Dersim Tertelesi 81’nci yıl dönümü vesilesiyle Türkiye’nin bir çok kentinde basın açıklamaları, eylem ve etkinlikler yapıldı. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Demokratik Alevi Derneği (DAD), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBAKV), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) tarafından Ankara’da yapılan ortak basın toplantısında Dersim Katliamı kınandı.
Dersim Katliamı’nda yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan toplantıda çerağ uyandırıldı ve gülbengler okundu. Okunan Gulbangların ardından Alevi kurumları adına basın metnini ABF Genel sekreteri Müslüm Metin okudu.
“KATLİAMLA YÜZLEŞME ÇAĞRIMIZI YİNELİYORUZ”
“Bilindiği gibi Dersim,1937/38 süreçlerinde makro düzeyde planlanan ve adına ‘Tunceli’ denen bir katliam programıyla vuruldu. On binlerce insanımızın yaşamına mal olan, halkımızın yüreğinde her an kanamaya devam eden bu kıyımın dile getirilmesi dahi yasaklandı. Fakat Dersim halkı adalet ve yüzleşme talebinden asla vazgeçmedi” diyen Metin konuşmasına şöyle devam etti;
“Bu kıyımla yüzleşmek ve sesini kamuoyuna duyurabilmek için Dersim halkı olarak 4 Mayıs, ‘Roza Şaye’, yani ‘Kara Gün’ olarak ilan edilmiştir. Halkımıza yaşatılan bu katliamla yüzleşme çağrımız, çeşitli eylem ve etkinliklerle devam etmektedir. Bir kez daha Dersim halkı ve duyarlı dostları olarak yüzleşme çağrımızı yineliyoruz. ‘Dersim Katliamı’ bu topraklarda ki katliamlar zincirinin halkalarından biridir. Bu toprakların kadim halkları tek tipçi insan politikalarına kurban edilmiş, milyonlarca insan katliam ve sürgünlere maruz kalmıştır. Ayrıca, tüm bu kıyımların emperyalist ve sömürgeci güçlerin onay ve desteği ile gerçekleştirildiği ise bilinen bir gerçektir.”
“SOYKIRIM PROGRAMININ PARÇASI”
“Dersim, kadim bir gelenek olarak devletli sistemlere dahil olmamış, bunun sonucunda da yüzyıllara yayılan bir kuşatma ve tecride, kaydı tutulamayan seferlere maruz kalmıştır. Bölge halklarının tarihi, esareti reddeden ve tüm tarih boyunca devam eden sayısız direniş örnekleriyle doludur ve direniş vazgeçilemez bir haktır” ifadelerini kullanan Metin, “Dersim halkı da her canlı varlığın yaptığı gibi yaşam hakkını ve yaşam alanını koruma refleksi göstermiştir. Osmanlı döneminde gerçekleştirilen sefer ve kıyımlar, Cumhuriyet döneminde katliam boyutuna vardırılmıştır. Katliama giden süreç, uzun yıllar içerisinde adım adım örülmüştür. Ermeni, Asuri-Süryani ve Ezidi halkların tasfiye edilmesinden sonra Alevi ve Kürt halkı da bir bütün olarak hedeflenmiştir. Öngörülen asimilasyon programı çerçevesinde yine öncelikli olarak kız çocuklarımız hedeflenmiş, yatılı okullarda kapsamlı bir asimilasyona tabi tutulmuş, dil ve kültürümüzün aktarılması engellenmeye çalışılmıştır. Bunlara ek olarak doğamız; Orman yangınları, Madencilik, HES Projeleri ile tehdit altına alınmıştır. Bu gelişmeleri de soykırım programının parçası olarak algılamaktayız. Biz Aleviler olarak, devleti tarihle yüzleşmeye davet ediyoruz. ‘Tunceli Katliam Programı’ tüm boyutlarıyla derhal durdurulmalıdır.
“KATLİAMI VE ASİMİLASYON POLİTİKALARINI KINIYORUZ”
Acılarımız derindir ve yara kanamaya devam etmektedir. Öncelikle halkımıza yaşatılan bu katliamı ve sürdürülmekte olan asimilasyon politikalarını lanetliyoruz. Katliamcı, inkarcı devlet geleneği ve günümüzdeki ardılları hem halkımızın hem de tüm insanlığın vicdanında ebediyen mahkum kalacaklardır. Özgürlükçü ve eşitlikçi bir toplum olabilmemiz, ortak bir gelecek yaratabilmemiz tarihle yüzleşmekten geçmektedir.”
Zakir Hıdır Çelebi’nin Türkçe ve Kürtçe okuduğu deyişlerin ardından, çerağlar uyandırıldı. Anmaya katılan canlara lokmalar dağıtılmasının ardından basın toplantısı sona erdi.
Pirhaber