Araştırmacı, yazar, şair ve ressam Haşim Kutlu’nun yaşamını yitirmesine ilişkin bir açıklama yapan FEDA, “Zulmat dünyasıyla kavgası olan Haşim Kutlu Hocamızı; yine tüm sohbet ve yazılarında son söz olarak kullandığı ‘Aşk ile’, nurlar deryasına uğurlamanın acısını içimizde yaşamaktayız” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), rıza şehrinin bir sadık evladı olan Haşim Kutlu’nun ani bir kalp krizi sonucu hakka yürüdüğünü belirterek, “Acımız büyüktür” dedi.
1943 yılında Maraş’ın Afşin ilçesine bağlı Ağcaşar köyü doğumlu, bir Dersim sürgünü ailenin çocuğu olan Kutlu’nun, küçük yaşlarda kaybettiği annesi Kumra Ana’dan sonra Hacı Bektaş’ta “Kürt Hüseyin” olarak bilinen Kurban Babası’nın da 1962’de hakka yürüttüğünü hatırlatarak, “Şıx Delil-i Berxêcan ocağının Pirlerinden olan ve 1893 yılında hakka yürüyen Mele Veli’nin torunuydu. İki kız çocuğu olan Haşim Kutlu, 68 devrimci gençlik hareketinin içinde bulundu. 1974 Kasım’ında, yer aldığı THKO örgütlülüğü çerçevesinde gerçekleştirdiği eylemlere bağlı olarak yakalandı ve 12 Mart’tan sonra ilk kurulan DGM mahkemelerinden Adana DGM‘sinde yargılanarak müebbet hapse mahkum oldu. 1990 sonunda, Antep Özel Tip Cezaevinden tahliye oldu. ‘Dünyamı akşam yıkar, her sabah yeniden yaparım!’ diyen Kutlu; 90’lı yılların başında gelip-yerleştiği Almanya’da; yazın hayatını Alevilik üzerine yoğunlaştırdı. ‘Kürdistan Alevi Birliği’ hareketi öncüleri arasında yer aldı. Zülfikar ve Semah dergilerimizin kurucusu ve yöneticiliğini yaptı. Almanya’da, bölge bölge gezerek Alevi gençlerine eğitim seminerleri veren Kutlu, ‘kadim ortaklık toplumu süregini sil baştan yeni baştan tanımak, bilmek ve yaşatmak’ disturuyla hareket etmekteydi. Haşim Kutlu Hocamızın, birçok dergi, gazete ve internet sitelerinde Alevilik ve Kürt tarihi, felsefesi üzerine yazılı çalışmaları vardır.
Ayrıca Kutlu’nun ‘Talibin El Kitabı, Alawiydiler Hem de Kızılbaş, Temel Özellikleriyle Kızılbaş Alevilik, Ateşin ve Güneşin Yeryüzündeki Tezahürü Olarak Bozatlı Hızır, Kızılbaş Kadın, Kızılbaş Alevilikte Yol Erkan Meydan’ başlıklı kitapları bulunmaktadır. Yine ‘12 Eylül’ün Cezaevleri’ adlı bir kitabı ise daha önceleri yayınlanmıştı. Şiir ve resim çalışmaları da bulunan Kutlu’nun, cezaevinde yayına hazırladığı ‘Duvarların Dili Olsa’ adlı şiir defterine ise polis el koyduğundan dolayı, bu şiirlerini mâlesef yayınlayamamıştı. Yeni şiirlerini, ‘Sürgün Yıllar’ adı altında hazırlamıştı! Rıza şehrinin bir sadık evladı olan Haşim Kutlu Hocamız; bugün itibariyle ani bir kalp krizi sonucu hakka yürümüştür.
Acımız büyüktür! Zulmat dünyasıyla kavgası olan Haşim Kutlu Hocamızı; yine tüm sohbet ve yazılarında son söz olarak kullandığı ‘Aşk ile’, nurlar deryasına uğurlamanın acısını içimizde yaşamaktayız! Biliyoruz, yeri doldurulamaz bir hoca, bir dost, bir eylemci ve büyük bir insandı. Devri daim olsun! Nur içinde yatsın! Başta ailesi olmak üzere tüm Alevi canlarımızın başı sağ olsun! Bu etaptan sonra, Onun anılarına ve değerli görüşlerine sahip çıkarak yaşatmak, bizlerin ulvi görevleri arasında olacaktır.”