Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Mardin giderse İstanbul’da başkanlık yapamazsınız!

Mardin giderse İstanbul’da başkanlık yapamazsınız!

12 Nisan 2019, 09:35

''İstanbul/Mardin hattında güçlü bir demokrasi köprüsü kurulmalıdır. Mardin’i verip İstanbul’u almayı kimse aklına bile getirmemelidir. Mardin giderse İstanbul’da da belediye başkanlığı yapılamaz!''

Türkiye seçim gündeminden bir türlü çıkamıyor ve öyle görünüyor ki; Erdoğan Rejimi var oldukça bu sorun hep var olacak. Bizim yazarken ve konuşurken bile usandığımız hatta utandığımız şeyler Erdoğan ve partisi için sıradan, alışıldık işlerden birisi haline geldi…

Yavuz hırsız ev sahibini kovarmış misali; başta Muş olmak üzere birçok Kürt kentinde her türlü yalan dolanla, gasp ettikleri sandıkları yangından mal kaçırırcasına hızla sayan ve sonlandıran sarayın YSK’sı İstanbul’da kriminal polis edalarında sahte oy arayışına çıkmış durumda…

Pişkinliğin bu kadarına da pes doğrusu!

AKP teşkilatı zayıf oldukları yerlere seçmen kaydırmaya, iki göz eve sayısız seçmen kaydetmeye, sayım sonrasında sandık sonuçlarını manipüle etme hazırlıklarına aylar öncesinden başlamıştı. Aynı AKP şimdi kendisinin hazırladığı hileleri gerekçe göstererek İstanbul’da seçimleri iptal ettirmek istiyor.

Kürt illerinde yaşananlar ise çok daha vahimdir, seçim öncesinde yaşayan tutuklamaları, gözaltıları, insanları zorla yerlerinden yurtlarından etmeyi saymıyorum bile; bütün bunlara rağmen namuslu Kürtlerden asla oy alamayacağını bilen Erdoğan ayrıca; geçici görevlendirme ile Kürt kentlerinde birçok asker ve polisin seçmen olarak oy vermelerini sağlanmış; böylelikle Kürt illerinde HDP’nin belirli bir süreklilikte seçim kazanması engellenmeye çalışılmıştır.

Aslında hem AKP hem de devletin diğer bileşenleri belirli bir süreklilikte bariz oy farkları ile seçilmenin devletler arası hukuk açısından Kürtler lehine sonuçları olacağını biliyorlardı. Bundan dolayı Türkiye’nin batısında bir tek oy için yaygara koparanlar, Kürtlere yapılan baskılar karşısında dilsiz iblis misali sadece izlemekle yetindiler…

Özellikle Iğdır’da Meral Akşener’in MHP lehine İYİ Parti adayını çekmesi, devletin farklı kesimlerinin aralarındaki onca çelişki ve çatışmaya rağmen Kürtler konusunda hala birlikte davranmakta istekli olduklarını gösteren önemli bir gösterge olmuştur.

Devlet içi güç ilişkilerinin yeniden dağıtımında ortaya çıkan çatışmanın oldukça sert yürüyor olmasına rağmen, mesele Kürtler olunca Meral Akşener hiç düşünmeden MHP’li adayı desteklemekte bir sakınca görmemiştir.

Nitekim bütün kamuoyu nefesini tutmuş adeta çocukluğumuzda çoğumuzu ekrana kilitleyen Dallas dizisi tadında; sayısız yalanın, dolanın, entrikanın hepimizin gözünün önünde yaşandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine odaklanmışken, Erdoğan’ın YSK’si ilk kararını “KHK ile ihraç edilip yeniden belediye başkanı seçilenlere mazbata verilmemesi!” olarak belirledi…

Bu durumda Erdoğan İstanbul’da uzlaşmaya karşılık yeniden Kürt karşıtlığında devletin tamamının kendi arkasında hizalanmasını talep edebilir. Aday olma yeterliliğini seçim öncesi ispat etmiş insanlara seçim kazandıktan sonra tamamen hukuk dışı KHK’ları gerekçe gösterilerek mazbatalarını vermemek kabul edilemez bir şeydir.

İstanbul’da en azından işler kılıfına uydurulmaya çalışılmaktadır; fakat başta Mardin olmak üzere diğer Kürt kentlerinin seçilmiş başkanlarının bir kısmına KHK’lar gerekçe gösterilerek mazbatalarının verilmemesi utanç vericidir.

Devlet ve YSK Kürtlere tuzak kurmuş, onların demokratik iradesini yok saymıştır. Her defasında millet iradesini ağızlarından düşürmeyenler söz konusu Kürt halkı ve onun iradesi olunca saygısızca Kürtlerin seçtiği vekilleri cezaevine atmakta, seçtikleri belediye başkanlarını hukuk dışı KHK’lar  gerekçe göstererek görevden uzaklaştırmakta hiç bir sakınca görmemiştir, şimdi de YSK eliyle mazbataları verilmemektedir.

Bu durumda yenden seçilen Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Türk’ün ve bütün Mardin halkının yaşadığı haksızlığa karşı dik duramayanlar İstanbul’da belediye başkanlığı koltuğuna otursalar bile orada asla kendilerini rahat hissedemeyeceklerdir. Erdoğan rejimi onlara asla belediye başkanlığı yaptırmayacaktır.

HDP, Türkiye’de Faşizmi yıkmak, demokrasiyi inşaa etmek için büyük bir fedakarlık yapmış ve buna karşılık kimseden hiç bir şey istememiştir. Şimdi sıra Türkiye’nin batısındadır. İstanbul/Mardin hattında güçlü bir demokrasi köprüsü kurulmalıdır. Mardin’i verip İstanbul’u almayı kimse aklına bile getirmemelidir. Mardin giderse İstanbul’da da belediye başkanlığı yapılamaz!

Cafer TAR / YÖP

Bu haber 468 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) dahil Avrupa'daki 8 sivil toplum kurumları, ..