Sanatçı Ferhat Tunç , Oberursel Cemevi’nde gerçekleşen imza ve sohbet toplantısında 40 yılı aşan sanat hayatıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Dedesinin Kırmançki ağıtlarının sanatçı kimliğini kazanmasında temel bir etken olduğunu belirten Tunç, “Her kesin hayatında bir kahraman vardır. Benim hayatımın kahramanı dedemdi. Babamın Almanya’da oluşu nedeniyle çocukluğum dedem ve nenemle geçti. Onların ağıtlarının eşlik ettiği bir çocukluğum oldu. Hayatın hakikatlerine ses olmayı onların sayesinde öğrendim” dedi.
Sanatçı Ferhat Tunç, 40 yıllık sanat hayatının zorluklarla mücadele ederek geçirdiğini hatırlatarak şunları söyledi: “ Tarih gerçekten bize hiç iyi davranmadı. İyiliği, kardeşliği, barışı ve özgürlüğü suç sayıldığı bir tarihten bahsediyorum. Kötülerin bitmek bilmeyen zulümü karşısında susarak bir hayatı haram saydık kendimize. Bizi biz yapan değerlerin sanatçısı olmayı, varoluş nedenimiz olarak gördük. Bu yüzdendir ki hayatımın son 40 yılında ikinci sürgün yıllarımı yaşıyorum bugün. Bugünün zulmüne sessiz kalanlara da doğrusu aklım ve vicdanım ermiyor. Halkın sanatçıları risk alarak bir yaşam sürerler. Risksiz bir hayat sürmek adına sağır ve dilsiz olmayı sanatın ruhuna hakaret sayıyorum. Tarih aynı zamanda bu utancı yaşatanların da tanığıdır.”
Sanatçı, siyasetçi ve İnsan hakları savunucusu kimliği ile de hayatın içinde yer aldığını, Alevilerin, emekçilerin vd bütün ezilenlerin sorunları üzerine görüşler belirten Tunç, güncel aktüel gellişmelere de değinerek 'Umutsuz olmmamalıyız' dedi.
Sohbet sonrası AKM üyelerinin sorularını cevaplayan Ferhat Tunç, 'Marşlar ve Ağıtlar' adlı Albümünü imzaladı ve kendisini davet ettikleri için AKM'ye teşekkür etti.
(Pirhaber)