ANKARA - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin (PSAKD) 15. Olağan Genel Kurulu Ankara'da sürüyor. İki gün sürecek olan genel kurul konuşmalarla devam ediyor.
Genel kurulda konuşma yapan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, içinde bulunulan sıkıntılı süreçte birlik olmak gerektiğine vurguladı. Kaplan, "Bizler birimizin eksikliğini tamamlamak zorundayız. 7 Haziran seçimlerini iyi tahlil edemedik. Karşılıklı anlayışın olduğu bir zemin yakalandı 7 Haziran'da ve başarılı bir sonuç alındı. Mevcut iktidar bunu hazmedemeyerek o günden bu güne kadar kanlı bir süreç yaşattı bize" diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte sokakların işgal edildiğini ifade eden Kaplan, "Her türlü darbeye karşı olan bir toplumuz. Darbe girişiminden sonra sokağa çıkanlarla aynı tutumun sahibi olamazdık. Çünkü sokağa çıkanlar bizi hedef aldı. Demokrasiyi hedef aldı" diye kaydetti.
'ALEVİLERDEN ÖZÜR DİLEYİN DEDİK'
Kaplan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Arkasından OHAL ilan edildi. Yapmak istediğimiz birçok etkinliğimizi iptal etmek durumunda kaldık. Devletin ve Sarayın bütün ısrarlarına rağmen davetlerine icabet etmedik. Bizimle görüşmek istiyorsanız önce Alevilerden özür dileyin dedik. Bizi aradılar özür dilemelerinde ısrarlı olduk. Onların kırmızı çizgileri içinde olduğumuzu biliyorduk. Bunu nereden biliyoruz. Gözaltına alınan yöneticilerimizden biliyoruz.
"Dokunulmazlık konusunda da muhalefet partisinin hata yaptığını düşündük ve sitemlerimizi kendilerine ilettik. Şuanda Alevi kurumlarının geldiği nokta iyi bir nokta değil. Bizler zorunlu din dersleri kaldırılsın dediğimizde arkadan dolanıp yeni dini dersler konuluyor. Diyanet işleri kaldırılsın dediğimizde 'Diyanetten pay istiyoruz' diyen Alevi kurumları var. Bugün cami-cemevi projesi atıl duruyor.
"Bu genel kuruldan delegasyonun sağduyusuyla çıkacak yönetim kurulu kim olursa olsun Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'ni en iyi şekilde yöneteceğinden hiç kuşkum yok. Ama önümüzde 24 Haziran seçimleri var. Ona hazırlanmamız lazım. 25 Haziran'da biz ne Kürt sorununu tartışabiliriz ne de Türk sorununu. O zamana kadar bütün sorunlarımızı bir kenara bırakmak zorundayız.
"Hiçbir yayın organımız yok. Hepimizin evlere girerek birer medya olmamız gerekiyor ki bu mendeburdan kurtulalım. Yoksa salonlarda bundan kurtulmanın bir yolu yok.
"15 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. Bu yönetimin travmalarından en büyüğünü Alevi toplumu yaşıyor. Protesto ederek sandığa gitmeyerek sonucun kime yaradığını hepimiz biliyoruz. Hepimiz birer cumhurbaşkanı adayı gibi çalışmalıyız."
Kaplan'ın arkasından söz alan CHP Milletvekili Şenal Saruhan, örgütlü bir mücadelenin hak savunuculuğunda ne kadar önemli olduğunun önemini Pir Sultan Abdal örgütlülüğünden öğrendiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz yıllardır demokrasi, özgürlük, eşitlik konusunda yol alamıyoruz. Bunun nedeninin halk için mücadelede birik konusundaki eksiklikten kaynaklandığını düşünüyoruz. OHAL'de bir seçime gidiyoruz, baskın bir seçimle karşı karşıyayız. Hepimiz biliyoruz ki yeniden yanmamak için, yeniden cezaevlerinde kalmamak için, yeniden çocuklarımızla kol kola girebilmek, cezaevlerine hapsedilmiş milli iradeyi özgür alanlara taşıyabilmek için bu seçim sürecini olağan üstü bir kararlılık ile birlikle yürütmek zorundayız. Söze değil eyleme, eve değil sokağa ama sokaktan da başka evlere girmek durumundayız."
HDP Eşsözcüsü Ayhan Bilgen ise eşitliği, özgürlüğü ve demokratik anayasayı şu ana kadar hiç göremediklerini kaydetti. Şuandaki durumun geçmişle kıyaslanamayacak kadar tehlikeli olduğunu belirten Bilgen, "Her türlü hırsızlık gibi ekmeğimiz alın terimiz nasıl çalınıyorsa seçimlerde irademizin çalınmasına karşı iş birliği yapacağımıza demokrasi kaygısı olanlarla birlikte çalışacağımıza dair söz veriyorum partim adına. Farklılıklarımız olabilir ama sizin yıllardır yürüttüğünüz aslında Türkiye'nin bütün kesimlerinin derdinin devası olacak eşit yurttaşlık eksenli söylem birliğinin yararlı olacağını biliyoruz ve partimiz adına taahhütte bulunuyoruz. Milletvekilliği konusunda her türlü iş birliğine ortaklaşmaya açığız. Siyaset biraz da ayak oyunu. Dolayısıyla hangi turda ne kadar iş birliği yapılacak, hangisi kazandırcaksa birlikte tartışacağız" dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Muhittin Yıldız da faşizmin kurumsallaştığını ve hukukun, adaletin ayaklar altına alındığını kaydetti.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Tuncer Baş ise ülkede uzayan bir diktatörlükle birlikte bir teslim olma halinin var olduğuna dikkat çekerek buna teslim olmayacaklarını belirtti.
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, siyasal iktidarın barışmamak için ayak direttiğini ifade ederek "Anayasayı değiştirdiler, OHAL ilan ettiler ama yönetemediler. Herkesin bunu görmesi gerekiyor. Yapılacak tek bir şey var demokrasi ve insan haklarından yana olan herkes birlikte hareket ederse başarılı oluruz" dedi.
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, "Tekçi anlayışın geldiği son noktadayız. Tek bayrak, tek dil, tek dinden sonra tek parti yönetimine geldik. Bize şu görev düşüyor. Bugün ki iktidarı 2019'a bırakmamak için ona göre mücadele etmeliyiz. Eğer barış, özgürlük, eşitlik istiyorsak yan yana gelip ortak bir düşüncede buluşmalıyız" diye konuştu.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK Üyesi Alp Altınörs de "Alevi toplumu ve ezilen toplumlar bu toplumda direnirse özgürlük türküleri son bulmaz. Alevi hareketini bitirmek istediler. Ancak Alevi toplumu yaptığı miting ve eylemlerle bugün Türkiye'de bir daha var olduğunu gösterdi. 24 Haziran'da yapılacak seçimde de Türkler, Aleviler ve ezilen tüm kesimler bu iktidara boyun eğmeyecektir" dedi.
PSAKD'nin önceki genel başkanlarından Kazım Genç, Pir Sultancılar olarak AKP iktidarının zulmüne karşı direneceklerini vurgulayarak "Çünkü biz derisi yüzülen Nesimilerden ve Pir Sultanlardanız. Dönen dönsün biz dönmeyeceğiz. Biz susarsak bizi susturanlar çok olur. Bizi savaşa da götürürler, bizi hapishanelere de götürüler. Ancak hepimiz yan yana durup asıl olan demokrasi dersek başarılı oluruz" şeklinde konuştu.
Yine PSAKD'nin önceki genel başkanlarından olan CHP Milletvekili Necati Yılmaz da yaşanılan sürece dikkat çekerek şunları belirtti: "Yaşadığımız sürecin adı konulmuş durumda. Türkiye'de yeni bir devletin temelleri ve faşizmin temelleri kurumsallaşmış durumda. Ancak bunu yapacak durumları da kalmamış. Biriken bir mağduriyet, biriken bir haksızlık var. Ancak bizde de biriken bir mücadele var. Kendimizi inancımızı ve bilincimizi yeniden keşfettik."
'DAR MEYDANLARI YAPMAK ZORUNDAYIZ'
Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı ve Kureyşan Ocağı Piri Hüseyin Güzelgül ise gelinen noktada Türkiye'nin son yüz yılın en karanlık dönemini yaşadığına işaret ederek "Bu tarihi dönemde kuruluşundaki aşk ve azimle, samimiyetle çalışmak üzere Pir Sultan Abdal örgütlülüğüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız" dedi.
Konuşmaların ardından geçtiğimiz haftalarda tutuklanan PSAKD Genel Başkan Yardımcısı Erol Yeter'in ceza evinden gönderdiği mesaj okundu.
Ayrıca basına yönelik baskılara da dikkat çekilen gelen kurulda kapanan Alevi televizyonları TV10 ve Yol TV de unutulmadı. Pir Sultan örgütlülüğünün TV10 çalışanlarının her Cumartesi günü Galatasaray Meydanı'nda sürdürdüğü hak arama mücadelesinin yanında olduğu vurgulandı.
(etha)