Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / 'Sadece Leyla’nın değil herkesin direnişi olmalı'

'Sadece Leyla’nın değil herkesin direnişi olmalı'

14 Mart 2019, 17:38

Açlık grevine destek verme çağrısı yapan aydın ve sanatçılar, hükümetten harekete geçmesini istedi. Aydınlar, ”Bu sadece Güven’in direnişi değil. Bu, insanca yaşam mücadelesi veren herkesin bir şekilde direnişi olmalıdır” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle DTK Eş BaşkanıLeyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi 127. gününde. Güven’in ardından 66 cezaevinde 331 tutuklunun başlatmış olduğu açlık grevi ise üçüncü ayında. 1 Mart’ta tüm cezaevlerine yayılan açlık grevlerine bir destek de aydın ve sanatçılardan geldi.

Ma Ajansı’ndan Sadiye Eser’in konuştuğu şair Nesimi Aday, kişisel veya toplumsal hak arama ve bu hakları elde etmek için insanların bedeninin bir direniş enstrümanı olarak kullanmasının oldukça sarsıcı olduğunu söyledi.

Tarihte bu tür direnişlerin örneğinin az olduğuna dikkat çeken Şair Nesimi Aday, ”Derisi yüzülen Nesimi’nin onca acıya rağmen of çekmediği rivayet edilir. Yine Mazlum Doğan’ın karanlığı aydınlatmak için sadece üç kibrit çöpü vardı. Devrimciler tarih boyunca kamusal bilinci geliştirmek ve insan hakları ihlallerine karşı sessiz yığınları harekete geçirmek için mücadele etmiş, bunun için de direniş örgütlemişlerdir’’ dedi.

Leyla bedeniyle itiraz ediyor

Aday, Leyla Güven’in yaşadığımız toplumda kaybolan adalet duygusunun geri getirilmesi, mahpus tutulan insanların dört duvar arasında bir kez daha tecrit edilmesine karşın bedenini açlığa yatarak itiraz ettiğini belirtti. Güven’in bu itirazının, aynı zamanda barışa ve kardeşliğe uzatılmış bir el olduğunu kaydeden Şair Aday, ”Barıştan yana olanların kıymetli bulduğu bu barış eli, savaştan yana olanların köhnemiş vicdanına uzanamıyor maalesef” dedi.

Güven’in, uzun yıllardır hak ve hukuk mücadelesi veren kıymetli bir siyasetçi olduğunu dile getiren Aday, “Hapisteyken başlattığı bu saygın direnişini, hapishane dışında da sürdürüyor olması onun kişisel mücadele ve inanç azmiyle ilgilidir. Leyla Güven’in, her şeye rağmen hayatta kalarak mücadelesini sürdürmesini diliyorum” diye belirtti.

Asıl olan direnerek mücadeleyi büyütmektir

Açlık grevlerinin insanlığın haksızlığa, hukuksuzluğa, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı direnmesinin son noktası olduğunu aktaran Oyuncu Orhan Aydın, ”Dünyanın her yerinde insanlık, bütün baskı rejimlerinde çaresizleştikçe bedenini ölüme yatırarak direnir. Ancak ölüm başlı başına çare değildir. Çare direniş ruhunu diri tutmak, ayakta tutmak ve bununla ortaklaştırmaktır. Direnerek ölmek erdemli bir durumdur belki ama asıl olan direnerek mücadeleyi büyütmektir. Bunun için Leyla Güven’in sesinin duyulması çok önemlidir” dedi.

 

Bu irade karşısında saygıyla eğiliyorum 

Öcalan şahsında 20 yıldır Kürt halkına tecrit uygulandığını dile getiren sanatçı Rotinda, açlık grevindekilerin muazzam bir irade gösterdiğini vurgulayarak, “Bir sanatçı olarak bu irade karşısında saygıyla eğiyorum. Bize düşen sorumluklar ise her yönüyle onların yanında olmaktır. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit tüm Kürt halkı üzerinde yürütülen bir tecrittir. Halk olarak özgür yaşamak için bu iradenin yanında olmalıyız” diye konuştu.

 

Bu herkesin direnişidir 

Güven’in Türkiye’deki tüm anti demokratik uygulamalara karşı açlık grevine girdiğinin altının çizen sanatçı Özlem Gerçek de şunları dile getirdi: ”Leyla Güven’i ziyaret ettiğimde ondaki o cesareti, direnci, inancı gördüğümde şunu fark ettim; bir araya geldiğimizde, birlikte ses çıkardığımızda, yan yana olduğumuzda bu direniş daha da güçlenebilir. Dolayısıyla bu sadece Güven’in direnişi değil. Bu, insanca yaşam mücadelesi veren herkesin bir şekilde direnişi olmalıdır. Bunda üzerine düşen sorumluğu yerine getirmeliler. Bu ülkede yaşanan tecride, baskıya, zulme, anti demokratik bütün uygulamalara karşı daha fazla ses çıkarmalıyız, daha fazla bir arada olmalıyız. Sesimizi, sözümüzü, birliğimizi yükseltmeliyiz.”

 

Sanatçılar seslerini yükseltmeli 

Sanatçıların kendini bu işin dışında tutmaması gerektiğini belirten Gerçek, “Bu ülkede yaşanan her türlü haksızlığa karşı mutlaka seslerini çıkartmaları gerekiyor. Sanatçıların da buna karşı mücadelelerini, sözlerini, şarkılarını filmlerini daha fazla arttırmaları gerekiyor. Birçok direniş, insanlar bir arda olduğu, ülkenin aydınları, sanatçıları direnişe sahip çıktıkları için zaferle sonuçlanmıştır. O yüzden bu ülkenin sanatçıları kesinlikle daha fazla seslerini yükseltmeliler” ifadelerini kullandı.

Bu haber 452 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Boksör İsmail Özen, Almanya’da spor, medya ve iş dünyasında tanınan bir isi..