“Şimdi birlik zamanıdır” manşetiyle çıkan gazetenin bu sayısında yine birbirinden ilginç yazılar, haber ve fotoğraflar yer alıyor.
Manşette dil ve inanç üzerindeki yasak ve asimilasyonunun anlatıldığı ifadelerin yer aldığı yazı ile birliği temsil eden fotoğraf yer alıyor.
Tanıtım yazısında şu ifadelere yer verildi:
“Her vas koke xo ser rewino,
Her theyr zone xo ra waneno!
‘Dersimli okşanarak kazanılmaz’ ile ‘Dersimli okşanarak kazanılır’ arasında gidip gelen devlet yöneticileri Dersim’de eski bir uygulamayı yeniden keşfetmiş görünüyor. 12 Eylül Darbesi’nden sonra özel yetkilerle Dersim’e vali olarak atanan Kenan Güven, irşat konferansları düzenleyerek Dersimlileri Horsan’dan gelmiş öz Türk olduklarına ikna etmek için hayli çaba harcamıştı. Alevi köylerine cami yapmakla işe koyulan Vali Güven, 5 bine yakın Dersimli çocuğu, asimilasyon amacıyla Kuran kurslarına ve İmam Hatip okullarına göndermişti. Darbe Valisi Kenan Güven, devletin bütün olanaklarını seferber etmesine rağmen, bu programda çokta başarılı olamamıştı.
Dersim’in üzerinden hiç kalkmayan asimilasyon çalışmaları günümüzde de başka biçimlere bürünerek devam ediyor. Dersim şehir merkezini neon ışıklara giydirilmiş bayrak ve Osmanlı motifleri ile aydınlatmaya çalışanlar, bu naylon zihniyetleriyle büyük bir karanlık yaratmak üzereler.
Dersimin kayyım valisi şehrin tanıtımı için hazırladığı klipte, neon ışıklar ile aydınlanmış görüntülerde ‘Aç gözlerini dinle! Benim Adım Tunceli’ mesajı ile adeta subliminal mesaj veriyor.
Şu an faaliyete geçmiş 8 adet baraj olmasına rağmen kentte günlerce elektrik kesintisi yaşanıyor. Birçok mahalle ve köy karanlıkta hayat sürerken, otobüs duraklarının klimalı olması kimileri için övünç kaynağı olmaktadır. Yine bu duraklara konulan mini kitaplıklar ve hemen yanına iliştirilen, ‘Nutuk’ söylevli büyük kitap süslemeleri de Dersim’e dayatılan başka bir şarkiyatçılık örneği olarak duruyor önümüzde.
“HİÇBİRİMİZ GÜVENDE DEĞİLİZ”
Genişletilmiş yolları, neon ışıklar ile aydınlatılmış caddeleri, klimalı durakları ile bir imaj yaratılmak istenirken Dersimlinin anadilleri, inancı üzerinde bitmeyen asimilasyon devam etmektedir. Elbette ki Dersimli gözlerini açıp görmektedir bütün bu olan biteni.
Dersim’in hali böyleyken, siyaseten parçalı olan bir duruş, bütün mevzileri merkez siyasetine eliyle armağan edecektir. Dolayısıyla Dersim halkı için siyaset yaptığını söyleyen her anlayış ve her kurum durumunu bir kez daha gözden geçirmeli ve birlik içinde 31 Mart seçimlerini karşılamalıdır.
Hiçbirimiz güvencede değiliz. Demokratik bir seçim oyunu ile karşı karşıyayız. Şartların eşit olmadığı açıktır. Bu şartları demokratik bir yarış gibi göstermek Türkiye siyasetinden bihaber olmak demektir. Çağrımız Dersim’in tüm demokratik siyasetlerinedir. Tarihi bir sorumluluk ile karşı karşıya olduğumuz asla unutulmamalıdır. Oylarımızla seçtiğimiz belediye yönetimi hukuksuz bir şekilde görevden el çektirilip hapse atıldığında gösteremediğimiz birlikteliği şimdi gösterelim. Birlikte hareket etmek kendimize ve halkımıza yapacağımız en anlamlı davranış olacaktır.”
YAZARLAR VE KONU BAŞLIKLARI
Dersim Gazetesi’nin Eylül/Ekim sayısında ise;
Muzaffer Oruçoğlu “Sol Yumruk”
Ferhat Tunç “2019’da karanlığı yırtacak ses: Nahif bir çığlık”
Nesrin Nas “Çoğunluk ve otoriter popülist liderlik”
Hamza Aksüt “Koçgiri aşiretinin yapısı ve kökeni”
Recep Maraşlı “Rojava’da ABD desteğinin sunu mu?”
Musa Özuğurlu “Suriyelileri ne yapalım?”
Ergin Doğru “Korku imparatorluğuna karşı geleceği savunmak”
Daimi Doğan “Memad Çapan”
Can Kasapoğlu “Dersim’i vur Tunceli’yi yaşat anlayışını kırmak”
Ahmet Can Akyol “Hayata üç sıfır yenik başlamak”
Eyüp Hanoğlu “Bir Anka kuşu hikâyesi”
Dilşa Deniz “Dersimde çevre kırım, kültür kırım toplamında, hafızasızlık ve asimilasyon”
Ferhat Yılız “Diksilama”
Nesimi Aday “Alevi katliamları kimin oyunu”
Hayal Hanoğlu “İttihat ve Terakki’den Cumhuriyete Aleviler:
Asimilasyon, eliminasyon ve laiklik”
Hüseyin Ayrılmaz “Dersime biçilen kıyafet”
Hüseyin Ozan “Weçintayiso de bin yeno”
Haydar Oğur “Bir Yusuf masalı”
Vehbi Timuroğlu “Sey Weliye Kemaneci”
Hıdır Işık “İnsan insanın bilgisidir”
Özgün E. Bulut “Yazı insanın kalbidir” başlıkları ile yazdı.
Ayrıca gazetenin arka kapağında Dersim’de her türlü avcılık yasaklansın başlığıyla çıktı.