Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / ‘Aleviliğin içi sosyal pazarlama idolleriyle boşaltılıyor’

‘Aleviliğin içi sosyal pazarlama idolleriyle boşaltılıyor’

09 Nisan 2018, 18:29

Demokratik Alevi Derneği’nin düzenlediği ‘Kuşatılmış Alevilik’ başlıklı panelde, Aleviliğin içinin sosyal pazarlama idolleri kullanılarak boşaltıldığı ifade edildi.

AKP eliyle ülkenin Selefileştirildiği vurgulanan panelde, Suriye meselesi ile birlikte bu ülkenin meselesinin imam hatip haline geldiği ve eğitimin dinselleştirilmesinde ciddi yatırımlar yapıldığı ifade edildi.

Demokratik Alevi Derneği (DAD) Mamak Ana Fatma Cemevi’nde ‘Kuşatılmış Alevilik’ başlıklı panel düzenledi.

Panelin moderatörlüğünü DAD Mamak Ana Fatma Cemevi Eş Başkanı Hülya Türkmen yaptı. Konışmacı olarak Eğitimci, Araştırmacı Yazar Hamide Yiğit ve Araştırmacı Yazar Özcan Öğüt’ün katıldığı panele Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Mamak Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Demokratik İslam Kongre üyesi Diyadin Fırat, HDP İl yönetiminden Mahmut Emin Avcı, HDP Mamak İlçe Yönetimi, DBP Mamak Eş Başkanı Sırrı Keleş, AKA-DER Mamak ilçe temsilcileri katıldı. Zakir Murat Yılmaz ise deyişler seslendirdi.

 

 

Demokratik Alevi Derneği Cemevi Eş Başkanı Hülya Türkmen açılış konuşmasında, Alevilere yönelik baskılara değinerek, PSAKD üyelerinin tutuklanmasına tepki gösterdi.

Türkmen, “Kadim tarihimizi ve coğrafyamızı talan etmenin, asimilasyon politikalarının ret ve inkarın sonucunu almak isteyenler ne yazık ki suç üreten işleyiş nizamlarını giderek kat be kat arttırarak hakkın emri rızasını çiğnemekten ve savaşlar çıkarmaktan başka bir sonuç elde edemediler. Özellikle son süreçte inancımıza musahip kurumumuz olan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yöneticilerine karşı yapılan baskılar, sindirmeler, gözaltı ve tutuklamalar gözönüne alındığında baskıların gittikçe artacağı sinyallerini vermektedir. PSAKD yöneticileri yalnız değildir. Gün Ali’ye yar, Mazluma Berdar, zalime Zülfikar olma günüdür. Gün inancımıza kurumlarımıza yola ikrar veren canlara sahip çıkma günüdür. Her zamankinden daha fazla bir olalım, iri olalım, diri olalım” ifadelerini kullandı.

“ALEVİLİĞİN İÇİ SOSYAL PAZARLAMA İDOLLERİ İLE BOŞALTILIYOR”

Panelist Araştırmacı Yazar Özcan Öğüt yaptığı konuşmada, Aleviliğin içinin boşaltıldığını söyledi. Bunlar yaparken ise bunun için sosyal pazarlama idollerinin kullanıldığını ifade eden Öğüt sözlerini şöyle sürdürdü:

“Makbul olan, makbul olup da egemen güçlerden belli payeler alan, belli ödüller alan ünlü figürler var. Türkiye örneğinde sayacak olursak Yavuz Bingöl, isminin de hakkını vererek, müsait bir yapıda egemene eklemlenen bir misyon üstlendi. Şu anda TRT’den tutun da birçok yere kadar ihya ediliyor. Misyonerleri biliyorsunuz. Abdulkadir Selvi, Zerrin Özer, onlarca isim sayabilirim. Bunlar aynı zamanda ulemanın sosyal pazarlama idollerine dönüşüyor. Alevi içerisinde makbul olmaya daha müsait olan, proto-sünniliğine müsait zayıf halkalar artık zamanla sosyal dışlanmadan  bıkıyor. ‘Ben neden kayırılan toplumdan bir parça olmayayım’, ‘zaten ben de Müslüman değil miyim’ diyerek o pratikleri uygulamaya başlıyor. Bunlar sosyal pazarlama idolü olarak kullanılıyor.”

 

 

ALİSİZ ALEVİLİK

“Alisiz Alevilik” kavramına da değinen Öğüt şöyle konuştu:

“Aleviliğin sadece Ali sevgisinden ibaret olduğunu anlatan ‘Alevilik Ali’yi sevmekse Alevi benim’ der örnekte olduğu gibi, bir Alevilik var. Aleviliğin içini boşaltan bir Alevilik. Sadece Ali’yi sevmekten ibaret biraz daha ilerisi ise namazlı, niyaz’lı, oruçlu, Ramazanlı bir Aleviliğe doğru giden bir kulvar açıyor size. Alevilik içerisinde kutsal mazlum figürleri sahiplenildiği önemli değerleri, Hz. Ali ve Ehlibeyt gibi hem Şia ve Sünnilikte nasıl işlevsel bir zaafa, bir koza dönüştüğünün enteresan örnekleri bunların Aleviler için önemli değerleri olduğu inkâr edilemez.

Burada bir Müslümanlık kompleksi yaratılıyor. Dinsizlik damgası yememek için kraldan çok krala benzeşme. Bu kompleks tamamen bir zaafı bulduğunda, hadi kanıtla dediği an üzerine gidiyor ve bu kompleksin içerisine girenler proto-sünniliğe adım atıyorlar. Pratik anlamda baktığımızda Sünniler ne yapıyorsa onu yapıyor. Ama adı Alevi. Bunlarda Aleviliğin ideal modeli olarak bizlere sunuluyor. Bakın böyle Aleviler de var. Oysaki o senin el emeği göz nurun senin ürünün. Yıllardır ulemanın, senin yaratmaya çalıştığın eserin.

Aleviler gerçekten benim proto-Sünniler dediğim makbul Aleviler gibi ise peki yüzyılardır biz niye katledildik. Niye katliam fetvalarında bize şunu söylediler: Ulemanın Şeyh İslam’ın yazdığı fetva ile ‘namaz kılmayan oruç tutmayan dinsizler yani Kızılbaşlar görüldükleri yerde katledilmeleri vaciptir.’ Bu fetvaları 300-400 yıl veren ulemanın atalarından bir yanlışlık var o zaman.”

“AKP ELİYLE BU ÜLKE SELEFİLEŞTİRİLİYOR”

Eğitimci, Araştırmacı Yazar Hamide Yiğit de, İslam’ın Selefileştirilmesi programının hayata geçirilmeye başladığını söyledi.

Yiğit şöyle konuştu:

“Selefilik anlayışında Alevilik tekfir edildi. ‘Hz. Ali ve taraftarları kafirdir, görüldükleri yerde katli vaciptir’ denildi. Selefilik tekfirci bir yöntem izliyor. Kendinden olmayanı teksir eder ve İslam peygamber içim öldürmeyi kutsal sayar. AKP eliyle bu ülke Selefileştiriliyor, gözümüzün önünde oluyor. Suriye meselesi ile birlikte bu ülkenin meselesi imam hatip meselesi haline geldi. Eğitimin dinselleştirilmesinde ciddi yatırımlar yapıldı. Selefi vakıflar ve cemaatler var. Fettullah cemaati bunlardan bir tanesi idi. Bu küresel projedir. Bunun yürütücüsü Fettulah Gülen olduğu için dış destekliydi onlar da çok güçlendi ve büyüdü. Bugün onun yerini AKP’ye devrettiği için vakıflar, cemaatler az güçlü değil. Çünkü tüm selefi cemaatler çok ciddi bir şekilde 12 Eylül faşist darbesinden bu yana besleniyor. Bu selefi vakıflara devlet, toplumun sosyal dokusunu değiştirecek dönüştürecek işler devretti.

Sağlık alanında, özellikle eğitim alanında çoktan devredilmişti bu işler. Diyanetin işleri bellidir. Diyanet’e zamanı geldiğinde ‘sen bu işleri yapacaksın’ denilmiştir. Ulema denildikten sonra artık toplumu yöneten bütün kanun ve kuralların öncesini artık Diyanet duyurmaya başladı. Bu fetva geleneği Selefilikte vardır. Nerede sistemin karşısında toplumsal muhalefet varsa orayı tekfir eden bir saldırı gerekiyor. Tekfir etmek demek bütün Müslümanları bunlar İslam’ın düşmanlarıdır deyip üzerilerine saldıracaksınız, etkisiz hale getireceksiniz, hatta öldürülürlerse, katledilirler ise katilini alkışlar bir toplum haline getirileceksiniz. Bu hale getirmenin yolu ise fetvadır.”

Pirhaber

Bu haber 512 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), 4. Olağan Genel Merkez Kongresi’ni Dersi..