Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 83’üncü yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı şunları belirtti: “83 yıl önce Dersim’e yönelik soykırım saldırısında kadın, çocuk, yaşlı, genç 70 bin Alevi Kürt katledildiği gibi toplumsal önder Seyit Rıza ve oğlu ile diğer Dersim halk önderleri idam edilmiştir. Bir soykırım ve kök kazıma saldırısı olduğu için Seyit Rıza ve tüm idam edilenlerin gömüldükleri yer bile gizlenmektedir. Seyit Rıza ve idam edilen arkadaşlarını ve katledilen on binlerce şehidimizi saygı ve minnetle anıyor; Özgür Kürdistan ve Özgür Dersim’i gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz.
Dersim’e yönelik soykırımın neden gerçekleştirildiği Türk devletine ait birçok rapor ve belgeyle kanıtlanmıştır. İnsan yerine bile konulmayan Dersim halkı terbiye edilmek ve Türkleştirilmek için bu soykırım saldırısı gerçekleştirilmiştir. Ermeni soykırımından 23 yıl sonra gerçekleştirilen 20. yüzyıldaki en büyük soykırım olarak tarihe geçmiştir.
SEYİT RIZA VE ARKADAŞLARI DERSİM’İN ORTADAN KALDIRILMASININ SEMBOLÜ VE KANITI OLARAK İDAM EDİLDİ
Türk devletinin belgelerinde Dersim’de insan yavrusunun yetişmeyeceği söylenmektedir. Yaşamı beyaz don giyip arpa ve gılgıl yemek olarak bilen medeniyet dışı kalmış vahşiler olarak söz edilmektedir. İnsani değerlerin ve toplumsallığın güçlü olduğu Alevi Kürt gerçekliği böyle tanımlanmıştır. Kendilerince Türkleştirilerek bu durumdan çıkarılmak için bu soykırım saldırısı gerçekleştirilmiştir. İnsanlık değerleri güçlü ve güzel toplum yaşam sahipleri olan Dersimliler böyle vahşi ve insanlık dışı bir zihniyet ve soykırımcı devlet anlayışıyla hiçbir zaman unutulmayacak katliam ve zulme maruz kalmışlardır. Dersim halkı bu soykırımı unutmamış stranları, klamlarıyla ve ağıtlarıyla yeni kuşakların öğrenmesini sağlamıştır. Dersim sözlü tarihinin gerçek ve güçlü tarih haline gelmesi de böyle gerçekleşmiştir.
Gerçek Dersim ve Dersimlilik bu klamlarda ve sözlü tarihte vardır. Diğer tüm söylenenler ve yazılanlar soykırımcı sömürgeciliğin tarihi ters yüz etme çabalarıdır. Kuşkusuz devlet arşivleri bile bu katliamın insanlık dışı olduğunu gözler önüne sermektedir. Yıllar önce Tayyip Erdoğan, CHP’yi eleştirmek adına Dersim’de ağır insanlık suçlarının işlendiğini ve katliamlar yapıldığını itiraf etmiştir. Dersim’de bir katliam ve soykırım gerçekliği bir Türk başbakanı ağzından itiraf edilmiştir. Daha önceleri de uzun yıllar Türk dış ilişkileri bakanlığı yapmış İhsan Sabri Çağlıyangil de Dersimlilerin mağaralarda fareler gibi zehirlendiğini itiraf etmişti.
Seyit Rıza ve arkadaşları ise bu soykırımın ve Dersim’in ortadan kaldırılmasının sembolü ve kanıtı olarak idam edilmişlerdir. Ancak soykırımcı bu insanlık düşmanları karşısında diz çökmeyen Seyit Rıza’nın torunları bu atalarına bağlılığın gereği soykırımcılardan hesap sorma ve Dersim’in özgürleştirilmesi mücadelesini bırakmamışlardır.
Pir Seyit Rıza ben siz hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert olsun, diyerek düşman gerçeğini ortaya koyarken; size de boyun eğmedim, bu da size dert olsun, diyerek tüm Dersimlilere ve Kürdistan halkına da düşman karşısında nasıl bir duruş gösterilmesi gerektiği çağrısında bulunmuştur.
Seyit Rıza ve arkadaşları rahat uyusun! Alevisi Sünnisiyle Kürt genç kızları ve erkekleri bu soykırımcılara boyun eğmiyor. Özgür Kürdistan ve özerk Dersim’i yaratana kadar mücadelelerini sürdüreceklerdir. Dersim, Alevi ve Kürt kimliğiyle özgürleştirilecektir.
Sait Kızıltoprak, Ali Haydar Yıldız, Hüseyin Cevahir, Süleyman Cihan, Mazlum Doğan, Sakine Cansız, Helin Murat, Cafer Cangöz ve binlerce şehit bu özgürlük mücadelesinin öncülüğünü yapmaya devam etmektedir. Seyit Rıza gibi duruşları ve mücadeleleriyle soykırımcı düşmanı onarılmaz dertlere boğmuşlardır.
Onlar hiçbir zaman unutulmayacak, onların özlemi olan Özgür Dersim ve Özgür Kürdistan mutlaka gerçekleştirilecektir.”
(ANF)