İddianamede, Tunç’un PKK’ye finansal destek vermek amacıyla kuryelik yaptığı, Zeytin Dalı Harekatı sırasında aleyhte, PKK’yi destekler mahiyette paylaşımlarda bulunduğu ileri sürüldü.
İddianamede, “Şüpheli tarafından yapılan paylaşımların şiddete çağrı niteliğinde olduğu, ülkemizde yaklaşık 40 yıldır süregelen terör faaliyetleri dikkate alındığında, yakın tehlike kriterinin oluştuğu anlaşılmaktadır.” denildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Tunç’un Demokratik Toplum Kongresi’nde “şahsiyet” ve “kurum delegesi” sıfatıyla faaliyet yürüttüğü bildirildi. Tunç’un farklı tarihlerdeki DTK toplantılarına katıldığı belirtildi.
İddianamede, Tunç’un sosyal medya hesabında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye’nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’nda, PKK’yi destekler mahiyette ve operasyon aleyhine paylaşımlar yaptığı ileri sürüldü. Tunç’un PKK üyeleriyle fotoğraf çekerek, paylaştığı ileri sürülen iddianamede, Tunç’un örgüt ile irtibatlı olduğunun anlaşıldığı öne sürüldü.
PAYLAŞIMLARI SUÇ SAYILDI
Tunç’un paylaşımlarına ilişkin iddianamede şu değerlendirmelerde bulunuldu: “Terör örgütü PKK/KCK’lı teröristlerin ülkemizin farklı bölgelerinde, çukur kazarak ve barikat kurarak sokakları kapatması, çukurlara ve çevresine bomba yerleştirilmesi, güvenlik güçlerimize karşı silahlı, bombalı, roketatarlı saldırıları gerçekleştirmesi, vatandaşların günlük yaşamlarının engellenmesi üzerine kamu düzeninin tahsisi için yapılan operasyonları örgütün propaganda faaliyetleri doğrultusunda çarpıtmaktadır. Kürt kökenli vatandaşların devlet tarafından katledildiği, ezildiği, sömürüldüğü ve tecride mahkum bırakıldığı yönünde algı oluşturmak, terör faaliyetlerinin meşru olduğuna insanları inandırmak, vatandaşların devlete karşı kin ve nefret duyguları beslemesini sağlayarak, devlete küskün kitleler oluşturmak ve bu kitleyi terör örgütünün saflarına çekmek maksadıyla paylaşımlarda bulunduğu anlaşılmaktadır.”
İddianamenin sonuç kısmında, şunlar kaydedildi: “Örgütsel nitelikteki çeşitli toplantılar ve eylemlere katılarak devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalışmıştır. Şüphelinin, herkesin ulaşabileceği internet ortamında yaptığı paylaşımlarında kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmiştir. Şüpheli tarafından yapılan paylaşımların şiddete çağrı niteliğinde olduğu, ülkemizde yaklaşık 40 yıldır süregelen terör faaliyetleri dikkate alındığında, yakın tehlike kriterinin oluştuğu anlaşılmaktadır.”
8 YILDAN 20 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
İddianamede Tunç hakkında, “terör örgütüne üye olmak” ve “terör örgütü propagandası” yapmak suçlarından 8 yıl 6 aydan 20 yıla kadar hapis cezası istenerek, mahkumiyeti halinde TCK’nin 53/1 maddesinde görülen hak yoksunluklarına hükmedilmesi talep ediliyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Tunç, 14 Ocak’ta Almanya’dan tarifeli uçakla geldiği İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alınmış, Bakırköy Adliyesindeki ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.
Pirhaber