Dersim’de yurttaşlara OHAL koşullarını ve 24 Haziran’da yapılacak olan erken seçimi sorduk. Yurttaşlar, “OHAL’de seçime giderek oyları çalmak istiyorlar. Kendi ülkemizde mahkum gibiyiz. Hiçbir yere gidemiyoruz. Her an baskı altındayız. Bir yere gittiğimizde de her an vurulacağız korkusu yaşıyoruz” diye konuştular.
Dersim’de yurttaşlar OHAL’e ve erken seçime ilişkin Pir Haber Ajansı’na konuştu.
Caner Polat adlı yurttaş, “Şu an olan HDP’ye olmuştur; eş başkanı içeride, milletvekilleri içeride. OHAL ve sıkıyönetim altında seçime gidiliyor. Bu durumda tek seçenek; iktidarın değişmesidir. 24 Haziran seçimlerinden sonra HDP ile daha güzel bir gelecek bekliyoruz. CHP’liyim ama HDP’yi destekliyorum. Ve oyumuz HDP’yedir. İnsanlara çağrım; HDP’nin barajı geçmesini sağlamalıdırlar. Çünkü HDP barajı geçmezse Türkiye çok karanlık bir yere gidecek” diye konuştu.
“UMUDUMUZ BARIŞTIR”
Üniveriste öğrencisi İrşat Geter ise OHAL’e ve baskılara rağmen, başkanları tutuklu olmasına rağmen tüm HDP seçmenin alanlarda olduğunu belirtti. Geter, “Umudumuz barıştır. İktidarın devamı sürecinde ülke koşullarında bir değişiklik düşünemiyoruz. Ülkenin bir ekonomik krize gittiği bariz ortadadır. İlk etapta bu krizin önüne geçilmelidir. Aslında en temel sorun; barıştır. Ülkeye en yakın zamanda barışın gelmesini istiyoruz” dedi.
“Yaşam kaygısı yaşıyoruz ve bir üniversite öğrencisi olarak, 1 ay sonra mezun olacağım” diyen Geter “İş hayatımla ilgili hiçbir şey planlayamıyorum ve düşünemiyorum. Çünkü kapıda bir ekonomik kriz var. Üniversitelerde kesinlikle rahat değiliz. Baskı altındayız, hiçbir şey yapamıyoruz ve düşüncelerimizi özgür bir şekilde aktaramıyoruz” şeklinde konuştu.
“HALKLAR KAZANACAKTIR”
“Bir kadın olarak üzerimizdeki baskının son bulmasını istiyorum ama maalesef bu bizim ülkemizde biraz zor diyen Ezgi Gökem isimli yurttaş ise, “OHAL ile birlikte eşit olmayan bir seçime gidiliyor. Ancak eskiden de çok eşit değildi. Ama şu anda daha baskın bir durum var üzerimizde. Daha özgür daha eşit bir ülke istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Aydın Yörük ise, “Son derece anti-demokratik bir uygulamayla karşı karşıyayız. Bu seçim Türkiye halkları için çok önemli bir seçim. Ben şuna inanıyorum; halklar kazanacaktır. 24 Haziran’dan sonra demokrasinin gelişmesi, hayat şartlarının normalleşmesi en büyük isteğimizdir. Kayyum atamalarının son derece anti-demokratik bir uygulama olduğunu, bunun normal bir durum olmadığını hepimiz biliyoruz. Bir an önce seçimlerin yenilenerek tekrar demokrasinin sağlanması gerekiyor. Çağrımız da şudur; HDP’yi güçlü bir şekilde meclise göndermemiz lazım” diye konuştu.
“KENDİ YAYLALARIMIZA GİDEMİYORUZ”
“OHAL’de seçime giderek oyları çalmak istiyorlar” diyen Gülüzar Gür isimli yurttaş da şunları ifade etti:
“Kendi ülkemizde mahkum gibiyiz. Hiçbir yere gidemiyoruz. Her an baskı altındayız. Bir yere gittiğimizde her an vurulacakmış korkusu içindeyiz. Geçtiğimiz günlerde bir vatandaşımız gidip mayına bastı. Çok zor koşullarda yaşıyoruz. Kendi yaylalarımıza gidemiyoruz. Köyüne ve yaylalarına gidenleri cezaevine attılar. Bu nedenle eşime 6 yıl 3 ay ceza verdiler. Bu iktidar inşallah bu defa gider.”
Her konuda sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Gür, “Umarım ülke koşulları değişir. Daha özgür ve rahat yaşarız. Her gittiğimiz yerde adım başı kimlik sorgulamaları ve bagaj aramaları yapılıyor. Ve yola çıktığımızda üç dört defa kontrol var. Bizden geçti ama çocuklarımıza ve torunlarımıza daha güzel bir geleceğin bırakılmasını istiyoruz” dedi.
“KADINLARIN DAHA ÖZGÜRCE YAŞADIĞI BİR ÜLKE İSTİYORUZ”
Çilem Yeşil ve Cansu Çokgezen ise, “Kadınların daha özgürce yaşadığı bir ülke istiyoruz. Bugün yaşadığımız yerde bile düşüncelerimiz ifade ederken baskı hissediyoruz, özgürce konuşamıyoruz. Önümüzdeki seçimlerde herkes ülkesine, insanlarına sahip çıkıp geleceklerini düşünerek oy vermelidirler. Seçimlerde umduğumuzu bulmaya çalışıyoruz. Özelikle bunu kadınlar için istiyoruz. Ve umutluyuz. Bir kadın olarak bu ülkede yaşamak zor. Amacımız kadınların erkeklerden üstün olması değil herkesin eşit olmasıdır” ifadelerini kullandılar.
Ramazan Şen de şunları kaydetti:
“OHAL ile 6 milyon seçmenin iradesi rehin alınarak bir seçime gidiyoruz. Batının bile eleştiri odağında olan bir seçimin ne kadar şeffaf olduğu tartışılır. Ve artık insanlar sıkıntılardan bunalmış durumda. Ancak bugün yapılan ittifaklar ile ülkenin nasıl bölündüğünü kanıtlar niteliktedir. Bir taraftan AKP iktidarı ve faşizan diktatörlüğü bunun karşısında ise tek başına kalmış bir HDP var. İnsanların tüm bunları göz önüne alarak oy pusulasına gitmesinde fayda var.”
Pärhaber