Ankara ile Suruç katliamının faillerinin ortak olduğunu ortaya çıkartan belgelerde, DAİŞ'in "Antep emiri" olarak adlandırılan Yunus Durmaz, Suruç katliamıyla hedef alınan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) için "Suruç'ta ameliye yaptığımız oluşum" ifadesini kullanıyor. Durmaz ayrıca, ESP'nin Ankara mitingini düzenleyen arasında yer aldığını söylüyor.
İki katliama ilişkin gelişmeleri değerlendiren ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, katliamların DAİŞ-MİT eliyle yapıldığının bu kez belgelerle ortaya çıktığını belirtti. Suruç'ta doğrudan partilerinin hedef alındığını hatırlatan Ulusoy, "Ankara'da barış mücadelesi yürüten çok geniş bir kesimin yanı sıra partimizin de özel olarak hedeflendiği bu belgelerle görülüyor" dedi.
Emniyet Müdürlüğü ile Valilik arasında geçen yazışmaya ilişkin belgeleri de hatırlatan Ulusoy, "10 Ekim katliamından önce istihbarat, kolluk güçlerini bir katliam olacağı konusunda uyarıyor. Ancak bu uyarı mitinge katılanların can güvenliğinin sağlanmasının gerektiği yönünde değil. Patlama olacağı biliniyor ama özel olarak polis ve çevik kuvvet uyarılıyor. Devlet yalnızca kendi personelini koruyor" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu'nun "Canlı bombaları biliyoruz ancak harekete geçmeden tutuklayamıyoruz" sözünü anımsatan Ulusoy, "Bu açıklama, Ankara katliamı gerçekleşinceye kadar en küçük bir harekete geçmediklerini gösteriyor. İçişleri Bakanlığı'ndan polis teşkilatına, başbakanlığa, hatta doğrudan Başbakan'ın içinde olduğu bir zincir söz konusu burada. Katliam, bu saydığımız kuruluşların ortaklığında yapılmış" dedi.
Barış mücadelesi ve halkların eşitliği, özgürlüğü mücadelesini yürüten herkesin bu topraklarda hedef olduğunun altını çizen Ulusoy, "Partimiz de barış ve eşitlik özgürlük mücadelesini yürüten temel öznelerden biri olarak hedef haline gelmiştir. Ancak bu durum, partimizi mücadelesinden ve kararlılığından geriletmeyecektir" diye konuştu.
ANF