HDP’nin bu seçimlerde AKP’nin dizini kırmaya öncelik vermesi, yanında, muhalefet blokunda Maçoğlu ve Alper Taş gibi adayların da başarılı olması, demokratikleşme süreci bakımından önemli.
Sayılarla ne kadar oynanırsa oynansın, AKP/RTE/MHP, Türkiye’nin 3 en büyük kentinde çoğunluğu yitirdi. Adana, Mersin, Antalya vb. diye devam edebiliriz. Diyarbakır’da zaten hiçbir zaman şansı olmamıştı.
Zaten bunun paniği vardı. Yoksa RTE, tam seçim öncesi İstanbul’da 8 ayrı bir yerde miting yapmazdı. Küçümsenmeyecek, örnek alınması gereken bir emek!
Herhalde 2019, 31 Mart Yerel Seçimleri'nin bence en demokratik sonuçlarından biri Dersim/Tunceli’de yaşandı. Türkiye’de artık seçimler, ittifaklarla yürütülüyor, iktidar ve ana muhalefet partileri dahil.
Ama bu ittifak politikasının önünü de çatı partisi HDP’nin açtığını belirtmemiz gerekiyor. Farklı siyasetlerden, farklı kimliklerden kişiler HDP çatısı altında 2015 Haziran seçimlerine katıldılar. Ve sonuç aslında bir demokratik devrim özelliği taşıyordu.
Bu sol çatı partisi, Türkiye’nin siyasal tarihinde en yüksek sayıda insanı parlamentoya sokmayı başardı. Üstelik MHP ile aynı sayıda! 80 parlamenter!
1908 Meşrutiyet devriminden bu yana bence en önemli meydan okuma idi.
AKP’nin dizi orada kırıldı. Ama ne yazık ki, RTE’nin B planını engelleyecek bir inisiyatif geliştirilmedi. Onun kendi oyununu yeniden kurması için fırsat tanındı.
HDP modeli bir anlamda iktidar ve ana muhalefet partisi için de bir model oldu. Seçimlere ittifaklarla girdiler. Girmek zorunda kaldılar.
HDP uyguladığı akıllıca politika ile, 2015 seçimleri gibi AKP’nin dizini bir kez daha kırmayı başardı diyebiliriz. CHP’nin akıllıca olmayan politikalarına, CHP’ye karşın!
Yoksa, AKP ile CHP’nin İstanbul’da başa baş kalması sağlanamazdı. Ama keşke Sultangazi gibi Kürtlerin görece yoğun olduğu yerlerde de aday gösterilmeyip, İstanbul’un AKP’nin elinden tartışılmaz biçimde alınmasına katkı sunulsaydı.
Benzer bir durum da Dersim/Tunceli için geçerli. Keşke Ovacık eski Belediye Başkanı Maçoğlu, HDP ile ortak aday olarak gösterilebilseydi. Neyse ki, siyasal bilincin en yüksek olduğu Dersim’de, TKP ve Sosyalist Meclisler Federasyonu'nun ortak adayı Maçoğlu ile HDP ve diğer partiler blokunun adayı Nurşat Yeşil olarak iki adayla seçime katılınması sonucu CHP, Tunceli’de “kazanan” olmadı. Hatta oyları 2014 seçimlerine oranla geriledi. EMEP, ESP ve TİP de, HDP ile davranma kararı aldı. Ama onların tabanından da bence Maçoğlu’na oy kayması mümkün.
Dersim Dersimliğini yine gösterdi!
Bu durum, Ovacık’ta ise CHP adayının almasına neden oldu, HDP adayı kaybetti.
TKP ve Sosyalist Meclisler Federasyonu'nun Ovacık’taki ortak adayı, aynı zamanda Maçoğlu’nun danışmanı olan Hayati Güngören, 2017 yılı Ağustos’unda “terör örgütüne mensup olma” suçlaması ile tutuklanmıştı.
Hayati Güngören’i tanırım. Harika bir dergi/kitap sayfa düzenleyicisi ve grafikeridir. 2013 yılı kışı Prof. Dr. Verjine Svazlian’ın büyük boy 1064 sayfalık kitabını (*), Aralık ayında Erivan’da yapacağımız konferansa onun sayesinde kısa zamanda yetiştirebilmiştik.
Dolayısıyla yerel seçim kampanyasına tutuklu olarak, eşitsiz koşullarda katılan Hayati Güngören’in %30 oy alması, büyük bir başarı sayılmalı. Keşke HDP adayı olarak gösterilebilseydi. Bu aynı zamanda devlet baskısına karşı bir dayanışma anlamı da taşıyacaktı.
Şubat ayında yapılan son duruşmada, Hayati Güngören’in tahliye talebi reddedilerek, seçim kampanyasına eşit koşullarda katılma olanağı engellenmiş oldu. Aynı davada yargılanan Halkın Günlüğü gazetesi muhabiri Sertan Önal, Sosyalist Öğrenci Hareketi (SÖH) Üyesi Dersim Konak ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) üyesi Bülent Yıldız’ın da tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti.
Gelecek duruşma, anlamlı bir tarih olan 14 Mayıs’ta yapılacak. Umut ederim hak ettikleri dayanışma gösterilir kendileri ile 14 Mayıs’taki duruşmada.
CHP’nin ÖDP Başkanı Alper Taş’ı İstanbul/Beyoğlu’ndan aday göstermesi de bence olumlu bir karardı. Ve %43 gibi bir sayıyı yakalayabildi.
HDP’nin bu seçimlerde AKP’nin dizini kırmaya öncelik vermesi, yanında, muhalefet blokunda Maçoğlu ve Alper Taş gibi adayların da başarılı olması, demokratikleşme süreci bakımından çok önemli.
HDP, Beyoğlu’nda seçime katılmadı. 2014 yılında HDP %7 oy almıştı. CHP ise %35.
CHP %44’ü yakaladı bu kez. Bunu ağırlıkla HDP seçmeninin desteğine bağlayabiliriz.
MHP 2014 yılında %7 oy almıştı. MHP desteğine karşın AKP oyu Beyoğlu'nda ancak %48’den %49’a çıkabildi. Bu AKP’de önemli bir gerileme olduğunun kanıtı. Beyoğlu’nda aday göstermeyen İYİ Parti seçmeninin CHP’ye oy verip vermediği ise tartışmalı.
Son seçimler sonucunda Türkiye’de demokratik muhalefetin ortak davranarak çok daha büyük başarılara imza atacağı kesin.
(*) 700 tanıklığa dayanan bu çalışma aynı zamanda jenosit dönemi türkülerinin derlemesini de içeriyordu. Prof. Dr. Verjine Svazlian, Ermeni Soykırımı / Hayatta Kalan Görgü Tanıklarının Anlattıkları, Belge Yayınları, Aralık 2013.
(Artıgerçek)