Cumartesi Anneleri, bu hafta da adalet arayışlarını sürdürdü. Eylemde Hüsamettin Yaman ve Soner Gül'ün hikâyeleri anlatıldı.
Bu haftaki eyleme HDP Milletvekili Hüda Kaya ve CHP'li kadınlar da destek verdi. Bu hafta 1992 yılında gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül'ün hikâyesi anlatıldı.
'DEVLET KATLETTİ'
Eylemde konuşan, Cumartesi Anneleri'nden İlkbal Eren, annesi Elmas Eren'in şu mesajını paylaştı: "26 yıldır emek verdim, büyüttüm oğlumu, bu topluma faydalı insan olarak yetiştirdim. Ama Hayrettin'in tarzı bu ülkenin işine gelmedi ve devlet tarafından katledildi. 38 yıldır oğlumu arıyorum 38 yıldır Hayrettin Eren nerede diye sordum. Bugün aranızda değilim. Sağlığım yerinde değil. Asla oğlumdan vazgeçmeyeceğim.
'ANNELER GÜNÜ'NÜ AĞIZLARINA ALMASINLAR!'
Daha sonra 1995 yılında İzmir'de gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız konuştu. Yıldız, sözlerine "Oğlum kaç yıldır Anneler Günü'mü kutlamıyor" diyerek başladı ve şöyle dedi: "Seçimde geliyor yeni yeni adaylar var. Kimse bizden söz etmiyor. Biz Berkin Elvan'ın duruşmasına gittik orada tam bir tiyatro vardı. Bunlar birbirlerini tanımıyorsa ülkeye ne kadar faydalı olacaklar. Yüreklerimizi yakanlar bu acıyı bize yaşatanlar o 'Anneler Günü kutlu olsun' demeyi ağızlarına almasınlar. Ağızlarına yakışmıyor."
Hanım Tosun ise şu ifadeleri kullandı: "Yarın herkes annelerinin elini öpmeye gidecek. Bazı analar var, bazı çocukları yok, çocukları yaşayanların da anneleri cezaevinde. Biz burada oturan analar, hep kayıp yakınlarıyız kayıp eşleri kayıp babaları burada oturuyoruz. Ülkeyi yönetenler yarın 'Anneler Günü kutlu olsun' diyecek. Hangi anaların gününü kutlayacaklar. Bebekleri ile cezaevine giren analar mı? Cemile'yi buzdolabında saklayan o anne mi? Taybet Ana'yı mı anacaklar? Biz bu katillerin peşini bırakmayacağız. Meydanlarda olan biziz, acı çeken biziz. Bize bir gün mutlaka ve mutlaka o hesabı verecekler."
'ANALARIMIZIN YOLUNU TAKİP EDECEĞİZ'
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise şöyle konuştu: "Annelere cehennemi yaşatıyorsunuz! Kadınların acısının, inancının kimliği yoktur. İnancım adına şunu tekrar teyit etmek istiyorum, öyle cennet ayaklar altında sahte inanç söylemlerine girmesin. Siz bir insanın yüreğini cehenneme çevirdiğiniz kadar cehennemliksiniz. İnançların tümünün özü budur. Bundan gayrisi yalandır, erkekçidir, erildir iktidarcıdır. Bizim analarımızın acısına sahip çıkmaya, yolunu takip etmeye, adaletini gerçekleştirene kadar mücadeleye devam edeceğiz."
Haftanın basın metnini ise Cumartesi Anneleri'nden Maside Ocak okudu. Yaşamını kaybeden Cumartesi Anneleri'ni saygı ile andıklarını belirterek konuşmasına başlayan Ocak, şunları söyledi: "Bu toprakların en uzun hakikat arayışçıları olarak Galatasaray'dayız. Devletin gözaltında kaybetme politikasını deşifre etmek için İstanbul'un dört bir yanından gelerek Galatasaray'dan geliyoruz. Talebimiz açık ve net. Gözaltında kaybedilen yakınlarımıza ne olduğunu merak ediyoruz. Mezarlarına ulaşmak istiyoruz. Anneler Günü nedeni ile sesleniyoruz. Bizi mezarsız bırakanlara karşı sessiz kalmayın. Bu toprakların bütün evlatlarının adil, eşit yaşayabilmesi için herkes için adalet diyerek itiraz edin."
'KİMSENİN ÇOCUĞU GÜVENDE DEĞİL'
"Kötülüğün sıradanlaştığı bir ülkede kimsenin çocuğu güvende değildir" diyen Ocak, şöyle devam etti: "685'inci haftada Hüsamettin ve Soner'in sesine ses katmak için buluştuk. Alaattin Çakıcı, Soner ve Hüsamettin'i İstanbul'da kaybettiklerini söyledi. Her ikisinin de son sözünün, 'İnsanlık onuru işkenceyi yenecek' olduğunu belirtti. Uzun yıllardır onlar için adalet aranıyor. Mahkemeler gerekeni yapmadı. Türkiye devletine, her ikisinin akıbetlerini açıklama ve sorumluların yargılanması çağrısı yapıyoruz."