Türkiye’yi etkisi altına alan ekonomik kriz, Desim’de de kendini gösteriyor. Dersim Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin verilerine göre, kentte ekonomik kriz döneminde açılan iş yerleri sayısında bir artış var, ancak satış yapmada ciddi bir düşüş yaşanıyor. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Dersim Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hıdır Belice, kentin içinde bulunduğu tehlikelere dikkat çekerek önerilerde bulundu.
‘İNSAN BULAMIYORUZ’
Belice, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin hayatın bir parçası haline geldiğini belirterek, dünyanın her yerinde ticaret savaşlarının başladığını, bundan Türkiye’nin de bağımsız olmadığını söyledi. Belice, Türkiye genelinde illerin kendine göre ekonomik kriz ve sorunlar yaşadığını vurgulayarak, Dersim’de ekonomiyi zorlayan birinci unsurun göç olduğunu söyledi. Belice, “Türkiye ortalamasında nüfus oranı olarak en sonlara düşüyoruz. İnsanların olmadığı bir yerde insani ihtiyaçların da karşılanması mümkün değil. Esnafın iş yerini açmak ve kurmak gibi bir sorunu yoktur. Bütün bunlara ulaşabilen esnaf ve işletmeci kendi dükkanına altın da koysa, altını alıp teneke fiyatına da satsa alacak insan bulamıyoruz” diye belirtti.
‘EKONOMİYİ ETKİLEYEN SAVAŞTIR’
Dersim’de ekonominin yaşadığı en temel sorunun göç ve insansızlaştırma olduğunu kaydeden Belice, “İnsansızlaştırılan bir coğrafya, bununla birlikte derinleşen ekonomik sorun ve sıkıntılar vardır. Göçün temel sorunu ise yaşanan savaş ve çatışmalı ortamlardır. Bundan kaynaklı insanlar göç etmiştir. Dersim yıllardan beri göçe maruz kalmış, evini toprağını bırakmak zorunda kalmıştır” dedi.
‘İŞ YERİ ARTTI ANCAK KAZANÇ YOK’
Belice, ekonomik krizle birlikte Dersim’de iş yeri sayısının artmasının enteresan olduğuna dikkat çekerek, “Bu insanların umut beslediğini gösteriyor. Yaşamak ve bir şeyler yapmak zorundalar. Cebinde 5 kuruşu var. Bu para ile bir yerlere gelmeye, çaba sarf etmeye çalıyor. Evet iş yeri sayısı arttı. Ama iş yapamıyorlar, kazanan yok. Nüfus oranı düşük. Esnaf malı pazarlayamıyor. Vatandaşında alım gücü yok. İnsanlar ciddi anlamda geçim sıkıntısı yaşıyor. İnsanlar artık günü birlik yeme içme ihtiyaçlarını karşılama noktasında iş yapmaya çalışıyorlar. Bu böyle olunca hem tüketici hem de üretici anlamında bir denge oluşmaya çalışılıyor. Bu da sıkıntılara neden oluyor” şeklinde konuştu.
ÜRETEN DEĞİL TÜKENTEN BİR DERSİM
Yine temel sorunlardan birinin Dersim’in üretimden kopuk olduğunu ifade eden Belice, şu önerilerde bulundu: “Bütün yaşamsal ihtiyaçlarımız dışarıdan geliyor. Üretimin olmadığı bir yerde ekonomik canlılıktan söz etmek mümkün değil. Paramız hep dışarı gidiyor. Kendi içimizde dönmüyor. Turizm, tarım ve hayvancılık üzerinde ciddi ürettim yapabiliriz. Böyle olduğu sürece ilimiz ve esnafın daha çok kazanacağını düşünüyorum. Kendisi üreten ve tüketen bir bölge haline gelmeliyiz. Dersim’de üretim anlamında hiçbir şey yok. Topraklarımız çok elverişli. Organik tarım, doğal kaynak sularımız, mera hayvancılığı ile arıcılık yapabilirsek, ilimizi çok iyi kalkındırabiliriz.”
COĞRAFYANIN HUZURU
Bütün bunların olması için coğrafyanın huzura kavuşması gerektiğini, birlik ve beraberliğin pekişmesinin önemli olduğunu vurgulayan Belice, “Öncelikle bunların olması lazım. Huzur olduğu zaman geri dönüşler olacak. Nüfus artışı olacak. Böyle olunca ekonomik gelişme de sağlanır. Savaşın olmasını istemiyoruz. Savaşa ayrılan bütçe, ekonomi, sağlık, eğitime gitsin. Ülkemiz ve illerimiz daha güçlü kalkındırılsın” dedi.
MA / Semra Turan