KJK, Dersim Soykırımı’nın, hala kanayan bir yara olduğunu ve AKP faşist rejimi tarafından devam ettirilmeye çalışıldığını belirtti.
Dersim Soykırımı’nın 20. yy. damga vurduğunu vurgulayan KJK Koordinasyonu, bugün Şırnak, Roboski, Şengal ve Sur’da DAİŞ-AKP aynı vahşetin dayatıldığına dikkat çekti.
Dersim Soykırımı’nın 79. Yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yapan Koma Jinên Kurdistanê-KJK Koordinasyonu, soykırım politikalarının bugün AKP tarafından devam ettirilmeye çalışıldığını vurguladı.
KJK açıklamasında, ''İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan Dersim Soykırımı'nın son aşamasının başlatılmasının 79. yıldönümünü karşılıyoruz. 20. yy'a damgasını vuran Ermeni, Yahudi, Asuri-Süryani, Ezidi soykırımlarınlarının ve Kürt soykırımının bir parçası olan Dersim-Alevi soykırım süreci bugün de hala kanayan bir yaradır. Bu soykırım bugün AKP faşist rejimi tarafından devam ettirilmeye çalışılmaktadır. Adına ister DAİŞ diyelim, ister AKP diyelim Rojava'da, Şengal'de, Roboski'de, Cizre'de, Sur'da, Şırnak'ta yapılan insanlık dışı yönelimler Dersim katliamının bir devamı olarak halkımıza dayatılmaktadır‘‘ denildi.
KÜRT HALKI SOYKIRIM POLİTİKALARINA TESLİM OLMADI
Türk devletinin Soykırım politikalarına dikkat çeken KJK, Kürt halkının teslim olmayacağını haykırdığını belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
4 Mayıs 1937 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu tarafından "1937 Yılında Yapılan Tunceli Tenkil Harekatına Dair Bakanlar Kurulu Kararı" adıyla ve 'gayet gizlidir' ibaresiyle kabul edilen kararla, Dersim'de Kürt-Alevi katliamı resmileştirilerek devreye konulmuştur. Osmanlı egemenlik tarihi içerisinde defalarca katliamla karşı karşıya bırakılan halkımız, bunlara karşı tarihi direnişleri ve başeğmeme duruşunu sergilemişlerdir. Egemenlerin tek amacı halkımıza boyun eğdirmek ve köleleştirmek olurken, Kürt halkı ve soykırım çemberinde tutulan halklarımız Dersim'de, Botan'da, Mardin'de, Amed'de, Serhat'ta teslim olmayacaklarını haykırmışlardır. Bugün de ülkemizde dayatılan bu teslim alma ve köleleştirme politikalarına karşı, Beselerin, Zarifelerin, Seyid Rızaların torunları görkemli direnişlerle cevap vermektedirler. Beritanlar, Agitler, Mehmet Tunçlar, Pakize Nayırlar, Seveler bu kahramanların takipçileri olmuşlardır. KJK olarak bugün vesilesiyle, başta Dersim halkımız olmak üzere, halklarımıza dayatılan soykırım saldırılarına karşı büyük bir direnişle cevap veren, baş eğmeyen, teslimiyeti yerle bir eden yiğit Kürdistan şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.‘‘
SOYKIRIM POLİTİKASININ BUGÜNKÜ İSMİ AKP’NİN 'MASTER PLANI’DIR
Soykırım politikalarının bugün AKP tarafından ‚Master Planı‘ ismiyle devam ettirilmeye çalışıldığını belirten KJK, Kürt-Alevi gerçekliğinin kırımdan geçirilmek istendiğini söyledi.
KJK Koordinasyonu açıklamasında, ‚‘1937'de resmi karar haline gelen 'soykırım politikası'nın bugünkü ismi,, Erdoğan ve AKP faşizminin 'Master Planı'dır. Rojava'da, Şengal'de ve Bakur kentlerinde dayatılan bu plan, Maraş-Terolar'da sahneye konulmuştur. Ortadoğulu binlerce insanı yerinden yurdundan eden, köylerini, kentlerini yıkan, mültecilik yollarında ölümlerine yolaçan kirli savaşı başlatmaları yetmiyormuş gibi, bir de halkları karşı karşıya getirme hesaplarını da yapmaktadırlar. Maraş, Sivas, Malatya hattı üzerinden yapılmak istenen projelerle de açık ki, tekrar bir Dersim kuşatması hedeflenmektedir. Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesinin temel ayağı olan Alevi-Kürt gerçekliği bu amaçla bir kez daha kırımdan geçirilmek istenmektedir.
Onurlu Kürt halkının onurlu evlatları olan kadınları, erkekleri, gençleri, yaşlıları tarihin bu şekilde tekrar ettirilmesine karşı tarihi ve onurlu bir mücadeleyi yürütmektedirler. Seyid Rıza'ların, Nuri Dersimi'lerin Kürt evlatlarından beklentisi ve vasiyeti olan direniş ve hesap soruş kuşkusuz ki devam edecektir. Kürt halkı olarak, Kürt kadınları olarak, yine özgürlüğe ve demokrasiye aşık milyonlar olarak ülkemize, topraklarımıza daha güçlü sahip çıkacağız. Sömürgeciliği, faşizmi her alanda içimizden söküp atacağız. Kürdistan'ın dağı, taşı, köyü, kenti terk edilmeyecek. Dilimize, kültürümüze, tarihimize sahip çıkacağız. Kürdistan'ın insansızlaştırılmasına asla izin verilmeyecektir. Biz Kürdistanlı kadınlar olarak, yine faşizmin zulmü altında ezilen-katliamlardan geçen Arap, Ermeni, Laz, Türkmen, Çerkez, yine hangi inanç sahibi olursa olsun, direnen kadınlar olarak, zalime teslim olmaktansa kendini uçurumlardan atan kadınlarımızın çığlıklarını unutmadık, asla da unutmayacağız. Onların umutlarını, hayallerini gerçekleştirme sözünü bir kez daha veriyoruz‘‘ denildi.
KATLİMALARA KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI
Başta Alevi-Kürt kadınları olmak üzere, özgürlükten ve demokrasiden yana olan tüm kadınları ve toplumsal kesimleri, bugün güncellenmek istenen yeni 'Dersim katliamlarına' karşı örgütlenmeye, direniş saflarında yer almaya çağıran KJK şu mesajı verdi:
''Unutulmamalıdır ki, bugün Erdoğan diktatörlüğü ve AKP faşist rejiminin yaptığı bu zulme karşı sessiz kalmak onu onaylamaktır. Buna karşı suskun kalmak, zaliminden, celladından 'aman' dilemek demektir. Seyid Rızaları, Beseleri, Zarifeleri gerçek anlamda anmak; sadece sözlerle değil, özgür ve demokratik Dersim'i, Kürdistan'ı ve Türkiye'yi kurarak anmak demektir. Tüm Alevi inancına, kültürüne, ahlakına, felsefesine ve yaşam tarzına sahip kadınlarımız, analarımız Hakikat yolunun yolcusu olan direnenlerin yanında saf tutmalıdırlar. Zalimin ruhlarda, düşüncelerde yaratmak istediği korku duvarlarını, Dersim'in büyük devrimci kızı Sakine Cansız yoldaşımızın yolunu yol bilerek yıkalım. Ancak bu temelde hakikate sahip çıkabilir, hesap sorabilir, büyük direnişçilere layık olabiliriz.‘‘