Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / ''Maçoğlu Dersimli mi, Tuncelili mi? Asıl ona bakmak gerekir''

''Maçoğlu Dersimli mi, Tuncelili mi? Asıl ona bakmak gerekir''

17 Nisan 2019, 10:27

''Genel olarak ‘HDP’liler seçilirse kayyum atanacak’ diyerek oy istenmiştir. Dersim’de ise Maçoğlu ve ekibi CHP ve AKP propagandasının aynısını ‘solculuk, komünistlik’ adına yürütmüştür. Türk devletinin Kürt soykırım politikasının dilidir bu.''

Bu yazımızı, 31 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarından doğmuş başka bir tartışma üzerine yazacağımız için başka noktalara değinmeden doğrudan konumuza geçelim. Yansıdığı kadarıyla seçim sonuçlarından en çok üzülen ve kendi içinde tartışan bir kesim de Dersimliler olmuştur.

Dersim’deki seçim sonucu, diğer birçok yerden daha farklı ele alınmayı gerektirmektedir. Örneğin Şırnak’ı, Erdoğan ordu ile anlaşma yaparak, buraya asker ve polis taşıyarak ele geçirmiştir. Benzer bir gasp Eruh ve Çukurca gibi seçmeni az merkezlerde de yapılmıştır. Eldeki sonuçlar, çok açık bir biçimde Kürt halkının yurtsever ve demokratik bilinçle oy kullandığını göstermektedir. Kürdistan’daki asker, polis ve işgal rejiminin diğer memurlarına rağmen, Iğdır’da yapıldığı gibi tüm partilerin birleşmiş oylarını hesaplayarak seçim sonuçlarını değerlendirecek olursak, Bakur Kürdistan’ın tüm il ve ilçelerinde HDP’nin açık ara birinci parti olduğu görülecektir. Urfa ve Antep gibi sınır kentlerinde faşizmi yıkma temelinde güçlü bir çalışma geliştirilseydi ve faşist baskılara maruz kalınmamış olsaydı, buralarda da en az yüzde 51 oy alınacağı kesindir.

Dersim, bu seçimlerde Kürdistan’daki diğer illerden farklı bir uygulamaya tabi tutulmuştur. Kuşkusuz burada da devlet HDP dışındaki birinin kazanmasını planlamıştır. Ancak bunu taşıma oy ve sistem partilerinin birleşmesi şeklinde değil, ‘Tunceliliği’ kullanarak yapmıştır. Dolayısıyla Dersim’de açığa çıkan seçim sonucunu, ‘Tunceliliğin’ sömürgecilikle ilişkisi temelinde ele almak daha doğru olacaktır. Bu nedenden ötürü sorunu; Solculuk adına hareket ettiklerini dile getirip Kürt halkının Türk sömürgeciliğine karşı devrimci mücadelesini görmeyenlerden daha öte ele almak, çok daha doğru olacaktır.

Bu seçimlerde özellikle Alevi Kürtlerin yoğun olduğu yerlerde CHP adayları, ‘HDP’li adaylar kazanırsa Erdoğan kayyum atayacak bunun için oylarınızı bize verin’ propagandasını çok yoğun yapmıştır. Diğer Kürdistan illerinde ve ilçelerindeyse AKP listelerinden aday olanlar ‘HDP’liler seçilirse kayyum atanacak’ diyerek oy istemiştir. Dersim’de ise Maçoğlu ve ekibi CHP ve AKP propagandasının aynısını ‘solculuk, komünistlik’ adına yürütmüştür. Türk devletinin Kürt soykırım politikasının dilidir bu. Dersimliler diğer Kürtlerden daha iyi bilir ve hatırlarlar; 1937-38 soykırım günlerinde infaz mangaları önünde öldürülmeyi bekleyen Dersimliler planlanmış bir soykırım taktiği ile ‘Durun, öldürmeyin. Paşa’nın emridir, bundan böyle kimse öldürülmeyecek’ denilerek nasıl kurtulduklarını. Daha basit durumlarda bu kamçı-şeker politikası olarak sürdürülmüştür. ‘HDP kazanırsa AKP kayyum atayacak’ taktiği Kürtleri başka bir sömürgeciye mecbur etme politikasının bir parçasıdır. Erdoğan ve Bahçeli’nin sınır tanımaz Kürt düşmanlığı, Kürtleri bir kez daha devlete bağlamak içindir. Bu amaçla gerektiği kadar şiddetle, bunun tutmadığı yerlerde de şeker-kamçı taktiğini devrede tutarlar. Bu sömürgeci saldırıya karşı en devrimci tutum ve ilke, kayyumla elinden belediyesi alınan Dersim’de HDP listesinden giren Kürt yurtseverlerin kazanmasıydı. Hakeza bunu görmeyerek karşı aday çıkaran solcuların devrimciliği de kendilerinden bunu isterdi.

Yok eğer o solcular ‘ha biz, ha HDP farketmez’ diyorlarsa söz ve pratikleriyle ‘Tuncelili’ olmadıklarını göstermeleri gerekir. Yoksa AKP ve CHP’den hiç bir farklarının olmadığı ortaya çıkacaktır. O zaman Maçoğlu’nun bir proje olduğu, devletin Kamer Genç eliyle Dersim’i elde tutma politikasındaki boşluğu doldurma temelinde desteklendiği, bunun da sömürgeciliğe karşı savaşmış ve şehit vermiş bir geleneğin desteği ile yapıldığı ortaya çıkar. Böyle bir sonuç en çok Kaypakkaya ve yoldaşlarının kemiklerini sızlatır.

Dersim, Kürdistan kalesidir. Pîr, Murşît ve Jiyar diyarıdır. Kirmanckî toprağıdır. Dersimliler bu ve benzer değerleriyle Dersimlidir. Bu değerler Dersimlilerin kendi değerlerine ve kazanımlarına sahip çıkmasını emreder. Seçim sonuçlarına da en doğru cevabı Dersimliler vermelidir. Belediyeden ‘Tunceliler’ gibi değil, Dersimliler gibi hizmet etmesini talep etmek haklarıdır. Belediyenin, Dersim belediyesi gibi çalışmasından Maçoğlu’ndan daha çok Dersimliler kendini sorumlu görmelidir. Şayet belediye, Dersim kimliği yerine ‘Tunceliliği’ geliştirecek faaliyetler içinde olur ve bunu da valilik, kültürel soykırımcı kişi ve vakıflarla, kimi plan ve projeler temelinde yürütürse bu durum; Maçoğlu ve ekibinin çağdaş Abdullah Alpdoğanlar ve Sıdıka Avarları Dersim’e getirmek için görevlendirilmiş olduğunun kanıtı olacaktır.

O zaman Maçoğlu’nun komünistliğinin ‘memlekete komünizm lazımsa devlet onu getirir’ komünistliği olduğu açığa çıkacaktır. Belediye yetkisine sığınarak soykırımcı kişi ve kurumları esas alıp, devrimci, yurtsever kişi ve kurumları dışlaması ‘38 kırımını tamamlamak demek olacaktır. Çünkü ’38 Kırımı, Dersim’i Türkleştirmek için planlanmış, Kürt kültürünü ve dilini ‘geri ve ilkel’ olarak tanımlamış, Türk eğitim ve yaşam biçimini ilericilik adı altında sunarak Kürtleri kültürel soykırım sürecine almak için yapılmıştır.

Dersimliliğin birinci görevi fiziki ve kültürel soykırım saldırısının yol açtığı yaralarını intikam alırcasına derman etmektir. İnancını yaşaması, dilini konuşmasıdır. Halk ve inanç kimliği ile birlik içinde topraklarıyla yeniden daha güçlü buluşmak ve cem olmaktır. Diğer çalışmaları yanında Dersim belediyesinin Reya Heq-Aleviliğe ve Dersim özgünlüğünde Kürt kimliğine hizmet etmesi, kimliğinin gerçek ifadesi ve ‘38 Tertelesine de cevabı olacaktır.

Cihan EREN / Y.Ö.Politika

Bu haber 375 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Etnik, dini, sosyo-politik kimliği ve doğasıyla tarihsel özgünlüğü olan Der..