Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Kadın örgütlerinden gözaltılara tepki: İtaat etmeyiz

Kadın örgütlerinden gözaltılara tepki: İtaat etmeyiz

14 Temmuz 2020, 21:03

Diyarbakır ve Antep’teki gözaltılara tepki gösteren kadın örgütleri, “Bizi yok sayanlara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz, itaat etmedik, etmeyeceğiz” açıklaması yaptı.

Kadın örgütleri, Diyarbakır ve Antep’te yapılan baskınlarda çok sayıda kadının gözaltına alınmasına yaptıkları açıklamalarla tepki gösterdi.   
 
Özgür Kadın Hareketi (TJA), Diyarbakır’da kadınlara yönelik yapılan ev baskını ve gözaltılara tepki gösterdi. AKP-MHP dönemi ve öncesi Türkiye devlet politikalarının, işgal üzerine kurulu olduğu hatırlatılan açıklamada, “Ancak AKP döneminde bu işgal politikaları kadına yönelik on kat artış göstermiştir. AKP’nin 18 yıllık dönemi boyunca sürekli kadın kazanımlarını yok etmeye dönük politikalar geliştirilmiştir. Bu kirli politikalar binlerce tutuklama, yargılama, katletme, taciz ve tecavüze neden olmuştur” denildi. 
 
‘SERBEST BIRAKILSIN’
 
Bugün sabah saatlerinde dönem sözcüleri Ayşe Gökkan’ın da aralarında bulunduğu onlarca aktivistlerinin, evlerine yapılan baskınla gözaltına alındığı kaydedilen açıklamada, “Bu işgalci zihniyeti lanetliyoruz. AKP-MHP’nin kadın şahsında toplumu politik olarak baskı altına almaya çalıştığını biliyoruz. Başta işgalci güçler ve AKP-MHP iyi bilmelidir ki; bizler TJA’lı kadınlar olarak, hiçbir zaman boyun eğmeyeceğiz ve işgalci güçlere itaat etmeyeceğiz. Biz TJA’lı kadınlar olarak, kararlı mücadelemizi yükselteceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Başta Dönem Sözcümüz Ayşe Gökkan olmak üzere, tüm kadın aktivistlerimiz derhal serbest bırakılmalıdır” diye belirtildi. 
 
19 GÖZALTI
 
Açıklamada, ev baskınlarında Ayşe Gökkan, Zekiye Güler, Ayşe Güney, Emine Kaya, Dilan Yakut, Figen Ekti, Elif Haran, Rabia Ateş, Demet Özkara, Penayir Çelik, Halime Bayram, Ronda Bat, Rozerin Çatak, Emine Kaya, Zeynep Suncak, Selma Metin, Tekoşîn Tekin, Gülşen Güneş ve Ruken Şehir’in gözaltına alındığı belirdi.
 
ROSA KADIN DERNEĞİ: HAYIR DİYORUZ
 
Rosa Kadın Derneği'nden yapılan açıklamada ise, 22 Mayıs’tan bu güne her 10 günde bir farklı çalışma ve mücadele alanlarından kadınların gözaltına alınıp, tutuklandığı hatırlattıldı. Açıklamada, “Aralarında derneğimizin resmi üyesi olan kadınların da bulunduğu operasyonda TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan ve gazeteci, sendikal mücadele veren, belediye meclis üyesi olan farklı mücadele alanlarından 20’yi aşkın kadın Diyarbakır’da gözaltına alınmıştır. İstanbul Sözleşmesinin iptalini ve çocuk istismarının affını gündemine alan iktidar, bir yandan da buna itiraz eden direnç gösteren kadınlara politik şiddet uygulayarak etkisiz kılmaya çalışıyor. Bizler tüm baskılara rağmen her gün kadın katledilen bu ortamda İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz! Çocuğun istismarının affına hayır diyoruz. Ayrıştırarak, kriminalize ederek etkisiz kılma çabalarına hayır diyoruz. Dün sokakta çocuk istismar affına omuz omuza hayır dediğimiz kadın arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılması istiyoruz” denildi.
 
HDP, HDK, DTK, SKM, SKYP….
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisleri, Demokratik Bölgelere Partisi (DBP) Kadın Komisyonu, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Kadın Meclisi, Kadınların Kurtuluşu, Sosyalist Dayanışma Platformu üyesi Kadınlar, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Kadın Meclisi, Yeşil Sol Kadınlar yaptıkları ortak yazılı açıklamayla gözaltılara tepki gösterdi. 
 
‘YANILIYORSUNUZ’
 
“AKP-MHP erkek ittifakının kadın düşmanı politikaları her geçen gün artarak devam ediyor” denilen açıklamada, TJA’nın çatısı altında yürütülen kadın özgürlük mücadelesine dikkat çekildi. Açıklamada, “Kürt kadın hareketine yönelik bu saldırı ve faşist politikalar ilk değil, AKP-MHP erkek ittifakının ne zaman sıkışsa kadın iradesine saldırdığını rehin tutulan arkadaşlarımızdan biliyoruz. Biz kadınlar için gözaltı ve tutuklamanın; mücadelemizi bastırmak, bizleri yıldırmak anlamına geldiğini de çok iyi biliyoruz. Erkek egemen anlayışa karşı mücadele etmek için yola çıkarken irademizi tanımayanlarla, bizleri yok sayanlarla, karşılaşacağımızı çok iyi biliyorduk. Ancak; öğrenemedikleri bir şey var ki o da bizim direnişimizi hiçbir iktidarın alaşağı etmediği ve bastıramadığıdır. Bizi geçmişte yok sayan bu erkek egemen anlayışın devamcısı olan AKP de siyasi soykırım operasyonları ile bizleri yıldıracağını sanıyorsa en büyük yanılgı içine düşmüş demektir” ifadelerine yer verildi.
 
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
 
İktidarın en büyük korkusunun kadınlar öncülüğünde gelişen direniş ve mücadele kararlılığı olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Kadın düşmanı politikalarında ısrar eden AKP-MHP şunu çok iyi bilsin ki; Biz Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmek istenmesine, çocuk istismarının ‘evlilik’ adı altında meşrulaştırılmasına, kayyımcı zihniyete, infaz yasasına karşı sokakları terk etmeyeceğiz. AKP’nin saldırgan, faşist, militarist, cinsiyetçi erkek anlayışına karşı özgürlük mücadelemizden bir an olsun geri adım atmadık ve atmayacağız. 
 
Bir kez daha söylüyoruz; gözaltındaki arkadaşlarımızın verdiği mücadele bizim de mücadelemizdir. Bizi yok sayanlara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz, itaat etmedik, etmeyeceğiz. Sesimizi kısmak isteyenlere karşı ‘Varız, Buradayız’ dedik, burada olmaya devam edeceğiz. Hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Kadın mücadelesi yargılanamaz. Gözaltı ve tutuklamalarla kadınları susturamazsınız.”
 
'DİRENİŞ BÜYÜYECEK' 
 
Son 1 ay içinde 3 kez kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonuna bir tepki de Türkiye Kadın Hareketi’nden geldi. Kırkyama Kadın Dayanışması’ndan Fatma İnci, Kürt kadın hareketine yönelik siyasi baskıları kınayarak, TJA Sözcüsü  Ayşe Gökkan başta olmak üzere gözaltına alınan kadınların yanında olduklarını, mücadelelerini desteklediğini ifade etti.  İnci, “Saray rejimi, salgın süreciyle daha da derinleşen ekonomik ve siyasi kriz içindedir. İktidarına verilen desteğin azalması, siyasal gücünün çöküşe geçmesinin verdiği panikle baskılarını artırıyor. Karşısında kendisinin sonunu getirecek en önemli güç olarak gördüğü Kürt hareketine yönelik bitmeyen siyasi operasyonlar yapıyor” dedi.
 
‘BASKILARA KARŞI DİRENİŞ BÜYÜYECEK’
 
Dünyada ve Türkiye’de etkisini artıran kadınlara yönelik saldırıların arttığına dikkat çeken, İnci, “Kürt kadın hareketine yönelik yapılan siyasi baskılar genelde bu coğrafyada birlikte verdiğimiz, birbirimizi güçlendirdiğimiz  kadın mücadelesinin etkisini kırmaya yöneliktir. İktidarı zayıflatacak en önemli dinamiklerinden biri bizim bir arada birbirimizden güç alarak oluşturduğumuz kuvvetimizdir. Ama bütün bu yaptıkları sonuçsuz bir çabaya mahkumdur. Baskı karşısında kadınların direnişini daha da büyüyecektir. Eşit ve özgürlük için bir arada yaşama iradesi kazanacaktır” diye konuştu.
 
KADINLARIN KURTULUŞU: SALDIRILAR HEPİMİZE YÖNELİKTİR
 
Kadınların Kurtuluşu üyesi Benazir Coşkun da AKP iktidarının kadın düşmanı politikalar yürüttüğünü vurgulayarak, son dönemde  ‘yeni kadın’ yaratma gayretinin daha da arttığını söyledi. Özelikle mücadele eden, direnen kadınlara saldırıların yoğunlaştığını ifade eden Coşkun, Kürt kadınlarına saldırıların daha da katmerli daha da özel olarak geliştiğini vurguladı. Coşkun, “Kürt kadınlarını ve TJA'yı yalnızlaştırma gayreti oldukça net. Kürt kadınlara yapılan saldırılar açık bir biçimde hepimize yapılan saldırılardır. Kadınları erkek şiddetine karşı savunmasız bırakmak isteyen saldırılardır. Bu saldırılara karşı birleşik, örgütlü mücadelemizden geri adım atmayacağız” şeklinde konuştu.   
 
MOR DAYANIŞMA: DİRENEN KADINLAR TEHDİT EDİYOR!
 
Mor Dayanışma’dan Cemile Baklacı ise, operasyonlarla iktidarın baskı ve şiddetini artırdığını, kendi kuracağı siyasal islam rejimi için hamle yaptığını söyledi.  Baklacı, “Bu süreçte en direngen, cesur ve sokakları dolduran kadınları bastırıp sindirmek için gözaltı ve tutuklamalar yapılıyor. Diyarbakır’da direnen kadınları kendilerine tehdit olarak görüyorlar. Bütün bunlar sindirmeye yöneliktir. Kadınları susturmak, bastırmak istiyorlar. Direnen kadınlar üzerinden tüm kadınlara mesaj veriyorlar” dedi.  Baklacı, baskıları kabul etmediklerini belirterek, “Hiçbir şekilde geri adım atmayacağız. Tüm baskılar karşısında kadınlarla birlikte dayanışmayı büyüteceğiz” mesajını verdi. 
 
SKM:  KADINLARA TOPYEKÜN SAVAŞ AÇTILAR
 
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) temsilcisi Deniz Aktaş da, Kürt kadınlarının direnişi ve mücadelesiyle erkek egemen sistemin oyunlarını bozduğunu söyleyerek, “Özelikle Kürt kadınlarına yönelik operasyonların yapılması tesadüf değil. AKP Kürt halkına yönelik başlattığı savaşı kadınlar üzerinden yürütmeye çalışıyor. 1 ay içerisinde 3’ncü operasyon oldu. Kadınların siyasetin merkezinde olmalarına tahammül etmeyip saldırıyorlar. Bu operasyonlar, kadın kazanımlarına yönelik saldırılar topyekün savaş açtıklarının göstergesidir. Direnen kadınları kendilerine tehdit olarak görüyorlar. Kadınlar olarak bir birimizin yerlerini doldurmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadın mücadelesi bitmeyecek, Kadın dayanışması ve mücadelesini daha fazla yükselteceğiz” diye konuştu. 
 
İLERİCİ KADINLAR: KÜRT KADINLARI İLHAM VERİYOR
 
İlerici Kadınlar üyesi Sevgi Özlem Gülmez de, Diyarbakır’da kadınlara yönelik saldırıların artarak devam ettiğine dikkat çekerek, "Saldırılarla kadınların ne kadar etkili olduklarını bizde görmüş oluyoruz. Kadınların verdiği mücadeleden korktukları için baskı altına almaya çalışıyorlar. Diyarbakır’da çok güçlü bir kadın damarı var. Direngen kadın mücadelesi tüm kadınlara ilham veriyor. İktidar bunu kırmak için üst üste kadınlara operasyon yapıyor. Kadın mücadelemiz ortaktır. Her yerde dayanışmayı ve birlikte direnme mesajını yoluyoruz. Baskılar sonuç vermeyecek” dedi. 
 
KADIN SAVUNMA AĞI: HİÇBİR BASKI SONUÇ VERMEYECEK
 
Kadın Savunma Ağı üyeleri de kadınlara yönelik operasyonlara karşı şu mesajı paylaştı: “Operasyonlar kadınları sindirmeye yöneliktir. İstanbul Sözleşmesi’nin fesh edilmesine yönelik girişimlerdir. Toplumu eril zihniyete mahkum etmeye çalışıyorlar. Kendi iktidarlarını sağlamlaştırmak için kadınlara saldırıyorlar. Kadınlar birlikte güçlü, hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Hiçbir kadın yalnız değildir. Birlikte yan yana durmaya devam edeceğiz. Hiçbir baskı sonuç vermeyecektir.”
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Diyarbakır’da birçok kadının gözaltına alınmasının AKP ve MHP'nin kadınların direnişinden duyduğu korkunun sonucu olduğunu belirterek, bu saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını söyledi. 
 
Diyarbakır’da bu sabah gerçekleştirilen polis operasyonunda Özgür Kadın Hareketi (Tevgere Jinên Azad- TJA) aktivistleri, gazeteciler, belediye meclis üyeleri ve sivil toplum örgütü yöneticisi ve üyesi kadınların gözaltına alınmasına ilişkin Demokratik Bölgeler Partisi (BDP) Genel İrtibat Bürosu’nda basın toplantısı düzenlendi. 
 
HDP Kadın Meclisi öncülüğünde yapılan toplantıya DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, HDP milletvekilleri Dersim Dağ, Remziye Tosun ve Feleknas Uca da katıldı.
 
Toplantıda konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, sözlerine AKP ve MHP’nin son dönemde Kürtleri ve kadınları hedef alan düşmanca politikaları doğrultusunda yapılan siyasi operasyonlarla gözaltı ve tutuklamaların hız kesmeden devam ettiğini ifade ederek başladı.
 
KADINLARIN DİRENİŞİ AKP VE MHP'Yİ  KORKUTTU
 
Siyasi parti temsilcilerine ve kurumlara yapılan operasyonlarda asıl hedefinin Özgür Kadın Hareketi (TJA) olduğunu vurgulayan Aydeniz, “Bugün Özgür Kadın Hareketi tüm dünya ve Ortadoğu'ya yönelik örnek, ilham kaynağı olan bir harekettir. Kadın hareketinin ilham kaynağı olması faşist iktidarı korkutuyor. Bu sabah evlere yapılan baskınla, kapılar balyozlarla kırıldı. Haksız hukuksuz bir şekilde arkadaşlarımız gözaltına alındı. AKP ve MHP faşist iktidarı tek renk, tek ses yaratmak istiyor. Bugün kadınlar bu faşist yapılanmaya karşı mücadele ediyor" dedi.
 
Kadınların büyüyen mücadelesi ile saldırıların arttığını belirten Aydeniz, “Özgür Kadın Hareketi birey değil, herhangi bir kurum değil sistemdir. Özgür Kadın Hareketi eşit, özgür bir yaşamından yanadır. Faşist sistem ise kadını tanımayan, demokrasiyi tanımayandır. Kadın mücadelesi bir sistemdir. Biz de o sistemin bir parçasıyız. Özgür Kadın Hareketi yalnız değildir. Cesaretle adımlar atarak her gün daha da büyüyor. Kürt kadınlar iktidara, faşiste göre kendisini şekillendirmedi. Özgürlük taleplerine göre kendisini şekillendirdi. Özgür Kadın Hareketi ve Kürt özgürlük hareketi sonuna kadar, sonuna kadar mücadelesini yürütecek ve büyütecektir” ifadelerini kullandı.   
 
Aydeniz, kadın kurumlarının kapılarına kilit vurulması, tabelaların indirilmesi ya da kadın mücadelesi verenlerin gözaltına alınıp tutuklanmasıyla asla mücadeleden geri adım atılmayacağının da altını çizdi. 
 
KÜRT KADINLARI YANLIZ BIRAKILMAMALI
 
Aydeniz, şöyle devam etti: “Kadınlar kimsenin lütfuyla, bahşetmesiyle kazanımlarını elde etmediler. Büyük bedeller ve büyük mücadeleler vererek kazanımlarını elde ettiler. Dolayısıyla bunu büyütmenin ve kalıcı hale getirmenin yol ve yöntemi de birlikte mücadele etmek olduğunu, yan yana durarak, sokaklarda, kurumlarımızda, mecliste ve hayatın her alanında bu mücadeleyi sürdüreceğimizi, asla geri adım atmayacağımızı herkesin bilmesi gerekiyor. Kadınların teslim olacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Dünyaya ilham kaynağı olan Kürt kadınları yalnız bırakılmamalıdır. Kürt kadınına yönelik saldırılar Türkiye kadın hareketine ve dünya kadınlarına yönelik bir saldırıdır. Kürt halkına yönelik düşmanlıkta sınır tanımıyorlar. Amaç, Kürt halkının, kadın mücadelesinin Türkiyelileşmesinin önünü kesmektir. Biz bu saldırılara karşı durmaya devam edeceğiz. Çünkü biz büyük bir mirasın sahibiyiz. Rosa'ların Clara Zetkin ve Sakine Cansızların mirasını taşıyoruz. Bu mirasa sahip çıkarak sokaklarda diremeyi sürdüreceğiz.”
Bu haber 431 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) Kadın Meclisi Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve F..