Munzur Vadisi Jeopark Potansiyeli ve Jeoturizm Çalıştayı, Dersim’de gerçekleşti. Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, belediye başkanları, ekolojistlerin katıldığı çalıştayda Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan mühendislerin sunumları gerçekleşirken birçok kurum araştırma yaparak çalıştaya dahil oldu.
Dersim’de barajlara, HES projelerine, madenlere ve bir bütün doğa katliamlarına karşı mücadele eden kişi ve kurumlar, Munzur Vadisi’nin turizme açılmasına karşı olduklarını belirterek bu coğrafyanın kültürüne, inancına, doğasına, yaşam tarzına uygun projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ettiler.
En büyük eleştiri ise; çalıştayı düzenleyen kurumların Dersim’de kültür envanterinin bulunmadığı iddiası ve turizmin bu yöreye uygun tek bir tarz olması gerektiği ve çevre mücadelesinin görülmemesi oldu.
“MUNZUR VADİSİNİN İNSAN BASKISINDAN ARINDIRILMASI GEREKİYOR”
Çalıştayda konuşma yapan Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, Milli Park statüsü ve hukuksal anlamda çevre mücadelesini aktararak Jeopark modelinin Munzur Vadisi Milli Parkı’nı korumak yerine insan baskısını daha da arttırarak endemik flora ve fauna türlerinin zarar görmesine, çevre kirliliğinin artmasına yol açacağına dikkat çekti. Ovacık İlçesi’nin halihazırda tüm atıklarının Munzur Nehrine karıştığına dikkat çeken Yıldırım bir an evvel arıtma tesisi inşa edilmesini ve Munzur Milli Parkı’nın insan baskısından arındırılması gerektiğini belirtti.
Endemik bitki türlerinden yaban hayatına, Anayasal düzenlemelerden baraj, HES projelerine değinen Yıldırım, Dersim bölgesini kapsayacak bir çalıştayın yine Dersim’de yıllarca faaliyet göstermiş, çevre mücadelesinde sonuçlar alabilmiş olan kişi ve kurumların dahilinde olabileceğini ifade etti.
Çalıştay; kurumların, aktivistlerin, hukukçuların, inanç önderlerinin katılımıyla gerçekleşen teknik gezinin ardından değerlendirme toplantısı yapılarak sonuç bildirgesinin oluşturulması için öneriler alınarak noktalandı.