Sivas’taki Madımak Katliamı, 2 Temmuz 1993 tarihinde devlet eliyle gerçekleşmiş ve onlarca aydın hayatını kaybetmişti.
Çorum katliamı ise 1980 Mayıs-Temmuz aylarında, Alevi mahallesi Milönü’ne yapılan saldırı ile başlamış, resmi verilere göre en az 57 kişi katledilmiş, yüzlercesi yaralanmıştı.
Biel’de “Reya Haq” Dergahında Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) tarafından düzenlenen anmada, her iki katliamda hayatını kaybedenler anıldı. Anmada çerağlar yakıldı.
FEDA temsilcisi Songül Çelik, Osmanlı’dan bu yana her dönem devlet eliyle halklara ve inançlara yönelik katliamlar gerçekleştirildiğini söyledi.
Çelik, “Bir devlet geleneği haline gelen bu katliamlar Koçgiriyle başlayarak Maraş, Sivas, Gazi, Gezi, Roboski ve pek çok katliamla devam etmiştir. Zalim devlet, zalim sistem başta Aleviler ve Kürtler olmak tüm halklarla inançlara yönelik gerçekleştirilen bu katliamlara karşı hesap vermediği sürece bu katliamlar devam edecektir” diye konuştu.
Halklar ve inançları var eden değerlerin kendi dilleri, kültürleri ve kimlikleri olduğunu belirten Çelik, “Halklar ve inançlar olarak burada bizlere düşen görev örgütlenebilmek olmalıdır” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz hafta kuruluşunu ilan eden Maraş Demokratik Dernekler Federasyonu İsviçre (MARDEF) temsilcisi de bir konuşma yaptı.
Konuşmalar ardından sonrası lokmalar dağıtıldı ve anma sonlandırıldı.
Viyana'da da aynı amaçla bir anma etkinliği düzenlendi. Demokratik Alevi Federasyonu tarafından yapılan etkinliği katliamlarda yaşamını yitirenler adına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Saygı duruşu ardından bir konuşma yapan Viyana Demokratik Alevi Federasyonu Eşbaşkanı, bu katliamların devlet tarafından planlanarak yapıldığını belirterek, iddia edildiği gibi üç beş yobazın işi olmadığını kaydetti.
Konuşma ardından Sivas ve Çorum katliamlarını konu alan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
ANF