AKP-MHP koalisyonu İçişleri Bakanlığı’nın Diyarbakır, Van ve Mardin seçilmiş belediye eş başkanlarının görevden uzaklaştırılarak kayyum yolu ile gasp edilmesi uygulamasını sert bir şekilde eleştiren Dersim İnşa Kongresi (DİK), bu kararın halkın iradesine ve demokrasiye yönelik bir bir darbe olduğunu belirterek, kayyum atanmasının kabul edilemeyeceğine vurgu yaptı.
‘Basına ve Kamuoyua‘ başlığı ile DİK tarafından yapılan yazılı açıklamada, ‘Üç Büyükşehir Belediyesinin seçilmş Eşbaşkanı’nın görevden alınmasıyla, Olağanüstü Hal (OHAL) ve dikta hukukunun, 19 Ağustos 2019 itibari ile genel geçer bir yönetim biçimine dönüştürüldüğü tescillenmiştir‘ diyerek bu hukuksuz uygulamanın derhal sona erdirilmesi çağrısı yaptı.
Seçimde yenilenler masa başında gasp ediyorlar
‘Yine bugün, AKP/MHP iktidar blokunun sivil diktası altında demokrasinin temel ölçütü olan serbest seçimlerin ve yönetimlerin seçimler yoluyla el değiştirlmesi kuralının, basit bir gösteriye dönüştürldüğü de bir kez daha kanıtlanmış oldu.‘ açıklamasında devamla;
‘Diyarbakır’da yüzde 63, Mardin’de yüzde 56 ve Van’da yüzde 53 oyla seçilmiş olan Belediye Eşbaşkanları, AKP/MHP iktidar blokunun, ikinci bir kayyım darbesiyle görevlerinden alınmış, halk iradesi gaspedilmiştir. Yine, bu kapsamda HDP’li Belediye Meclis Üyelerine, HDP’li siyasetçilere ve kimi kurum temsilcilerine yönelik gözaltı operasyonları gerçekleştirilmiştir. HDP’li belediye meclis üyelerinide aralarında bulunduğu ve genel larak 500 civarında tutuklama ile gözaltıların yaşandığı 19 Ağustos darbesi bununla sınırlı kalmayacağa benziyor.
Bölgede ve Dersim’de kayyum zihniyeti hala devam ediyor!
Bugüne değin seçilmiş belediye eşbaşkanları olmak üzere İl ve İlçe yöneticilerinin tutuklu yada gözaltında olduğu yada Dersim dışına çıkmak zorunda bırakıldığı bir dönemmde yine Dersim’de Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkez yöneticilerinden Dursun Demirtaş, Selami Erdem ve Laşer Mesut gözaltına alınmışlardır. Yine, bu operasyonlar kapsamında HDP Dersim Belediyesi Eşbaşkan Adayı Nurşat Yeşil de göz altına alınmıştır.
Yine bir çok bölgede ise Dersimli Alevi siyasetçi, sanatçı vb şahsiyetlerin kayyumcu zihniyetin hedefinde olduğu ve gözaltı, tutuklama, baskı ve şiddet ile arşı kaşıya olduğu aşikardır. Bu anlamıyla gerek kayyumdan evvel ve gerekse kayyum dönemindeki demokratik siyasete tahamülsüzlük günümüzde de devam ettirlmek istenmektedir. Dersim İnşa Kongresi Olarak bu darbeci faşizan uygulamaları şiddetle kınıyoruz.
Türkiye’de haklar ve özgürlükler açısından geçerli bir hukukun kalmadığı, bu gün bir kez görülmüş oldu. Mevcut durumu salt Kürtlere yönelik olarak değerlendirmek, faşizmin pervasız saldırıları karşısında sessiz kalmak, tüm demokratik çevreler açısından telafisi olmayacak büyük hatalara yol açacaktır. Böylesi hataların hangi yıkıcı onuçlara yol açtığını, yakın dönemin sayısız örneklerinden de bilmekteyiz.
Sessiz kalınırsa baskılar Ülke geneline yayılacak
Diğer yandan çok iyi bilinmektedir ki iktidar güçleri cumhuriyet ile birlikte anti demokratik ve faşizan uygulamalarını Kürt ve Alevi karşıtlığı üzerinden hayata geçirmiş, faşizan politikalarına bu zemin üzerinden meşruiyet kazandırmaya çalışmıştır. Kürdistan’da üç Büyükşehir Belediye Eşbaşkanının görevden alınması da bu bakımdan bir zemin yoklama ve nabız ölçmedir. İktidar bloku dışında kalmış güçlerin ortak bir karşı koyuşu sergilenemediğinde bu sürecin, İstanbul başta olmak üzere batıya da uzanacağı çok açıktır.
Aynı şekilde Demokratik Alevi Dernekleri‘ne yönelik saldırılara karşı da her zamankinden çok dayanışma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu dayanışma sergilenemediğinde, saldırıların, muhalif tüm Alevi kurumlarını içine alacak şekilde genişleyeceği bilinmelidir.
Dayanışmayı büyütelim
Faşizmin pervasız saldırılarından hiç bir kesim ve çevre muaf kalamayacağı gibi, bu saldırılar karşısında ortak bir karşı koyuş sergilenemediğinde geriletilmesi de mümkün olmayacaktır.
Dersim İnşa Kongresi halk iradesinin gasp edildiğini ve HDP ile dayanışma içinde olduklarını belirterek, başta muhalif siyasi partiler olmak üzere diğer sivil toplum örgütlerine de dayanışma çağrısı yaptı.
DİK, ‘Bu kapmsamda bir kez daha halklarımızın iradesine sahip çıkmanın ve ortak mücadeleyi büyütmenin önemine vurgu yapmak istiyoruz.‘ diyerek açıklamanın sonunda ‘Ya bu gün, ya da hiçbir zaman!‘ vurgusuna işaret etti.
DERSİM İNŞA KONGRESİ (DİK)
19.08.2019