"Kürtler kazanımları için ulusal direnişe geçmeli"

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı operasyona ilişkin tepkiler gelmeye devam ediyor. 9 Ekim’den bu yana süren operasyona bir tepki de Kürt sanatçı ve aydınlardan geldi. Kürtlerin her zaman bir “soykırım” tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen sanatçı Rotinda, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye başlattığı bu operasyonla Kürtlere soykırım yapılmak istediğini savundu. Rotinda, “Bu soykırım dünyanın gözü önünde olurken, devletlerin sessiz kalınması kabul edilemez. Yine anlaşılmıştır ki; Kürtler kaderine terk edilmiştir. Bu nedenle dört parçadaki Kürtler bu soykırıma karşı birlik olmalıdır. Eğer Kürtler bir olup direnirse, başaracaktır” dedi.

 

 

Yapılan operasyona tepki gösteren sanatçı Rotinda da, “Bu katliam ve işgale öncelikle demokrat ve barış sever insanlar olmak üzere her vicdan sahibi olan Kürt karşı çıkmalıdır. Çünkü bu insani bir sorumluluktur. Bu katliama şimdi karşı çıkmaya Kürt, ömrünün sonuna kadar da bir şey yapmasın. Kürtlerin başarısı Kürtlerin birliğiyle olur. Eğer direnirsek, dünyadaki devletlerde bize sahip çıkar. Kürtler birlik olursa Rojava direnişi başarı ile sonuçlanır. Kapitalist devletler kendi çıkarları doğrultusunda hareket diyorlar. Kürt partileri ve güçleri bir birlikteliği olursa dünyada Kürtlerin hakkını görür ve kabul eder. Bunun için her şeyden önce önemli olan Kürtlerin birliği ve direnişidir” diye konuştu.

 

 

Kürt siyasetçi ve yazar Fuat Önen, bu operasyonun ne Türkiye ne de uluslararası hukukta meşru olduğunu belirtti. YPG’nin Türkiye’yi tehdit ettiği yönündeki açıklamaların doğru olmadığı, bu nedenle operasyonu “işgal” olarak gördüğünü vurgulayan Önen, “Kürtlerin kazanımı nerede olursa olsun Türk devleti için bir tehdit olarak görülüyor. Yani Türk devleti kendi varlığını Kürdistan’ın yokluğu üzerine kurgulamıştır. Bu kurguyu tehdit eden her ilerlemeye karşı çıkıyor. İşgalin nedeni de budur” diye konuştu.

 

Yapılan operasyonla nereye varılacağının kestirmenin zor olduğunu söyleyen Önen, “Çünkü Türk devleti kendi başına böylesi bir işgal operasyonuna girişemez. Sahadaki ABD ve Rusya’nın onayı ve desteği olmadan Türkiye Suriye’nin bir mezrasına girmekten bile yoksundur. Dolayısıyla bu işgalin sonlandırılması bu aktörlerin isteğiyle olacak” diye ifade etti.  

 

 

Operasyonunun durdurulmasının bir diğer tarafı ise Kürtlerin direnişine bağlı olduğunu kaydeden Önen, bu nedenle Kürtlerin dünyanın her yerinde direnişe geçmesi gerektiğinin altını çizdi. Önen, “Bu işgal operasyonunun ana sebebi Kürtlerin kazanımlarıdır. Bu nedenle bütün Kürtler kazanımlarını korumak için her yerde ulusal bir direnişe geçmelidir. Yapılacak olan şey ulusal hedefli bir Kürdistani direniş sergilenmelidir” dedi. 

 

 

Yönetmen Devrim Tekinoğlu ise, savaşın halklar için yıkım olduğu ifade etti. Tekinoğlu, “Savaş sevici iktidarlar ve savaş enstrümanı satanlardır. Silahlarla alt-üst edilen yaşam yerleri, tarih, kültür; yok edilen hayatlardır. Ölüm, kan, parçalanmış bedenlere hayır demek dışında bir söz söylemek idraksizlikle açıklanabilir. Başkasının acısı üzerinden yaşayacağını sananlar elbette zalimdir. Zalimden ve onun düşüncesinden uzak duran herkesin savaşa karşı ses olmalıdır” şeklinde konuştu.