Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Koronavirüsten hayatını kaybeden sayısı 574'e yükseldi

Koronavirüsten hayatını kaybeden sayısı 574'e yükseldi

05 Nisan 2020, 20:32

Vaka/gün/test/ölüm oranında hala liderliğini koruyan Türkiye, 27 bini geçen vaka ve 574 ölüme tırmandı.

 

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da son 24 saatte 73 kişi daha hayatını kaybetti. Yapılan 20 bin 65 testin yüzde 15’i pozitif çıktı; 3 bin 135 yeni vakayla sayı 27 bin 69’a ulaştı. Dramatik tırmanışı sürdüren Türkiye, 7 temel tedbir konusunda ayak diretiyor.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da, koronavirüsü nedeniyle son 24 saatte 73 kişi daha yaşamını yitirdi, toplam can kaybı 574’e yükseldi. Son 24 saatte 34 bin 135 pozitif vaka daha tespit edildi ve toplam vaka sayısı 27 bini aştı.

Açıklanan günlük vaka ve ölümler şöyle:

  • 11 Mart: 1 vaka
  • 13 Mart: 3 vaka
  • 14 Mart: 6 vaka
  • 15 Mart: 18 vaka
  • 16 Mart: 29 vaka
  • 17 Mart: 51 vaka, 1 ölüm
  • 18 Mart: 93 vaka, 1 ölüm
  • 19 Mart: 168 vaka, 2 ölüm
  • 20 Mart: 311 vaka, 5 ölüm
  • 21 Mart: 277 vaka, 12 ölüm
  • 22 Mart: 289 vaka, 9 ölüm
  • 23 Mart: 293 vaka, 7 ölüm
  • 24 Mart: 343 vaka, 7 ölüm
  • 25 Mart: 561 vaka, 15 ölüm
  • 26 Mart: 1196 vaka, 16 ölüm
  • 27 Mart: 2069 vaka, 17 ölüm
  • 28 Mart: 1704 vaka, 16 ölüm
  • 29 Mart: 1815 vaka, 23 ölüm
  • 30 Mart: 1610 vaka, 37 ölüm
  • 31 Mart: 2704 vaka, 46 ölüm
  • 1 Nisan: 2148 vaka, 63 ölüm
  • 2 Nisan: 2456 vaka, 79 ölüm
  • 3 Nisan: 2786 vaka, 69 ölüm
  • 4 Nisan: 3012 vaka, 76 ölüm
  • 5 Nisan: 3135 vaka, 73 ölüm

Yükseliş seyri sürüyor

Vaka/gün/test/ölüm oranına göre yukarıdaki grafikte de görüldüğü gibi Türkiye, istikrarlı tırmanışını sürdürüyor. Başından itibaren gayri ciddi yaklaşan ve siyasi hesaplar yapan Türk hükümeti, tedbirlerini de gecikmeli ve taksitle almayı sürdürüyor, hatta bazım tedbirlerini de çocuk ve genç işçilerde olduğu gibi revize ediyor. Bilim insanların ve meslek örgütlerinin önerilerini dikkate almayan Türk hükümeti, nüfusa göre test sayısında da yeterli artışı sağlayamadı.

Geç kalınıyor

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Başkanı Prof. Dr. Pınar Okyay, Sağlık Bakanlığı sorumluluğunda ve bir bilim kurulunun danışmanlığında bazı tedbirlerin geç alındığını söyledi. Salgınla mücadele etmenin en iyi yolunun toplumsal güven sağlamak olduğunu dile getiren Okyay, toplumsal güveni sağlamanın yolunun şeffaflıktan geçtiğini söyledi. Okyay, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan paylaşımların detaylandırılarak devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye’de vakaların görüldüğü ülkeler tanımlanır tanımlanmaz bu ülkelerle uçuşların ivedi bir şekilde kapatılmadığını hatırlatan Okyay, testlerin ilk zamanlar tek merkezde yapılması ve sonuçların geç alınmasıyla ortaya çıkan riske dikkat çekti. MA’dan Zemo Ağgöz’e konuşan Okyay, şunları dile getirdi: “Bu süreç hasta kişilerin sağlam kişilerle teması sayesinde yerel yayılım söz konusu olmuştur. Temaslı takipleri ile ilgili halen aksayan hususlar var”

 Hastalığın kontrol altında tutulmasında hastane boyutundan çok toplumsal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirten Okyay, şunları aktardı: “Elbette hastaların tanı ve tedavi süreçleri ile ilgili çalışmalara gereksinim var. Elbette hastane yatak kapasitelerimiz, personel kapasitelerimizin güçlendirilmesi son derece önemli. Ancak toplumsal önlemler alınmadığı sürece pek çok kişinin hastalığa yakalanacağını öngörmeli, ne kadar çok olanaklarımız olursa olsun bunun ihtiyacı asla karşılamayacağını bilmemiz gerekir. Bu noktada kritik olan husus salgının iyi yönetilmesine dayanmaktadır. Elde edilen verilerle devamlı değerlendirmeler yapmak ve bu değerlendirmeler ışığında ek ne önlem almak gerekiyorsa onların belirlenmesi önemli olacaktır.”

7 tedbirden imtina ediyor

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Salgın ile etkin mücadelede halkın sağlığını, işini ve aşını korumak için 7 önlem” başlığı altında taleplerini açıklamıştı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin 7 tedbir talebi şöyle:

  • Temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde salgın süresince çalışma acilen durdurulmalıdır.
  • Salgın süresince işten çıkarmalar yasaklanmalı, küçük esnaf desteklenmeli, çalışanlara ücretli izin verilmeli ve işsizler için ise koşulsuz işsizlik maaşı ödenmelidir.
  • Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları ve elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca faiz işletilmeden ertelenmelidir.
  • Bu süreçte özel sağlık kuruluşları kamu kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır.
  • Salgınla mücadelede koordinasyonda katı bir disiplin uygulanmalı, bilimsel yaklaşım ve bilgi paylaşımında açık ve şeffaf olunmalıdır. Güven kriteri haline gelen testler konusunda bilimsel-yaygın-hakkaniyetli ve sonuçların hızla açıklandığı bir işleyiş hakim kılınmalıdır.
  • Başta hekimler, sağlık ve belediye çalışanları olmak üzere, tüm zorunlu işlerde koruyucu ekipman başta olmak üzere bütün eksiklikler giderilmeli, herhangi bir aksama yaşanmayacağına dair güven verilmeli ve bu işlerde çalışan herkes düzenli olarak testten geçirilmelidir.
  • Salgın dönemlerinde dezavantajlı kesimler olarak kabul edilen; hiçbir geliri ve birikimi olmayan yoksullar, göçmenler ve tutuklu/hükümlüler için yaşamlarını ve sağlıklarını koruyacak fiili ve yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

Türk Tabipler Birliği (TTB) vb bazı kurumlar ise gerek vakaların ve gerekse can kayıplarının açıklanan rakamların üstünde olduğu görüşünde..

Bu haber 344 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) dahil Avrupa'daki 8 sivil toplum kurumları, ..