10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Türkiye’nin de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne imza atmasının 70. yılı. Türkiye’de birçok sivil toplum örgütü, siyasi parti temsilcisi Türkiye’de yaşanan hak ihlallerini hatırlatıp, yapılan haksız ve hukuksuzluğun sona erdirilmesi çağrısında bulunuyor.
Türkiye’de yaşanan hak ihlallerini İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi Yöneticisi Ahmet Çiçek PİRHA‘ya değerlendirdi. Çiçek, Türkiye’nin insan hakları karnesinin 2018’den değil de çok çok öncesinden zayıflarla dolu olduğunu vurguladı.
2018’de OHAL’in kaldırıldığını kaydeden Çiçek, 2018’de seçimin de OHAL gölgesinde yapıldığını hatırlattı. Çiçek, “Yapılan seçimlerin hukuksuzlukları, haksızlıkları uygulamadaki yanlışlıkları hepsi ayyuka çıktı. Bizim de gözlemlerimiz oldu, oy kullanılan yerler, cezaevinde oy kullanma boyutları, engellilerin oy kullanması ve yaşlıların oy kullanma yerleri hakikaten de çok sıkıntılı bir dönemdi. Bu sadece insan haklarını insanlardan, insanların konumundan kaynaklı hak ihlallerinden bahsediyorum. Fakat bir de hak kavramına geldiğimiz zaman insanlar eğer bir şeyi yerine getiremiyorlarsa o hakkı kullanamıyorlardır demektir.”
“HER İNSANIN ANA DİLİYLE EĞİTİM GÖRME HAKKI VARDIR”
Hak kavramının eylemekle ilgili olduğunu belirten Çiçek, “Bir insan etnik kökeni farklıdır, ana diliyle eğitim görme hakkı vardır eğer göremiyorsa bu hak ona yok demektir. Bir insanın dini, mezhepsel farklılığı vardır. O mezhepsel farklılığından kaynaklı olarak ihtiyaçlarını ve yapması gereken şeyleri kültürel ve dinsel anlamda yapamıyorsa o hak onda yok demektir” dedi.
“ALEVİLERİN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR”
Alevilerin haklarını kullanamadıklarını belirten Ahmet Çiçek, cemevlerinin Alevilerin ibadethanesi olduğunu, çünkü onların bunu böyle ifade ettiklerini, devletin de bunu böyle kabul etmesi gerektiğini kaydetti.
Devlet yetkililerine seslenen Çiçek, “Sen kendi kendine bir ibadet tanımı yapamazsın ve onun içine başka bir şey sokamazsın” dedi. Çiçek, Alevilerin haklarının ihlal edildiğini ve Aleviler haklarını kullanamadıklarının altını çizdi.
“KÜRTLER VE DİĞER ETNİK GRUPLARIN ANAYASAL HAKLARI İHLAL EDİLİYOR”
Ötekileştirilmiş diğer bir grup olan Kürtlerin de kendi kültürlerini yeri getiremediğini ve ana dilleriyle eğitim alamadıklarını belirten Çiçek, Kürtler ve diğer etnik grupların da haklarının ihlal edildiğini kaydetti.
Türkiye’nin mülteciler konusunda da karnesinin zayıf olduğunu vurgulayan Ahmet Çiçek, cezaevlerindeki durumun iç açıcı olmadığını OHAL nedeniyle hak ihlallerinin olduğunu ve OHAL döneminden sonra da rutinleştirilmiş aynı uygulamaların devam ettiğini belirtti.
Çiçek, Türkiye’nin, cezaevlerinde yapılan uygulamalarda karnesinin tedaviye ulaşım ve insan onuruna uygun davranışlarda sıfır olduğunu kaydetti.
“TÜRKİYE’NİN EĞİTİM KARNESİ DE SIFIR”
Eğitim açısından da yapılan hak ihlallerini değerlendiren Çiçek, “Bizim ülkemizde bir sürü ihraç oldu ve hala devam ediyor. Belli bir dönem KHK ile sonra ise Cumhurbaşkanı Kararnameleri ile yapıldı” dedi.
Barış isteme hakkının olduğunu fakat insanların barış istediği için ihraç edildiğini belirten Çiçek, 4+4+4 eğitim sisteminin getirildiğini ve oluşan düzensizlikte eğitim hakkının başarılı bir şekilde yerine getirilmediğini belirtti ve eğitim karnesinin sıfır olduğunu vurguladı.
Türkiye’de basına yönelik hak ihlallerinin yapıldığını ve bir çok gazetecinin cezaevinde olduğunu kaydeden Ahmet Çiçek, “Havuz medya dışında kalan gazetelere baskılar var. Geçmişte gazeteciler öldürülüyordu şu anda tutuklanıyor” dedi.
“HUKUK DA İNSAN HAKLARINA UYGUN ÇALIŞMIYOR”
Türkiye’de yaşanan haksız ve hukuksuzlukların hukuki anlamda bir karşılığının olmadığını ve AHİM kuruluşlarının da bu konuda biraz ürkek davrandığının altını çizen Ahmet Çiçek, “Bence de devletin belirlemiş olduğu doğrultuda hareket ediyor. HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için verilen kararın da çok uygulamaya layık bir tavır olduğunu düşünmüyorum. AHİM’in ve insan hakları mahkemelerinin de hukuksal alanda işlevini yerine getiremediğini düşünüyorum. Bence hukuk da insan haklarına uygun çalışmıyor diye düşünüyorum” dedi.
“EGE BÖLGESİNDE MÜLTECİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ VAR”
2018’de Ege bölgesinde yaşanan hak ihlallerini de değerlendiren Ahmet Çiçek, kendilerine ulaşan verileri şöyle açıkladı:
“154 gözaltı, 44 tutuklama, adli kontrol 11, ev baskını 7, gözaltında tehdit 1, ajanlık teklifi 5.”
En fazla hak ihlallerinin mültecilerin yaşadığını kaydeden Çiçek, “6681 mülteci yakalanmış. 25 tane ölümden 3’ü çocuk. Bir de haber alınamayan mülteciler var” diye konuştu.
Kadına ve çocuklara taciz de de yaşanan hak ihlallerinin olduğunu belirten Çiçek, son zamanlarda huzur adı altında Kürt çocuklara GBT kontrollerinin yapıldığını kaydetti. Çiçek, GBT kontrolü yapılırken cep telefonlarına bakıldığını ve böyle haklarının olmadığını kaydetti.
Çiçek, son olarak Türkiye’nin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne imza atmasının 70. yılında olunduğunu hatırlatarak, insanların kendi haklarının olduğunun farkına varmaları çağrısında bulundu.