayı amaçladılar. Önceden planladıkları saldırılarla Çorum bir savaş alanı oldu.
CAMİ BOMBALANDI YALANI
Cuma günü olaylar, TRT’nin Milönü Mahallesi’nde bulunan Alaaddin Camisinin bombalandığı ve kurşunlandığı şeklinde yalan haberleri yaymasıyla doruk noktasına çıktı. TRT Çorum muhabiri bu haberi kendisinin yapmadığını söylese de, TRT polis kaynaklı olduğunu söylediği haberde ısrar etti. Aynı anda bütün camilerde benzer propagandalar yapıldı. Camilerden boşalan vatandaşların büyük bir kısmı haberin yalan olduğunu anlayınca faşistlerin peşinden gitmedi. Ancak, “Komünistler camileri yakıp yıkıyor” söylentileri şehirde yoğun bir şekilde işlendi ve bir kısım yurttaş tahrik edildi. Sigortaevleri, Terlemezevler semtlerinde başlayan olaylarda bazı polisler de kalabalık faşist topluluklara öncülük ettiler. Gösteri ve saldırılar daha sonra sol görüşlü kişilerin oturduğu mahallelere yayıldı ve yüzlerce ev çıkarılan yangınlar sonucu hasar gördü. Saldırıların yöneldiği semtlerde, faşistlerle halk arasında yoğun çatışmalar oldu.
57 ALEVİ VATANDAŞ KATLEDİLDİ
Saldırganlar her seferinde barikatların ardındaki halk tarafından püskürtülmesine karşın olaylar sonlandığında korkunç manzara gün ışığına çıkmıştı. Olaylar süresince, 57 Alevi katledilmiş 300’e yakın yurttaş yaralanmıştı. 300’e yakın ev ve işyeri ise tahrip edilerek yıkılmıştı.