ZABEL MİRKAN
İstismar, yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun herhangi birinin yaşamına yönelik kötüye kullanım anlamına gelir. İstismar, fiziksel olarak kötü muamele, duygusal zorbalık, psikolojik zorlama, cinsel istismar veya ihmal biçiminde uygulanabilmektedir.
Yenidoğan, ilk yaşını alan, dört-beş yaşına gelen, okula başlayan; her türlü bebek ve çocuk fotoğrafı sosyal medya kanalları aracılığıyla ebeveynler tarafından paylaşılıyor. Ve umarsızca ve çocuğun yüzü açık bir şekilde, gittiği okul bile belli olacak şekilde yapılıyor. Bunu yapan arkadaşımızsa ve samimiyetimizi sorgulamayacağını bildiğimiz biriyse çoğu zaman onu uyarıyoruz. Yaptığının her şeyden önce çocuğunun güvenliğini tehlikeye atmak olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ama bunun istismar olduğunun kaçımız farkındayız? Rızası ve izni olmadan kimsenin fotoğrafını sosyal medyada paylaşmamaya dikkat ediyorsak, söz konusu çocuklar olduğunda bunu neden yapıyoruz? Evet muhtemelen “başınıza gelen en güzel şey” size göre, lakin bu yol çocuklar için adeta mayınlarla döşeli.
Çocuğa ‘hayır’ demeyi öğretmeli
Aile içinde sürekli uslu durmasını, bağırmamasını öğütlediğimiz için kendini tehdit altında hissettiğinde ne yapacak? Bunu onunla açıkça konuşuyor muyuz? Çocuğa “hayır” demeyi öğretiyor muyuz? Sokakta gördüğümüz bebek ve/veya çocuklarla fiziksel temas kurmadan önce (yanağını sıkma, saçını okşama) çocuktan veya ebeveyninden izin istiyor muyuz? Hayır. Çocuğun beden bütünlüğünü korumasına izin vermiyoruz. Yanağını sıkarak iyi bir şey yaptığımızı sanıyoruz; lakin bunun başka ülkelerde “istismar” kapsamına girdiğini ve insanların bu nedenle yargılandığını biliyor muyuz? Hayır. Bunu coğrafi bir kod gibi görüp, bir samimiyet belirtisi addediyoruz, bazen de bu temkinli hâli fazla “beyaz” buluyoruz. Çocuk dediğin sevilir, değil mi? Değil. Bir şeylerin bilincine varmamız gerekiyor artık.
2008’den bu yana 100 binden fazla çocuk kayıp
Çocuk istismar haberleri ve kaçırmaları, vakalardaki artış nedeniyle şu an gündemde olsa da aslında yıllardır hayli yüksek oranlara sahip. TÜİK verilerine göre 2008’den bu yana 100 binden fazla çocuk kayıp olarak bildirildi.
Çocuk kaçırılmaları en çok cinsel istismar, cinsel sömürü, yasadışı evlat edinme, fidye amaçlı ve aileler arası ya da aile içi husumet nedeniyle oluyor. Çocuk kaçırılma suçunu işleyenlerin profiline bakıldığında ise karşımıza çoğu orta yaş ya da altındaki erkekler çıkıyor. Bu erkeklerin önemli bir kısmının daha önce suç kaydı var, özellikle çocuk kaçırma suçu işleyenlerin tekrar bu suçu işleme olasılığı yüksek. Ancak çocuk kaçırmanın, çocuk istismarının bir hastalık değil, çocuğun bedensel ve ruhsal dokunulmazlığına karşı işlenen bir suç olduğu unutmamamız gerekiyor.
Çocuklar sadece yabancılar tarafından değil, tanıdıkları kişiler tarafından da kaçırılıyor. Çocuk istismarcılarını normal insanlardan farklı, ruh hastası, alkolik, serseri addetmek ise tüm toplum için hayli tehlikeli. Taciz ve tecavüz vakalarında da sıkça rastladığımız bu yaftalar, suçu ve suçluyu gizlemekten başka bir işe hizmet etmiyor.
2018 verileri
Çocukları istismar ve tecavüz suçlarıyla ilgili 2018 Şubat ayına ait veriler şöyle:
Çocuğa bağırmayı öğretmeli
Çocuğu kendini güvende hissettiği bir ortamda yetiştirmek, tehlikeler konusunda yaşına uygun şekilde bilgilendirmek yapmamız gerekenlerden ilki. Çocuğu korkutarak korumaya çalışmak ise düştüğümüz en büyük yanlışlardan ilki. Aşırı endişeli davranır ve çocuğu herhangi bir istismara karşı korkutursanız, çocuk sizi endişelendirmemek için tehlikeli durumlarda sessiz kalabilir.
Kendini tehlikede hissettiğinde bağırmasını öğütlemek, ailenize en yakın insan bile olsa çocuk istemediğinde onu öpen, ona sarılan birine karşı çocuğu uyarmak, açık açık fikrini sormak en elzem hamlelerden olacaktır. Ebeveynlerin çocuğa isim ve soy isimlerini öğretmeleri, kabaca adresini tarif edebilmesini sağlaması ise önemli bir diğer iş.
Suçu önleyecek tedbir
İstatistiklere baktığımızda Türkiye’de çocuk istismarı, çocuklara yönelik cinsel saldırı suçları yaygın ve sistematik şekilde işleniyor. Cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işlenirken her ay en az 650 çocuk cinsel istismara uğruyor, beşte biri reşit olmadan zorla evlendiriliyor.
Çocuğun cinsel istismarı (Madde 103) ve reşit olmayanla cinsel ilişki (Madde 104) suçları hakkında 2016 verileri şöyle: 2016 yılında 103. maddeden 29657, 104. maddeden ise 12005 kişinin soruşturulmasına dair savcılık kararı verildi. Bunlardan, 103. maddeden 12504, 104. maddeden ise 1182 kişi hakkında kamu davası açılmasına karar verildi.
2016 yılında Ceza Mahkemeleri’nde 103. madden 15051 kişiye, 104. maddeden ise 1478 kişiye dava açıldı. Aynı yıl içinde, 103. maddeden 12445 kişi mahkum oldu; ancak sadece 5846’sı hapis cezası aldı. 104. maddeden ise 1111 kişi mahkum olup, 432’si hapis cezası aldı.
Çocukların cinsel istismarından ve reşit olmayanla cinsel ilişkiye girmekten mahkum olanların yarısı bile hapis cezası almıyor. Ancak biz zaten fail için daha fazla veya daha ağır cezalar değil; failin o suçu işlemesini engelleyecek tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Olası bir idam cezası kararının da istismar ve tecavüz suçlarını işleyenler için gelmeyeceğini herkesten iyi biliyoruz.
İktidar bu istismarın neresinde?
18 Kasım 2016’da, iktidar çocuklara dönük cinsel istismar suçlarında istismarcının, istismar ettiği çocuk ile evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesi önerisini oylamaya sundu. Üst üste yapılan oylamada yeter sayısı bulunamadığı için oylama 22 Kasım Salı gününe ertelendi. Bu tasarıyla iktidar, Meclis’i fiilen tasfiye ederek ve bir bir kadın kurumlarını kapatarak 14 yıllık hükümeti boyunca yapamadığı çocuk istismarını yasallaştırmayı amaçladığını göstermiş oldu. Ensar Vakfı ve Adıyaman’da İmam Hatip Okulu’ndaki cinsel istismar haberlerine erişim yasağı getirdi. Ensar Vakfı ile ilgili paylaşım yapanları gözaltına aldırdı.
Pozantı, Ensar Vakfı, İzmir, Gerger ve Adıyaman olmak üzere yaşanan cinsel istismarların üzerini örtmeye yönelik açıklamalar, cinsel istismar ve cinsel saldırıların artmasına yol açarken; kadına ve çocuğa yönelik taciz, tecavüz ve katliamlar, şüphe yok ki, iktidarın cinsiyetçi politikalarından bağımsız gelişmedi. Bu suç ve şiddet oranı kendiliğinden artmadı, biri bir düğmeye basmadı. 16 yıl boyunca bu değirmene iktidar tarafından su taşındı. İktidar mensupları tarafından her istismar ve tecavüz haberlerinden sonra çıkıp “Bir kereden bir şey olmaz”, “Küçüğün rızası var”, “Münferit bir olay”, “9 yaşındaki kız çocuk evlenebilir” açıklamaları yapıldı.
Peki bizler neler yapabiliriz? Bu şiddet sarmalında kendimizi ve çocuklarımızı nasıl koruyabiliriz? İşte buna yönelik bir kılavuz hazırlandı. Cinsel İstismarla Mücadele Derneği tarafından cinsel istismarla mücadele edebilmek için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken 10 husus bir bir listelendi.
Maddeler şöyle:
1- Cinsel istismar kavramına yaklaşımınızı sorgulayın
Cinsel istismar sadece cinsel organlara değil, bedenin tümüne yönelik dokunuşları, bakışları, konuşmaları, sevme ve hitap biçimlerini; cinsel içerikli görseller göstermeyi, kendi bedenine ya da bir başkasının bedenine dokunmasını talep etmeyi vb. kapsayabilir. Cinsel istismar kavramına yaklaşımınızı sorgulayın.
2- Çocuğunuzun bedeninin kendisine ait olduğunu kabul edin
Çocuğunuzun bedeninin kendisine ait olduğunu öncelikle siz kabul edin. Zorla öpmek, sıkıştırarak sevmek, sizi öpmesini istemek gibi masum görünen taleplerinizi sorgulayın. Birlikte uyumak, yıkanmak, giyinmek ile ilgili aile içi sınırlar belirleyin ve bunlara karşılıklı saygılı olun.
3- Çocuğunuzu giydirirken her defasında iznini alın
Giysilerini, çamaşırlarını, bezini kamusal alanlarda değiştirmeyin, giydirirken her defa iznini alın. Bedenine yönelik izinsiz her müdahalenin yanlış olduğu bilincini kazanmasını sağlayın.
4- Hayır deme becerisi kazandırın
Çocuğunuza hayır deme becerisi kazandırın. Zaman zaman sebebini açıklayarak sizde hayır deyin, o hayır dediğinde buna saygı duyduğunuzu gösterin.
5- İyi bir dinleyici olun
Çocuğunuz rahatsız hissettiği bir durumu ifade ettiğinde duygularını hafife almayın. Rahatsız olduğu durumları sizinle paylaşmaya devam etmesi için iyi bir dinleyici olun.
6- Çocuğunuza cinsel organlarını bilimsel isimleriyle öğretin
Çocuğunuza cinsel organlarını takma isimlerle değil, bilimsel isimleri ile öğretin. Bu konuda kendinizi geliştirin, bilgilenin.
7- Güvenli internet kullanımı hakkında bilgilendirin
Çocuğunuzu güvenli internet kullanımı hakkında bilgilendirin. Kullanımını, yaş ve gelişim özelliklerine göre sınırlandırın ve takip edin.
8- Cinsel taciz, istismar üzerine konuşmaktan korkmayın
Çevrenizdeki yetişkinlerle çocuklara yönelik taciz, istismar gibi konular üzerine konuşma denemeleri yapın, kelimeleri sesli olarak telaffuz etmekten korkmayın. Unutmayın, cinsel şiddet konuştukça azalır.
9- İhbar edin
İstismar olabileceğini düşündüğünüz her durumu mutlaka ihbar edin. Çocuk istismarında cezasızlığa karşı sesinizi çıkartın.
10- Atölye ve seminerlere katılın
Çocuklarla beden, duygular, sınırlar ve cinsel gelişim üzerine konuşmanızı kolaylaştıracak pek çok kaynak var. Cinsiyetçi olmayan kaynaklardan yararlanın, konu ile ilgili atölye ve seminerlere katılın.
(Politika)