Memleketimiz, geleceğimiz ve yerel tohum

Değerli arkadaşlar bir önerim olacak. Günün koşulları bize bir görev dayatmaktadır. Önerimi sunmadan önce bölgemizi tanımlamak istiyorum.

Bu tanımlamada eksik ve yetmezlikler olabilir. Yanlış ve eksik isimler de yazmış olabilirim. Ama çoğumuz biliyoruz ki bölgemizde bulunan her kent, köy, dağ ve vadinin bir tarihi ve otantik adı var. Bunların tam doğru adlarını ilerde birlikte buluruz ve birlikte karara bağlarız. Çok detaylı köy ve yer isimlerine yer vermedim. Genel bir çerçeve çizmeye çalıştım. Hep birlikte ilerde tam bir krokisini çıkarırız, hem de tarihi ve otantik isimleriyle birlikte.

Aşağıda saydığım alanlar memleketimizin kuzey bölgelerini kapsamaktadır. Şimdi üzerinde durmamız gereken çok önemli başka bir konu var. Önce bölgelerimizi tanıyalım ve sonra genel isim koyalım. Ama asıl amaç mevcut durumda size sunacağım bir önerim olacak.

BRANLIX:

Karakoçan, Kovancılar ve Palu üçgenindeki köyleri kapsar ve kısmen Çarsencek’i de içine alır.

OXİ:

Oxi deresi boyunca köyleri, Peri nehirine kadar,
Karakoçan merkez, Qruce Dağı’nın güney ve batısını içine alır.

PÊRİ VADİSİ:

Mazgirt, Ceme Zênê, Oxciyan, Xolxol, Hergep, Nazimiye, Herdif, Bilica, Kiği ve Seyitli yaylası, Adaklı’nın güney ve batı Köyleri. Amarêc, Qoşan dağları, Hêndresi Çêrm ve kuzeyindeki Ricik ve Qızılcubuxa kadar ki alanlar.

KORBOĞ (GAZ):

Pêri vadisinin kuzeyi ile Sencek’in güney batı ve batısını kapsayan dağ köylerinden oluşan alan.

SENCEK:

Bingöl’ün kuzey batısındaki köyler Korboğ’un doğu etekleridir. Dünyanın en güzel içme suları diye bilirim ki bu yukarda saydığım bölgelerde ki bu dağlardadır ve bu dağların bir kısmı aynı zamanda Munzurların doğu uzantılarını oluştururlar.

Evet… Şimdi çok ciddi ve zorunlu bir görevle karşı karşıyayız. Kendimizi, çocuklarımızı ve Doğamızı korumalıyız.

Bunu için en önemli şey:

YEREL TOHUMumuzu korumalıyız. Hep birlikte bu konuya el atmalıyız. Kimde yerel tohum varsa bunu mutlaka ekmeli ve çoğaltılmalı.

MEMLEKETİMİZ

En önemli görevimiz bu konuda yukarıda saydığım bölgelerimizde tarımın yapılmasına destek sunmaktır. Bunu yapabiliriz. Bu saydığım bölgelerimizde yeterince tarım ve hayvancılık alanları vardır. İnsan gücünün de yeterli olduğuna inanıyorum. Geriye üç şey kalıyor planlamak motive etmek ve destek sunmak.

Yüzlerce ailemiz yurtdışında ve memlekete boş duran tarlaları ve çayırları vardır. Bunları hiç bir karşılık istemeden iki-üç yıllığına ekip biçmek isteyenlere verebilmeliler.

Tüm bu işlerin planlama ve organizasyonunu ülkede iki önemli sivil toplum kuruluşumuz ve yurtdışındaki komitemiz yapabilir.

* KARDEF (Karakoçan Dernekleri Federasyonu) merkezi İstanbul’da.

* KAYY-DER (Kiğî, Karakoçan, Adaklı, Yayladere, Yedisu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) merkezi İstanbul’da.

* Yurtdışındaki Karakoçanlılar İnsiyatifi.

Bu inisiyatif genişletilebilir. Bu üç önemli kurumumuz bir TOHUM BANKASI oluşturmak için yöredeki esnafdan da destek alarak gercekleştirebilir.

Buğday, arpa, mısır, domates, salatalık, biber, patates, kavun, karpuz ve bölgemizde yetişen tüm tahılların ve sebzelerin bir TOHUM BANKASI KURULMALI.

Ve biz bu bölgelerin yurtdışındaki insanları bu “Tohum Bankası”nın oluşması için katkı sunmalıyız. Bu hiç te zor bir durum değil ve bunu yapmamız gerekir.

Bunu yaparsak hiç devletten bir beklenti içine girmeden kendi olanaklarımızla geleceğimizi kurtarmış olacağız ve bu bir başlangıç olur, sonrası da gelir.

KARDEF ve KAYY-DER bu konuya el atmalılar. Yurtdışındaki insanlarımız da bu projeye mutlaka destek sunmaları gerekir.

Ekmek isteyenlere tarlalarını vermeleri çok anlamlı ve yararlı bir yaklaşım olur.

Yukarda belirtiğim gibi bu KARDEF ve KAYY-DER’in ortak oluşturacağı Tohum Bankası için gereken desteği de biz sunmalıyız.

Bu Tohum Bankası aynı zamanda tarlaların ekmek isteyip de parası olmayanlara traktör temin edebilmelidir.

Hasat zamanı büyük ölçekte tohum alanlar aldığı tohumun aynısını getirip yerine koymalıdır.

Değerli arkadaşlar daha sonraki yazılarımızda bölgemizin ekonomik kaynaklarını, tarihi ve turistik potansiyelini, yurtdışı olanaklarını, eğitim ve iş yaratma potansiyelimizi tatışalım…

Hepinize umutlu ve dayanışmalı yarınlar dilerim.

(*) Karakoçan (DEP) Eski Belediye Eş Başkanı

Ö.Politika