Avrupa Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Dersim Soykırımı'nın yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "4 Mayıs 1937’de çıkarılan bakanlar kurulu kararına giden sürece dair... Dağılan Osmanlı’nın Alevi-Kızılbaş katliamlarında sığınılan ve silahını bırakmamış tek yerdir Dersim. Özerkliğini aktif öz savunması ile mümkün kılan Dersim iktidar-dışılığın, marjinalliğin kalesi olmuştur. Bu özerk olma hali giderek daralan ve köhneleşmiş Osmanlının yeni ulus-devlet paradigması karşısında da öteki olma halini korumuştur.
İtaat ve Terakki'nin zorla yaratmaya çalıştığı bu tektipçi ulus devlet modeli libas olarak yine çok dar geliyordu Dersim ve Dersim sakinlerine. Ermeni, Kürt, Türkmen, Hristiyan, Müslüman, Êzidî ve Alevisiyle çok renkli mevcudiyetini korumuş bu coğrafyaya uymuyordu bu kalıp Adı Osmanlı olmuş, Kemalizm olmuş ne fark eder? Yeryüzünde çeyrek yüzyılda iki soykırım görmüş tek coğrafyadır Dersim.
Kürt "İsyan ya da meşru savunmaları parçalı olarak bertaraf edildikten sonra Dersim tam bir askeri, siyasi, ekonomik kuşatmaya alınarak içten çürütülmeye başlanmıştır" denildi.
SOYKIRIM KARARI BAKANLAR KURULU KARARIYLA HAYATA GEÇİRİLDİ
Lider kadroların ihanet sonucu katledildiği hatırlatılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "En sonunda meşru özsavunma araçları ve silahlarının teslim edilmesi Tarihin tanıdığı en faşizan yasa olan 25 Aralık 1935 Tunceli Kanunuyla dayatılmıştır. Fakat direnmekte kararlı olan son Dersim liderleri ve aşiretleri daha önce Ermeniler üzerinden test edilen ve ikinci Dünya savaşında Hitler tarafından 'nihai çözüm' olarak Yahudilere tatbik edilen soykırımla tekrar karşı karşıya kalacaklardır.
Devletin bu 'nihai çözümü' 4 Mayıs 1937’ye gelindiğinde Bakanlar kurulu kararıyla fiili olarak hayata geçirilmeye başlanmıştır. Dünyada faşizmin zirve yaptığı bir süreçte Dersim’de iki yıldan fazla sürecek olan bir soykırım operasyonuna başlanmıştır."
BİNLERCE İNSAN KATLEDİLDİ
70 binden fazla insanın gazlarla katledildiği bir kanlı sürecin başladığı vurgulanan açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı: "Devletin mutlak otoritesini tesis ettiği ve tarihin tanıdığı en büyük Alevi soykırımı. Bitirdik dedikleri bir gerçekliğin dilden dile destanlaşarak dolaşan ve Mehmet Tunçlarla tekrar yaşanan ve ifade edilen hakikatiydi oysa Dersim.
Seyit Rıza’nın 'Ben senin yalanlarınla hilelerinle baş edemedim bu ban dert oldu, senin önünde diz çökmedim bu da sana dert olsun" cümlesiyle somutlaşmış bir direniştir aynı zamanda Dersim uzanıp giden zaman içinde. Dersim katliamını unutmadık!"