Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Cumhuriyet Alevilerin başına ne getirdi? / Cihan EREN

Cumhuriyet Alevilerin başına ne getirdi? / Cihan EREN

05 Kasım 2019, 07:49

"Demokratik cumhuriyet her kimliğin kendisini özgürce ifade etmesi, farklılıkların demokratik birlik içinde yaşamasına yol açacaktır. Ancak Aleviler bu kadar olumlu ve elverişli ortama rağmen sanki başka bir dünyada yaşıyormuş gibi durmaktadır."

Türk devleti 29 Ekim’de cumhuriyetin yeni bir yıl dönümünü kutlamaya çalıştı. Çalıştı diyoruz çünkü, AKP iktidarıyla birlikte var olan sistemin ne kadarının cumhuriyet ne kadarının padişahlık-diktatörlük ne kadarının halifelik olduğunun beli olmadığı bir durum söz konusudur. Cumhurbaşkanı hükümet sistemi bu gerçekliğin siyasi örgütsel ifadesi olmaktadır.

Cumhuriyetin ne olduğu ne getirdiği tartışmaya muhtaç bir konudur. Başlangıcı tüm eleştirilere rağmen olumlu değerlendirilebilir. Fakat cumhuriyetin demokratikleşme yoluna girmemesi olumlu sayılacak başlangıcın heba olmasına yol açmıştır. Kemalist cumhuriyetin en büyük zaafı, hatası ve yanlışı budur. Cumhuriyet milliyetçilik ve bir avuç burjuvayı yaratmış, halkı açlık ve yoksulluk içinde bırakan sonuçlara yol açmıştır.

Cumhuriyetin anti demokratikliği üç temel sorunu çözmemesinden kaynaklanmıştır; İslam, Kürtler ve emekçi kesimlerle ilişkisi. İslam ve Kürtler en stratejik sorun olarak sürekli şiddet ve savaşla bastırılmak istenmiştir. Bu politika cumhuriyeti hep dışa bağımlı hale getirmiştir. Kürtler karşısında zorlanan cumhuriyet İslamcı iktidar kesimlerine taviz vererek ideolojik çizgisinden sapmıştır. Bu da Cumhuriyeti dinci ve milliyetçi yapmıştır. 1950’lerden itibaren başlayan, 1980 askeri darbesinden sonra yeni mevziler kazanan milliyetçi dinci çizgi, AKP-MHP birliğinin kurulmasıyla yeni bir kulvara girdiğine inanarak yol almaktadır. Bu çizgi çağın gelişmelerini esas alıp demokratikleşerek, toplumun yaşam standartlarını iyileştirerek değil, herkesi Türk ve Hanefi Müslüman yaparak yol alınacağına inanmaktadır. Böylece Mustafa Kemal liderliğinde atılan temelin sadece adı kalmıştır. Kürt düşmanlığından ötürü bu gerçekleri dillendirmeseler de sol Kemalistler bunu bizden daha iyi bilmektedir.

Türkiye’de yeni bir rejim söz konusudur. Bu rejime göre cumhuriyetin İslam sorunu çözülmüştür. Bunu milliyetçi Kemalistlerde dilendirmektedir. Bunlara göre İslamcı kesimlerle sorunlarını çözen cumhuriyetin artık baş düşmanı Kürtleri ve cumhuriyetin kabul ettiği resmi inanç olan Hanefi İslam dışındaki Aleviler sorununu kökten çözmesi gerekmektedir.

Kürtlerin Türkiye cumhuriyeti ile ilişkisi, çelişkisi, mücadelesi artık dünyanın gündemindedir. Bu aşamadan sonra Türk devletinin Kürtlerle baş etmesi mümkün değildir. Şayet yeni bir Lozan süreci yaşanmazsa yani ABD, AB ve Rusya gibi güç merkezleri Kürt soykırımına onay vermezse Kürtler kesin kazanacak duruma gelmiştir. Türk devletinin kendi başına Kürtlerle baş etmesi, yenmesi artık mümkün değildir. Erdoğan Türkiye’si istediği kadar bağırıp çağırsın, özel savaş propagandası yapsın. Yenilmekten kurtulmayacaktır.

Kürtlerin kazanması Alevilere de kazandıracaktır. Çünkü Kürtlerin kazanması cumhuriyeti demokratikleştirecektir. Demokratik cumhuriyet her kimliğin kendisini özgürce ifade etmesi, farklılıkların demokratik birlik içinde yaşamasına yol açacaktır. Ancak Aleviler bu kadar olumlu ve elverişli ortama rağmen sanki başka bir dünyada yaşıyormuş gibi durmaktadır. Oysaki Kürt özgürlük mücadelesi özgür gelecekleri için büyük fırsatlar ortaya çıkarmıştır. Fakat Aleviler bu tarihi süreçte başka gündemlere saplanıp kalmış gibidir. Kürt Türk kardeşliğinin tarihsel mirası üzerinden halkların ve inançların demokratik birlik içinde yaşama talebini dilendiren bir eylem kampanyası bile çok şeyi değiştirecek potansiyele sahipken bunu bile yapamamaktadır. Varsa yoksa cemevi sorunu, diyanet ziyareti vb… gündemine çakılıp kalınmıştır. Kuşkusuz ki bunlarda sorundur. Bu sorunların AKP-MHP tarafından bilinçli yaratıldığını daha önceki yazılarımızda da belirtmiştik. Ancak ülkenin, Ortadoğu’nun içinden geçtiği süreç ve dünyanın dört bir yanında hükümetleri deviren dünya halklarının mücadelesi yaşanıyorken Alevilerin bu gündemlere çakılıp kalması bir sapmadır. AKP Erdoğan hükümetinin katliamcılığı, yolsuzluğu ve hırsızlığı dünyada gündem olacak kadar büyükken, Türk halkının ve en başta da Alevilerin buna karşı gerektiği gibi karşı durmaması en basit deyimle ayıptır. Milliyetçiler bu durumu Türk milletinin devletine ve hükümetine bağlılığı ile açıklamaktadır. Türk milleti ve içinde de Alevilerin katillere, hırsızlara ve yolsuzlara sadakatle bağlı olabileceğini düşünmek hakarettir. Bir halk soykırımcı katillere, hırsızlara sadıksa orada bir milletten ve halktan değil başka bir şeyden bahsetmek gerekecektir.

Peki Aleviler neden bu durumdadır? Bizce asıl soru ve sorun budur. Alevileri tarihsel ve güncel gerçeklikten bu kadar kopartan asıl şey Alevilerin yanlış cumhuriyet ve laiklik okumalarıdır. Her kesim cumhuriyetle bir biçimde hesaplaşırken, Aleviler olmayan cumhuriyet ve laikle bir şeyler kurtaracağına inanmış veya inandırılmıştır. Bu durum Alevilerin sürekli fedakarlık etmesine yol açmıştır. Cumhuriyet döneminde kimliklerinden ve kültüründen sürekli taviz veren, geri çekilen, korkan ve gölgede kalanların hep Aleviler olması, içinde bulundukları durumu birçok boyutuyla izah etmektedir. Bu gerçeklik Alevilerin kendi kendine inançlarını sorgulamasına, ne olduklarının kendilerinin de bilmediği bir sonuca yol açmıştır. Alevilerin kafasının çok karışık olduğunu, bunun da temel sorunlar karşısında ortak tutum almamasına neden olduğunu hiç çekinmeden itiraf etmek gerekmektedir.

Alevilerin cumhuriyet ve laiklikle kendilerini kandırdıklarını ya da kandırıldıkları da itiraf edilmelidir. Alevilerin kendileri ve cumhuriyetle bir muhasebe içine girmesinin zamanı gelmiş hatta geçmiştir. Daha somut olarak da Aleviler CHP denilen siyasi çizgi ile hesaplaşmak durumundadır. Bu siyasi anlayışın Alevileri aldatan politikalarına karşı tavır alınmadıkça, AKP tüm köylerine cami yapacaktır. Aleviler, AKP’nin dini bütün Müslümanları aldatarak milyon dolar sahibi yandaşlar yaratma politikasının aynısının CHP’nin de yüz yıldır kendilerine yaptığını bilince çıkarmadıkça kendilerini de inançlarını da çok tehlikeli bir sonun beklediğini bilmek durumundadır.

Politika

Bu haber 772 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), 4. Olağan Genel Merkez Kongresi’ni Dersi..