Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Yüz yıldan beri, bu coğrafyanın göklerinde, insan feryatları uğulduyor. Vicdanlar yerde can çekişiyor.
Dicle, Fırat nehirler insan kanı ile kızıl akarken, bebekler süngünün ucunda kukla niyetinde havada zıplatılırken, “hayır” diyen bir tek vicdan sesi duyulmadı, bu topraklarda. Varsa bile kimse bilmiyor, hatırlamıyor.
Ama Türk entelektüelleri, Ermeni, Rum, Kürt, Süryani ve Yahudi mallarının talanı ile yaratılan ilk Türk burjuvazisinin destanını yazdılar. Tarihçiler çalınmış ve talan edilmiş toprakları, “yedi düvel ile yüz yüze savaşılarak kazanılmış zafer”in meyvası diye parlattılar.
Kendini inkar ile “ben Türküm” diyerek dönme, dönekleşmeyen bütün yerli halkları silip süpürdüler. Bir tek Kürtler kaldılar. Onlar da yüz yıldan beri, gün yüzüne hasret, direniyorlar.
Ama soykırım, Hitler’den adapte vahşet ile yeni bir aşamada. Bu konuda, Hitler’in “Yahudi meselesinin halli” formülü aynısı ile uygulanıyor, şimdi. Yer yüzünde, Hitler’in “Kavgam” adındaki kitabı, bu yüzden satış rekorları kırıyor.
Biraz açmak gerekiyorsa eğer, 2500 yıldır dünyada dağınık yaşayan Yahudiler, ne zaman, başlarına neyin geleceğini bilmediklerinden aynı zamanda, çoğunluğuyla yer yüzünün mülksüzleriydi. Ama, ticaret ve sanayi ile uğraşıyordu, pek çoğu. Kültür, sanat ve bilimde öncüydüler.
Bu yüzden, düşmanları pek çoktu. Azalacağına, her gün biraz daha çoğalıyor, her yerde itilip kakılıyor, saçma-sapan gerekçelerle cezalandırılıyorlardı.
Amaç, onları saf dışı etmekti. Ama başa çıkamıyorlardı.
Hitler, Recep Tayyip’in Kürtlere takıntılı olması misali, Yahudilere takmıştı kafasına. Onları yer yüzünden silip atmak, yok etmek uykularını da kaçıran tek saplantıydı.
O nedenle, eline geçen ilk fırsatta, Yahudi sorununa temelden çare olmak için harekete geçti. Avrupa boyutunda onlara savaş açtı. Kendi ülkesindeki Yahudileri kırıp geçirirken, işgal ettiği topraklarda da insan avı başlattı.
Recep Tayyip, bugün aynı yolda. İçerdeki Kürtler, elinin altında esir. Hapishaneler dolu. Sokaklarda linç saldırıları uzuyor. Öte yandan Recep Tayyip, Hitler usulu ile dış Kürtlerin kapısını çalıyor.
Onun, biri resmi Türk ordusu, öteki polis ve MİT’in ordusu olmak üzere, Kürtlerle savaş düzenine sokulmuş, üç tane ordu var elinin altında. Ama yetmediği için, dünyanın dört bir yanı, Çin-Maçin, Afganistan, Özbekistan, Çeçenistan’dan kopmuş, Ortadoğu’ya yayılmış, IŞİD’in kiralıkları olarak cinayetler işlemiş sabıkalı tecavüzcüler, soyulacak dükkan arayan gezgin hırsızlar, soyguncu ve talancılardan kurduğu cihatçı (ÖSO, MSO) iki ayrı orduya sahip.
Recep Tayyip, şu an beş ordunun baş komutanı olarak, Ortadoğu boyunca Kürt avında…
Hitler de, aynı böyle yapıyordu. Komşu ülkeleri işgal ettiğinde, ilk işi Yahudi avıydı. Yerli unsurlar ve muhbir ağıyla, sürek avına çıkar gibi iz sürüyor, hayatlar biçiyordu.
İçerde ise bütün Almanya, korkudan Hitler ile birlikteydi. Onunla beraber içinde, tek görüş halindeydi. Bugün TC’de aynı manzara. Darbeler altında ayakta kalma savaşı veren HDP bir yana, DİSK, Mimar-Mühendis Odaları, Tabipler Birliği, bir kaç Baro ile bazı sivil kurumlar, Hasan Cemal, Aydın Engin, Oya Baydar, Ergun Babahan ve isimleri tek tek sayılacak kadar az sayıdaki aydınlar, entelektüelleri saymazsak, TC’de herkes Recep Tayyip’in askeri. Siyasi partileri, medya organları, kamu vicdanıyla bütün ortalık Hitler Almanyasının kopyası…
Yine Almanya’daki gibi, ırkçılıkta birinci gelme yarışındalar. Biri, ötekini geçmek için, kendini parçalıyor. AKP, MHP iklisi ırkçı başı. Recep Tayyip, henüz ulumaya başlamadı ama, Türk ırkçılığını sembolize eden kurt’un heykelleri önünde fotoğraf çektiriyor. İyi Parti’nin Meral Akşener’i, Bulgar kızı, ama o kendini yıllar önce dişi kurt ilan etmiş. “Beyaz Toros” döneminden kalma kanlı eteklerini, ırkçılığın sembolu niyetine savuruyor.
CHP’nin lideri, bir Dersimli’dir. 1938’de ailesinden 40 kişiyi, Kürt diye katillere kaptırmıştır. O şimdi Türk ırkçılığıda birinci gelmek için, “biz Orta Asya’nın Horasanından gelmiş Türküz” diyor. Oysa, Orta Asya’da Horasan diye bir yer yok, İran Horasan eyaleti, Kuzey Kürdistan’ın Horasan mıntıkasında da Türk yok…
Erbakan’ın mirasçısı Refah’ın Temel Karamollaoğlu da dincilikten ırkçılığa geçti. Şimdi para eden ırkçılık. Irkçılık demek ise Kürt kanı demektir. Herkes Kürt kanı üzere, zar atıyor şimdi.
Hiç kuşku yok, sıra Güney Kürdistan’da…
Güneyli Kürt kardeşler de, kurt soyunun niyeti farkında. Kurdun kan kokulu soluğunu hissediyorlar. Rojava için, düzenlenen mitinglerde dile getirildi. Saldırı için yığınak ve tahkimatlar hazır. Kafa kesen kiralık katil ordularını nakledecekler…
Dünya mı? Katil harekete geçtiğinde bir iki devlet, protesto eder belki. O kadar…
Ha çare mi? Kürtlerin ulusal birlik ve dayanışmasında. Bunu anlatmak için ise yerim kalmadı. Belki başka güne…
(Politika)
