6-7 Ekim tarihlerinde dünyanın dört bir yanından 500’ü aşkın kadının katılım sağladığı konferansın bildirgesinde, "Kadınlara karşı yürütülen küresel savaşın farklı yüzleri vardır. Irkçılık, sömürgecilik, kapitalizm ve ataerkillik farklı yollarla ittifak kuruyor; zaman zaman, alenen kadın düşmanlığı yapan, ırkçı olan ve ataerkilliği iktidarı tekelleştirmek için seferber hale getiren, küçük bir azınlığı zenginleştirmek için doğayı katleden Erdoğan, Duterte, Mondi, Putin ve Trump gibi kişilerde bu durum kendini açığa kavuşturmaktadır. Benzer bir biçimde El Salvador, Guatemala ve Honduras gibi yerlerdeki çeteler var" denildi.
KADINLAR NELER YAŞIYOR?
Bildirgede şu ifadelere de yer verildi:
"Afganistan’daki savaş ağaları var. İran’da kadınlara karşı idam cezasını uygulayan devlet mahkemeleri var. Avrupa ve Birleşik Devletler’deki sınır devriyeleri var. Hem Avrupa’da hem de Afrika’da kadın ticareti var.
Ortadoğu’da DAİŞ ve benzer ataerkil cihatçı çeteler var. Dünyanın her yerinde kadın emeğini sömüren kapitalistler var, kadınları esir alan ve onlara tecavüz eden paralı askerler var. Sözde namus cinayetleri ve ‘şehvet suçları’, kadın sünneti ve ‘dost tecavüzü’ var; bunlarla kadınlar en yakınları tarafından yaralanıyor, kırılıyor ve katlediliyor. Failleri koruyan ve kadınları cezalandıran devletler ve mahkemeler var."
'MÜCADELE HER YERDE SÜRÜYOR'
Tüm bunlara rağmen kadınların mücadele yürüttüğüne dikkat çekilen bildirgede, şunlar ifade edildi: "İnsan hakları için çalışanlar, feministler, kadın savaşçılar, siyasetçiler, aktivistler var. Yemen’de her şeye rağmen çocuklarını hayatta tutmaya çalışan kadınlar var. Mısır’da hem dinsel aşırıcılık hem de diktatörlüğe karşı direnen ve mücadele eden kadınlar var. Êzidî toplulukları içinde tecavüze ve esarete rağmen ayakta kalan ve başkaları kurtarmaya çalışan kadınlar var. Balkanlar’da toplumlarına ve dünyaya barışı getirmeye çalışan kadınlar var. Arjantin’de örgütlenen ve birlik kuran kadınlar var. Kendilerini ve ailelerini güvenli bir yere kavuşturmaya çalışan Suriyeli, Libyalı, Orta Amerikalı ve Batı Afrikalı mülteci kadınlar var. Bütün alanlarda mücadele ve inşa eden Zapatista kadınları var. Ve bir de Rojava’da devrimi ören ve başka bir dünyayı tasavvur eden kadınlar var."
'BİR DEVRİMİN YAPIM AŞAMASINDAYIZ'
"Kadınların Dünya Demokratik Konfederalizmini inşa etmeye başlamalıyız. Bu konferansı ve bu ağı bunun ilk adımı haline getirelim" vurgusunun yapıldığı bildirgede, şu mesajlar verildi:
"Her birimizin ve hepimizin özgürlüğü için mücadelemizi birlikte sürdüreceğimizi beyan ediyoruz. Hiçbir kadının yaralanmasına izin vermeyeceğiz. Ataerkilliğe karşı mücadelemizi kazanacağız. Yeni ve özgür bir toplumun yeni kurumlarını yaratacağız. Bir devrimin yapım aşamasında olduğunu ilan ediyoruz. Kapitalizmin yaşadığı kriz bizim mücadelelerimizin sonucudur ve şimdiki zaman bu çağı, 21. yüzyılı kadınların ve halkların yüzyılına dönüştürmenin tarihi fırsatını sunmaktadır."
ANF