Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / AKP, MHP, CHP ve KDP nasıl ortaklaştı?

AKP, MHP, CHP ve KDP nasıl ortaklaştı?

03 Mayıs 2016, 17:47

'Kürt halkı sadece Türk sömürgeciliğine ve AKP faşizmine karşı mücadele etmiyor. MHP, CHP ve KDP’nin de içinde yer aldığı çok geniş bir savaş koalisyonu ile mücadele ediyor.'

Tayyip Erdoğan üç gün önce, NATO üyesi ülkelerin Türkiye’ye silah yardımı yapmadığından yakındı.
Konuşmasında, "Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalar bahane edilerek, parası ödendiği halde bize verilmeyen silahlar mevcuttur. Şu anda bunlar NATO’da beraber olduğumuz ülkeler. Suriye’deki gelişmeler sürerken terör örgütlerine silah yardımı yapanlar Türkiye’ye bu desteği vermiyor."
Açıklamadan da anlaşılacağı üzere, Erdoğan sadece bugünü değil, geleceği de savaş ve silah üzerinden ipotek altına almak istiyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI), bu yıl yayınladığı uluslararası silah ticareti raporuna göre Türkiye, küresel silah ithalatı sıralamasında 6’ncı sırada yer alıyor.
Dolayısıyla Erdoğan’ın açıklaması "daha çok savaş için daha çok silah" anlamına geliyor.
Böylesi bir ortamda Recep Tayyip Erdoğan da 2 milyar dolarlık servetiyle, dünyanın en zengin devlet başkanları ve başbakanları sıralamasında 8. Sırada yer alıyor.
Savaş ve gerilim politikasıyla, Erdoğan ailesinin servetini büyütmesi arasında doğru bir orantı var.
Erdoğan, silah ithalatındaki 6.lık ile servet sıralamasındaki 8.liği çok yetersiz görüyor.
Bu günlerde Kilis’e fırlatılan roketler de, bu gerilim ve çatışmayı sürdürmekle doğrudan ilintilidir. Bu saldırılar MİT ve Türk Genelkurmay Başkanlığı’nın bilgisi dahilinde gerçekleştirilmektedir.
MİT koordinasyonunda, 30 Nisan günü Antep’te yapılan; TC Genelkurmay temsilcileri ile, SUK ve ENKS’nin katıldığı Rojava gündemli toplantı da savaşı derinleştirme ve Rojava’yı istikrarsızlaştırma gündemi ile yapılmıştır.
Bu konu AKP ile KDP’nin stratejik ortaklığı ve Erdoğan ile Barzani ailesini yakınlaştıran yegane gündemdir.
ENKS içinde, Rojava’da tabanı bulunmayan, Hewler’de ikamet ederek KDP’den maaş alan, Barzani ailesine bağlı guruplar yer almaktadır.
Rojava’ya gıda ve ilaç yardımının yapıldığı Semalka sınır kapısının kapatılması, ağır hasta ve yaralıların Başur’da tedavisinin engellenmesi, KDP yönetiminin Rojava yöneticilerinin geçişini engellemesi AKP-KDP ortaklığının somut bir sonucudur.
Kısacası Türk devletinin uygulamaya koyduğu savaş, çatışma ve gerginlik konsepti, AKP dışında MHP, CHP ve KDP’nin iştiraki ile genişletilmektedir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 7 Haziran 2015 gecesinden itibaren, fiilen Tayyip Erdoğan’ın yardımcılığına gelmesi ve MHP olağanüstü kongresinin iptal edilmesinin de bu "ulvi amaç"la ilgisi var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 30 Mart Çarşamba günü, Genelkurmay Başkanlığı’na çağrılarak uyarılması da, bu "renkli" koalisyonun inşa çalışmasıdır.
Bu görüşmeden sonra, CHP’nin rahatsızlık ve çekincelerini dondurarak devletin yanında yer alması kararı, yazılan senaryonun derinliğini gösteriyor.
Bu ziyaretten sonra Kılıçdaroğlu’nun, "dokunulmazlıkların kaldırılması açıkça anayasaya aykırıdır ama biz yine de ‘evet’ diyeceğiz" sözleri, CHP’nin Kürt halkına karşı açılmış topyekün savaşta, devletin ve AKP’nin yanında yer aldıklarının itirafıdır.
Kılıçdaroğlu sıkça Erdoğan’a yaptığı yemini hatırlatıyordu; "sen bu yemini niye ettin? Namus ve şereften ne anlıyorsun?"
Oysa Kılıçdaroğlu’nun kendisi de anayasaya bağlı kalacağına, şerefi ve namusu üzerine yemin etmişti.
Şimdi kendi ağzından hem anayasaya aykırılıktan söz ediyor hem de buna rağmen bu aykırılığa onay vereceğini açıklıyor.
Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a sorduğu sorunun muhatabı artık kendisidir:
Peki sen bu yemini niye ettin?
Bu yemini neyin karşılığında ve niçin bozdun?
Kürt halkı sadece Türk sömürgeciliğine ve AKP faşizmine karşı mücadele etmiyor. MHP, CHP ve KDP’nin de içinde yer aldığı çok geniş bir savaş koalisyonu ile mücadele ediyor.

Ferda ÇETİN / Özgür Politika

Bu haber 561 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) dahil Avrupa'daki 8 sivil toplum kurumları, ..