FEDA yaptığı yazılı açıklamada, “Tekçi Na Hak zihniyetin gercekleştirdiği katliamlarla yüzleşmek, bu zihniyeti tanımak ve yitirdiklerimizin hesabını sormak boynumuzun borcudur. Bu zihniyetle mücadele edeceğimizi bir kez daha deklare ediyoruz” diye belirtildi.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Sivas Madımak Katliamı’nın 25. yılı vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.
“Üzerinden 25 yıl geçen 2 Temmuz 1993 Sivas olayları, bir katliam tarihi olarak hafızalara kazındı” denilen açıklamada,
” 2 Temmuz 1993 günü; Muaviye-Yezit anlayışını savunanlar Hüseyin’in direniş geleneğinin savunucusu Pir Sultan’ın diyarında, bir kez daha canlarımızı ateşlere attılar. Onlar, karanlığın temsilcileri bilmiyorlardı ki, biz ateşe semah duranların evlatlarıyız. “Bir ölür bin diriliriz” ifadelerine yer verildi.
” KATLİAMDAN SONRA GÖÇLERLE DEMOGRAFİK YAPI DEĞİŞTİ”
Sivas Madımak Katliamı’nın planlı programlı bir soykırım hareketinin devamı olduğu belirtilen açıklamada, ” Yakın tarihimize kadar Alevilerin çoğunluk olarak bulunduğu kentler olan Maraş, Malatya, Çorum, Adıyaman, Erzincan, Tokat, Dersim şehirleri; gerçekleşen her Alevi katliamı sonrası, Türkiye’nin metropollerine ve yurt dışına yoğun göçler yaşandığından şehirlerin demografik yapıları değişmiş, geçmişte ilericilerin, devrimcilerin ve elbette Alevilerin kalesi olan bu kentlerimiz islam faşizmine hizmet eden gericilerin, faşistlerin kalesi haline getirilmiştir” denildi.
“HESABINI SORMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
“Sivas katliamı başta olmak üzere Alevilere ve ilericilere, aydın ve sanatçılara karşı işlenen tüm katliamları besleyerek gercekleşmesini sağlayan asıl sorumlunun tekçi zihniyet olduğunu bir kez daha belirtiyoruz. İnsanlığa karşı işlenen suçların ve böylesi büyük acıların zaman aşımına uğrayamayacağı, telafi edilemeyeceği bilinciyle faillerin bulunup mutlaka yargılanarak hesap vermesi gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz. Tekçi Na Hak zihniyetin gercekleştirdiği katliamlarla yüzleşmek, bu zihniyeti tanımak ve yitirdiklerimizin hesabını sormak boynumuzun borcudur. Bu zihniyetle mücadele edeceğimizi bir kez daha deklare ediyoruz.”