Dersim Merkez’e bağlı Milli Köyünde bir süredir devam eden bir kampanya vardı.
Milli Köyü halkı köyde Erdal Güntaş tarafından işletilen taş ocağının kapatılması için bir imza kampanyası başlatmış, bu kampanya basında ve sosyal medyada destek almıştı. Kampanya sonucu yerelde Halkların Demokratik Partisi ve Dersim Belediyesi Erdal Güntaş ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirmiş; bu görüşmeler sonrasında ise 2020 yılı Kasım ayında taş ocağında makinelerin kaldırılacağına dair HDP’den yazılı açıklama Belediyeden ise imzalanan protokol ile duyurulmuştu. Bu gelişmeler sonrasında ise bölgede Erdal Güntaş, Milli Köyü halkı, HDP ve Belediye başkanı Fatih Maçoğlu ile görüşerek konuya dair yaklaşımlarını öğrendik.
Bu görüşmelerimizin ilki taş ocağı işletmecisi Erdal Güntaş ile yaşandı. Taş ocağına ulaştığımızda çalışanlar ile fotoğraf çekmek isteyişimiz üzerine kısa süreli bir tartışma yaşadıktan sonra Erdal Güntaş bulunduğumuz bölgeye gelerek kim olduğumuzu sorduktan sonra bir görüşme gerçekleştirmiş olduk. Erdal Güntaş taş ocağını 2020 Kasım ayında taş kırma ve işleme makinalarını başka bir şantiyeye taşıyacağını, bu alanın 2025 yılına kadar ruhsatının kendinde olduğunu ancak HDP ve Belediye ile yaptığı görüşme neticesiyle bu alanda yeni bir taş kırım çalışması yapmayacağını söyledi.
Kendisine “Köy halkı ile diyalog ve görüşme zeminini” nasıl buluyorsunuz sorumuza olumlu bakmadığını söyleyip “ancak oluşan iddialar nedeniyle konuyla alakalı uzman kişilerin bilimsel temelde yapacağı çalışmalar ile bir inanç komisyonunun kurularak bölgedeki ziyaret ve mezarların tarafsız gözle incelenmesi benim açımdan da güzel bir pratik olur” demiştir. Kendisi ile yaptığımız görüşmede köylüler ile diyalog geliştirilmesi en sağlıklı pratik olunacağı söylense de diyalog zeminine gelmek istememesi dikkat çekmiştir. Daha önce taş ocağının kapatılması sözünü hatırlattığımızda ise “o dönem bölgede yeni taş ocaklarının açılacağını bu nedenle bu taş ocaklarının açılmasına engel olmak için böyle bir açıklama yaptığını, yine ekoloji meclisinin bize yeni bir yer göstermesini beklediklerini, ancak o dönem yeni bir yer göstermemeleri nedeniyle de 2017’de taş ocağını başka bir bölgeye taşımadığını” söyledi.
Kendisi ile yaptığımız bu görüşmeden sonra Milli Köyüne giderek köy halkıyla konuştuk. Köy halkının gelişen süreçte belediye ile imzalanan protokol ve HDP ile yapılan görüşmelerin içeriğini bilmediklerini, bu görüşme ve protokol öncesi bu iki kurumdan da kendileriyle bir görüşme yaşanmadığını bu sebeple bu kararların içeriğinden haberdar olmadıklarını söylediler. Köy halkı aynı zamanda dinamit ile yapılan çalışmalar nedeniyle su kaynaklarının bozulduğunu, patlamalar ile oluşan çevre kirliliğinin köyün doğal yaşam alanlarına zarar verdiğini, hastalık oranlarını arttığını ve yine su yataklarının bozulması nedeniyle toprak verimliliğinin gözle görülür derecede azaldığını söylediler. Daha önce yine Milli Köyü alanında başka bir alana bu defa başka isimlerin taş ocağı açma çabaları yine köylüler tarafından bu benzeri bir mücadele ile iptal edilmiş.
Özetle köy halkı Erdal Güntaş ile görüşme zemininin oluşturulmasına olumlu yaklaşmıştır.
Bu görüşmeler ışığında kente dönerek HDP il eşbaşkanlarına durumu izah edip, HDP’nin Erdal Güntaş ile yaptığı görüşmeyi usül bakımından köy halkının eleştirdiğini ilettik. Eşbaşkanların yöntem noktasında hata yaptıklarını ve ilk olarak köylüler ile görüşmeleri gerektiğini kabul ederek, gelinen son sürece Erdal Güntaş’ın Köy halkı ile görüşme zeminine gelmesi üzerine pratik geliştireceklerini bize ilettiler. Bu temelde taraflar ile yapacakları görüşmeler sonucu bir takvim çıkarılacaktır denilmiştir.
Son olarak Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu ile yaptığımız görüşmede ise “2019 Eylül ayında köy halkı ile bir toplantı yapılarak köy halkının istek ve taleplerini almıştık. Bu doğrultuda Erdal Güntaş ile bir görüşme yaptık, kendisi de 2020 Kasım ayında taş ocağında kırım yapmayacağı sözünü verdi, bunu üzerine de bir yazılı protokol imzaladık. Eylül ayında köylüler ile yaptığımız görüşmede taleplerden biri olan içme suyu talebi üzerine de bir proje hazırladık, bu proje iller bankasına sunuldu içme suyunu da çözmeye çabalıyoruz” demiştir. Kendisine yine Erdal Güntaş ile Köy halkının görüşme zemininde buluşmasına nasıl baktığını sorduğumuzda “olumlu görüyoruz tabi tarafların bir birini incitmemesi koşuluyla” diyerek bu konuda da hem Erdal Güntaş hem de Köy halkı ile görüşebileceğini söylemiştir.
Yapmış olduğumuz görüşmelerden sonra Erdal Güntaş ile Köy halkının bir şekilde görüştürülerek ortak bir karar alması ve bu görüşmenin yine konuya müdahil olmuş HDP ve Belediye gibi kurumların gözetiminde yapılması, taş ocağının yaşattığı olumsuzluklar ve zararın bilimsel açıdan incelenerek değerlendirilmesi yine Ziyaret ve kutsal yerlerin kurulacak inanç komisyonu ile değerlendirilerek sonuca bağlanması konuyu olgunlaştıracağı düşüncesindeyim. Ne kadar Erdal Güntaş’ın görüşme talebine olumsuz bakışı söz konusu olsa da, Dersim halkının iradeleriyle görev verdiği kurumlar olan HDP ve Dersim Belediyesinin bu yönde yapacağı çalışmaları hiçe sayacağını da sanmıyorum. Bu doğa mücadelesinin de Dersim doğasını talan eden diğer taş ocaklarına, dere yataklarında yapılan çalışmalara, yeni planlanan Hes’lere, kalekollara, güvenlik nedeniyle kesilen ormanlara ve yakılan ormanlara karşı da ortak bir çıkış yolu olması temennisi ile bu sürecin takipçisi olacağız…
* Doğa Aktivisti
(Politika)